Clint Eastwood'un yönettiği ve başrolünü üstlendiği "Gran Torino" adlı dram, oyuncunun Oscar ödüllü filmi Million Dollar Baby'den buyana perdede göründüğü ilk film. Eastwood değişen bir dünyada yaşayan ve göçmen komşuları tarafından uzun süredir güttüğü önyargılarıyla yüzleşmeye zorlanan, demir gibi bir iradeye sahip katı bir Kore Savaşı gazisi olan Walt Kowalski'yi canlandırıyor. Emekli otomobil işçisi Walt Kowalski günlerini evde yaptığı tamirat, bira ve berberine yaptığı aylık ziyaretlerle geçirmektedir. Ölen karısının son ümidi kilisede günahlarını itiraf etmesi yönünde olsa da M-1 piyade tüfeğini temiz ve hazır bulunduran, hayata küsmüş bir Kore Savaşı gazisi olan Walt için itiraf edecek hiçbir şey bulunmamaktadır ve köpeği Daisy'den başka kimseye içini dökecek kadar güvenmemektedir.Bir zamanlar komşusu olarak adlandırdığı şahısların tümü taşınmış yahut vefat etmişler, yerlerini nefret ettiği, Güneydoğu Asya kökenli Hmong göçmenlerine bırakmışlardır. Gördüğü hemen her şeye kızmaktadır: sarkık yağmur olukları; fazla büyümüş çimler; etrafını saran yabancı yüzler; mahallenin kendilerine ait olduğunu sanan amaçsız Hmong, Latin ve Afrika-Amerika gençlerinden oluşan çeteler; büyüyüp birer yabancı olan çocukları? Walt bundan böyle vadesinin dolmasını beklemektedir.Ta ki biri onun '72 model Gran Torino'sunu çalmaya çalışana kadar. Seneler evvel Walt'un montaj hattından çıkmasına yardım ettiği günkü kadar gıcır gıcır olan Gran Torino, Hmong çetecilerinin onu çalması için zorladıkları genç komşusu mahcup Thao'yu (Bee Vang) Walt?un hayatına sokar.