10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Au hasard Balthazar
İMDb Puanı 7.9

Au hasard Balthazar

-

Rastgele Balthazar

Rastgele Balthazar, 1966 Fransa - İsveç ortak yapımı dramatik filmdir. Özgün adı Au Hasard Balthazar olan film Mayıs 1971'de Türk Sinematek Derneği'nde özgün adıyla gösterildi. 1990'da 9. ,2000 yılında da 19. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde, son olarak da Mart 2009'da Ankara Uluslararası Film Festivali'nde "Rastgele Balthazar" adıyla gösterildi.Sıklıkla bir "film ressamı" olarak tarif edilen ve sinema tarihinin en ayrıksı ve kişisel yönetmenlerinden biri olan Robert Bresson'un 50 yıllık kariyeri boyunca çevirdiği her biri ayrı bir kategoriye sokulabilecek 14 filminden 8. sidir. Filmin senaryosunu da Bresson yazmış ve her zaman olduğu gibi bu filminde de amatör oyuncularla (Bresson onlara model demeyi tercih ediyordu) çalışmıştır. Oyunculardan Anne Wiazemsky (Marie rolünde) ve François Lafarge bu filmden sonra profesyonel olmuşlardır.Kendine özgü deneyüstücü (transcendental ) ve ruhani (spiritual) sade bir üslup geliştirmiş olan Bresson koyu bir Katolikti ve bu filmi de birçok filmi gibi dinsel alegoriler içeren bir mesel olarak kabul edilebilir. Filmin baş kahramanı bir eşektir ve doğduğunda ilk sahipleri olan çocuklar tarafından bir oyun olarak vaftiz edilirken Balthazar ismi verilmiştir. Filmde Balthazar'ın doğumundan ölümüne kadar olan çileli öyküsü ve ona paralel olarak olayın geçtiği köyün ve oradaki yaşamın öyküsü 'resmedilir'. Eşek kimisi şefkatli kimisi zalim çeşitli sahipler arasında el değiştirdikçe ve onlardan eziyet gördükçe bir anlamda yüklerini çektiği bu insanların günahlarını da çeker. Bresson'un bir hayranı olan Jean-Luc Godard'a göre "Rastgele Balthazar" bir buçuk saate sığdırılmış yaşamın ta kendisidir.Film Bresson'a aynı yıl Venedik Film Festivali'nde OCIC ödülü kazandırmıştı. 1967'de ise kendi ülkesinde, "Fransız Sinema Eleştirmenleri Sendikası En İyi Film Ödülü" nü aldı.
  Tür: Dram , Suç
  1. Mutlaka İzlemeniz Gereken 5 Robert Bresson Filmi
      1 yıl Önce   188
    Mutlaka İzlemeniz Gereken 5 Robert Bresson Filmi Robert Bresson başlangıçtan beri aynı soruyu sormaya devam eden bir yönetmendir. Sinemasının özünde; bireylerin iç dünyası ve anlamlandıramadıkları çevre ile mücadelesi merkezdedir. Karakterlerin yalnızlıkları, içe dönüklüğü ve yaşadıkları çağ ile mücadeleleri; esaret, erdem, kaygı, intihar, suç ve masumiyet gibi temalardan beslenerek anlatılır. Olayları manipüle etmez ve yeryüzünün tüm kötülüğünü ortaya koymaktan çekinmez. Karakterlerin sonları da bu kötücül dünyaya dayanma durumlarına bağlıdır.
    İngilizce Olmayan En İyi 100 Film
      2 yıl Önce   451
    İngilizce Olmayan En İyi 100 Film BBC Kültür, dünya sinemasının gelmiş geçmiş en iyi filmlerini belirlemek için 43 ülkeden 209 film eleştirmeninin görüşlerine başvurdu. İşte ilk 100'e giren filmler…
    Wes Anderson’ın En Çok Etkilendiği Filmler
      2 yıl Önce   254
    Wes Anderson’ın En Çok Etkilendiği Filmler The Grand Budapest Hotel ve Moonrise Kingdom gibi fimlerle tanınan yönetmen Wes Anderson'ın, sinema sanatında kendi dilini oluştururken ona en çok ilham veren, en çok katkı sağlayan filmler, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine değerinde.
    Béla Tarr Sinemasına Nereden Başlamalı
      3 yıl Önce   308
    Béla Tarr Sinemasına Nereden Başlamalı Durmaksızın yağan yağmurun etkisiyle sokakları çamura bulanmış küçük Macaristan kasabalarından ibaret siyah-beyaz bir dünya. Sinema tarihinde çok az yönetmen, Béla Tarr’ın yaptığı gibi kendine özgü, bütünlüklü bir evren yaratabilmiş ve bu evrenin özelliklerini filmografisinin büyük bir kısmına doğru genişletebilmiştir. Görsel anlamda böylesi puslu bir dünya yaratan Tarr, bu dünyayı çok belirgin, neredeyse imzasına dönüşen teknik tercihlerle filme alır. Bunların başında gelen de elbette uzun planlar. Yönetmen bu tercihini, plan uzunluğunun şiddeti, gerilimi, titreşimi, derinliği üzerinden açıklar. Genele bakacak olursak da Tarr’ın sineması tam olarak şiddet, gerilim ve derinlik üzerine kuruludur. Bu duygular da kökenini, yönetmenin kariyer seyrini göz önünde bulundurup söylersek, önce sosyal ve toplumsal sorunlardan, devamında ise bu sorunların ontolojik kavramlarla harmanlanmasından alır.
Yorum Alanı

45 + = 48