Bayram izniyle İmralı Yarı Açık Cezaevi’nden memleketlerine giden mahkumların hikayelerinin anlatıldığı filmde dönemin toplumsal sorunları farklı yaşamlarda ele alınıyor. Film, cezaevinden çıkan Seyit Ali, Mehmet Salih, Mevlüt, Ömer ve Yusuf adlı 5 karakterin hayatlarından kesitler sunmaktadır. Memleketlerine giden mahkumlardan Seyit Ali, Konya’ya gider. Ailesinin yanına vardığında karısı Zine’nin geneleve düştüğünü ve karısının ailesinin, çocuğunu da alıp köyüne götürdüklerini öğrenir Bunun üzerine Seyit Ali, köye doğru yol alır. Aslında karısını çok sevmektedir, ancak töre baskısı aklını kin ve nefretle doldurmuştur.
Mehmet Salih Diyarbakır’a karısının ve çocuklarının yanına gider. Fakat kayın validesi ve kayın pederi oğullarının ölümünden onu sorumlu tutmaktadırlar. Mehmet Salih olan biteni tüm gerçekliğiyle anlatmak, karısını ve çocuklarını görmek üzere kayınpederinin karşısına dikilir. Mevlüt Gaziantep’e nişanlısı Meral’i görmeye gider ancak Meral’in babası evlenmeden vakit geçirmelerine müsaade etmez. Yalnız kalmak istediklerinde de peşlerine aileden birileri takılmaktadır. Bu durum Mevlüt’ü oldukça rahatsız eder.
Ömer, Urfa’ya ailesinin yanına döner. Sınırda kaçakçılık yapan kardeşinin zor durumda olduğunu öğrenir. Çatışmalar ve baskınlar giderek artmaktadır. Köy halkı da bu çatışmaların tam ortasındadır. Bunun yanı sıra Ömer, köye vardığında Gülbahar adında bir kızı görür ve ondan çok etkilenir. Karısını görmek için cezaevinden memleketine giden Yusuf, izin belgesini kaybeder ve olağanüstü hal bölgesinde otobüste yapılan bir arama sonucu askerlerce alıkonulur. Onun için umulmadık izin günleri başlamıştır.
Yılmaz Güney’in cezaevinde bulunduğu dönemde senaryosunu yazdığı ve Şerif Gören tarafından yönetilen “Yol” filmi daha önce “Bayram” adıyla Erden Kıral tarafından çekilmek istenmiştir. Bu fikre başlangıçta sıcak bakan Yılmaz Güney daha sonra, filmi Erden Kıral’dan alarak Şerif Gören’e vermiştir. Filmin çekilen görüntüleri yurtdışına kaçırılmış ve orada kurgulanmıştır. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü alan ilk Türk filmi olan “Yol”, ülkemizde uzun yıllar yasaklanmış ve 18 yıl aradan sonra gösterime girmiştir.
Bir film düşünün, yönetmeninden çok senaristiyle anılsın. Bir film düşünün, senaristin zihninde hayat bulan hikâyesi, kendisi hapiste olduğu için tamamen onun istekleri ve direktifleri doğrultusunda çekilsin. Bir film düşünün, ülkesindeki karanlığı tüm çıplaklığıyla yansıttığı için 17 yıl yasaklı kalsın. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü alan ilk Türk filmi olan “Yol”, ülkemizde uzun yıllar yasaklanmış ve 18 yıl aradan sonra gösterime girebilmiştir.
Sinemamızda 60’lı yıllarda görmeye başladığımız toplumsal gerçekçi filmlerin 80’li yıllardaki nadide örneklerinden biri olan filmin başarısının sırrı, Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in cesareti, anlatıdaki ustalıkları ve eriştikleri olgunlukta yatıyor.