10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Umut
İMDb Puanı 8,2

Umut

-

Umut

Faytonculuk yaparak yaşamını kazanmaya çalışan, Cabbarın ve ailesinin içine düştügü çıkmazlar ve kurtulmaya çalışmasını anlatır. Atı bir arabanın çarpması sonucu ölen Cabbar ailesini geçindirmek için emeğiyle çalışarak para kazanamayacağını düşünerek, kestirme bir yol aramaya başlar. Aldığı milli piyango biletine de ikramiye çıkmayınca, bu kez define aramaya başlar.
  Tür: Dram
  1. İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim
      1 gün Önce   2
    İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim Bu makale, ilk olarak Richard Candida Smith editörlüğünde yayımlanan "Art And The Performance Of Memory: Sounds And Gestures Of Recollection" (Hafızanın Sanatı ve Performansı: Hatırlamanın Sesleri ve Jestleri) adlı kitapta, Routledge yayınevinin "Bellek ve Anlatı" serisinde (New York, 2002) yer almıştır. (1)
    James Baldwin: Görüntülenebilen Başka Diyarlarda
      2 hafta Önce   419
    James Baldwin: Görüntülenebilen Başka Diyarlarda "Aşk hiçbir zaman popüler bir hareket olmamıştır. Ve hiç kimse gerçekten özgür olmak istememiştir. Dünya bir arada tutuluyor çok az sayıda insanın aşkı ve tutkusuyla. Aksi takdirde, elbette umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Herhangi bir şehrin sokağında yürüyebilir ve etrafınıza bakabilirsiniz. Unutmamanız gereken şey, baktığınız şeyin aynı zamanda siz olduğudur…Siz o canavar olabilirdiniz, siz o polis olabilirdiniz. Ve içinizde, o olmamaya karar vermek zorundasınız." –James Baldwin
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik
      3 hafta Önce   469
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik Mikio Naruse’nin külliyatı hakkında yazan eleştirmenler, kaçınılmaz olarak olumsuz karşılaştırmalara ve eksiklikler listesine düşerler. Japon auteur’ler panteonuna geç dahil olmuş bir isim olarak Naruse, daima Kurosawa, Ozu ve Mizoguchi’nin altında değerlendirilmiştir. Şikâyetlerin ortak bir nakaratı vardır. Naruse içsel, ev içi dramlar yapmıştır ama onun işleri Ozu’nun eserleri kadar oyunbaz ya da sevimli değildir. Ozu ile birlikte Shochiku’nun Kamata stüdyolarında çıraklık yapmıştır, ama ya o stüdyonun hafif, eğlenceli üslubunu öğrenememiş ya da öğrenmek istememiştir. Israrla ağır, kasvetli ve depresif olmaya devam ettiği için oradan ayrılmasına memnuniyetle göz yumulmuştur. İki altın çağı kucaklayan klasik bir yönetmendir, ancak onun eserleri Bordwell’in kutladığı Japon sinemasının kendine özgü biçimsel süslemelerini ya da Burch’un betimlediği Japon estetik pratiğinin radikal sapmalarını örneklemez. Kadın melodramları çekmiştir, ama bunlar ne üslup açısından ne de duygusal yoğunluk açısından Mizoguchi’ninkiler kadar incelikle etkileyicidir.
    Kubrick (1927-1999) ve Sonrası: Sinemanın Mirası
      1 ay Önce   143
    Kubrick (1927-1999) ve Sonrası: Sinemanın Mirası "Hepimiz Kubrick'in çocuklarıyız, değil mi? Onun yapmadığı bir şeyi yapabilir misin ki?" (Paul Thomas Anderson)
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş
      2 ay Önce   455
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş Sinema, özellikle baskı, sansür ve sürgünle yüzleşmiş yönetmenlerin eserlerinde, uzun zamandır politik direnişin bir mücadele alanı olmuştur. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ve Mohammad Rasoulof, marjinalleştirilmiş toplulukların, politik muhaliflerin ve otoriter rejimler altında yaşayanların mücadelesini sinemalarında somutlaştıran simgesel figürler olarak öne çıkar. Farklı tarihsel ve ulusal bağlamlarda çalışmış olsalar da, her iki yönetmen de baskıyı ifşa etme ve devlet kontrolüne sinematik dilleriyle direnme konusunda derin bir bağlılık paylaşır.
Yorum Alanı

+ 54 = 59