Türkçe Altyazı
960’ların başında, William S. Burroughs, cut-up tekniğini, matematikçi Ian Sommerville’in yardımıyla teypler üzerinde de denemeye başlamıştır. İkili, sokakta kaydettikleri sesleri, konuşmalardan aldıkları parçaları, müzikleri kesip birleştirerek, ses kayıt teknolojisinin, ve sesin zihin üstündeki etkisi üzerine deneyler yapmışlardır. Burroughs, ses kayıt aletlerinin tahakküme karşı bir silah olarak kullanılabileceğini söylemiştir. Örneğin bir gösteri sırasında, teyplerden verilecek silah, helikopter vs sesleri, bir karmaşaya yol açacak, ayaklanmaların boyutunu büyüterek, emniyet güçlerinin duruma müdahalesini sabote edecektir.Filmde ayrıca, 80’lerde doğan ve popüler olan siberpunk alt türünden izler görmek de mümkündür. Büyük şirketlerin sistemi yönetiyor olması fikri, Jager’ın monitörlerinden gözetlediği FM hakkındaki bilgileri yine monitörlere yansıyan bilgilerden öğrenmesi, sokağın (punkların) teknolojiyi kendi işlerine yarayacak şekillerde manipüle etmesi, Genesis P-Orridge’in bilgiyi herkese dağıtmak istemesi (“Bilgi özgür/bedava olmak ister” şiarı) ve genel olarak karanlık ve karamsar olan atmosfer siberpunk türüne göz kırpar.Decoder’ın politik söylemi, siyah beyaz, keskin ayrımlar içermektedir. H-Burger’ın ve Muzak şirketinin yöneticileri karikatürize edilmiş kapitalist/kötü adamlardır. FM ve punklar ise devrimci gerillalar… Fakat bu siyah-beyaz ayrım, filmin bir hiciv olarak etkisini artırmaktadır. O dönemde Batı Almanya’da (ve dünyanın diğer yerlerinde) sayıları git gide artmakta olan hamburger ve fast food zincirleri, kapitalizmin ve neoliberalist ekonomi politikalarının yayılışını, Muzak şirketi ise, sübliminal mesajlarla tüketimin nasıl körüklendiğini gösteren stereotipler olma işlevi görürler. FM ve punklar, kapitalizme, ve zihinsel tahakküme karşı savaşan anarşistlerdir.Final sahnesindeki kaos hali Reagan karşıtı gösteriler sırasında çekilmiştir. Klaus Maeck’in Jack Sargeant’a aktardığına göre, çekimler sırasında, ellerinde teyplerle kalabalığın içine karışan oyuncular ve teknik ekip, gösteri yapmakta olan gençlerin halihazırda ellerinde teyplerle, silah sesleri, helikopter sesleri, çeşitli müzikler çalarak karmaşa yaratmaya çalıştıklarını görürler. Hatta, işin daha da komik tarafı, bu eylemden haberdar olan polis, bir gece önceden evlere baskın yaparak teyplere, silah oldukları gerekçesiyle, el koymuştur. Decoder’ı ilginç kılan özelliklerden biri, bu noktada, hayatın ve kurmacanın kesişmesidir.