9.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Red Dust
İMDb Puanı 7,2

Red Dust

-

Kızıl Toprak

Kurak muson mevsiminde, Dennis Carson’un Hindiçin’deki kauçuk ekim alanında durum rahatsız edici bir haldedir. Nehrin aşağısından gelen son tekne Carson’a davetsiz bir misafir getirir: Vantine, taşrada kalarak polisten yakayı sıyırmayı uman, Saigon’lu bir fahişedir. Carson, başlarda ilgisiz davransa da çok yakında Vantine’nin gösterişli cazibesine yenik düşecektir. Ta ki sıtmaya yakalanmış araştırmacı Gary Willis ile zarif fakat duygusal eşi Barbara’nın gelişine kadar. Yağmurlar başlamıştır ve duygular şelaledir artık...
  Tür: Komedi , Romantik
  1. Béla Tarr Sinemasına Nereden Başlamalı
      3 yıl Önce   341
    Béla Tarr Sinemasına Nereden Başlamalı Durmaksızın yağan yağmurun etkisiyle sokakları çamura bulanmış küçük Macaristan kasabalarından ibaret siyah-beyaz bir dünya. Sinema tarihinde çok az yönetmen, Béla Tarr’ın yaptığı gibi kendine özgü, bütünlüklü bir evren yaratabilmiş ve bu evrenin özelliklerini filmografisinin büyük bir kısmına doğru genişletebilmiştir. Görsel anlamda böylesi puslu bir dünya yaratan Tarr, bu dünyayı çok belirgin, neredeyse imzasına dönüşen teknik tercihlerle filme alır. Bunların başında gelen de elbette uzun planlar. Yönetmen bu tercihini, plan uzunluğunun şiddeti, gerilimi, titreşimi, derinliği üzerinden açıklar. Genele bakacak olursak da Tarr’ın sineması tam olarak şiddet, gerilim ve derinlik üzerine kuruludur. Bu duygular da kökenini, yönetmenin kariyer seyrini göz önünde bulundurup söylersek, önce sosyal ve toplumsal sorunlardan, devamında ise bu sorunların ontolojik kavramlarla harmanlanmasından alır.
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş
      5 gün Önce   397
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş Sinema, özellikle baskı, sansür ve sürgünle yüzleşmiş yönetmenlerin eserlerinde, uzun zamandır politik direnişin bir mücadele alanı olmuştur. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ve Mohammad Rasoulof, marjinalleştirilmiş toplulukların, politik muhaliflerin ve otoriter rejimler altında yaşayanların mücadelesini sinemalarında somutlaştıran simgesel figürler olarak öne çıkar. Farklı tarihsel ve ulusal bağlamlarda çalışmış olsalar da, her iki yönetmen de baskıyı ifşa etme ve devlet kontrolüne sinematik dilleriyle direnme konusunda derin bir bağlılık paylaşır.
    Kiarostami’nin Yolu: Geri Dönüşün Sanatı
      2 hafta Önce   501
    Kiarostami’nin Yolu: Geri Dönüşün Sanatı Abbas Kiarostami, uluslararası üne sahip ilk İranlı yönetmen olmasa da, dünya çapında tanınan ilk İranlı auteur (özgün sinemacı) idi. Onun bu denli takdir görmesinin nedenleri, İran içinde ve dışında farklılık gösterebilir; bu, çeşitli bakış açılarını yansıtır. Ancak, onun filmlerini İran sineması bağlamında değerlendirmek yine de önemli ve aydınlatıcıdır.
    Kendi Yolunu Çiz: Billy Wilder ve Bağımsız Sinemanın Ustalıklı Sanatı
      1 ay Önce   435
    Kendi Yolunu Çiz: Billy Wilder ve Bağımsız Sinemanın Ustalıklı Sanatı "İnsanlara gerçeği söyleyeceksen, işin içine mizah kat; yoksa seni linç ederler." Billy Wilder
    10 Büyük Slovak Yeni Dalga Filmi
      1 ay Önce   468
    10 Büyük Slovak Yeni Dalga Filmi Çekoslovak Yeni Dalgası'na Slovak Katkıları: 10 Filmle Temel Bir Rehber Çekoslovak Yeni Dalgası denince akla genellikle Prag merkezli Çek yönetmenler gelse, Slovak sinemacıların bu hareket içindeki yenilikçi ve cesur katkıları da en az onlar kadar etkileyiciydi. İşte bu döneme damga vuran, şiirsel anlatımları, toplumsal eleştirileri ve deneysel yaklaşımlarıyla öne çıkan 10 Slovak filmini derledik. Bu filmler, Çekoslovak Yeni Dalgası’nın yalnızca Prag’la sınırlı olmadığını, Slovak sinemacıların da bu hareket içinde cesur, deneysel ve derinlikli işler ürettiğini kanıtlıyor. Görsel yenilikleri, politik altmetinleri ve insani dokunuşlarıyla bu filmler, sinema tarihinde hak ettikleri yeri yavaş yavaş kazanıyor.
Yorum Alanı