Upton Sinclair’in “Petrol-Oil!” adlı romanından uyarlanan filmin konusu, 20. yüzyılın başlarında geçiyor. Arazisinde petrol çıkartma haklarını almasıyla birlikte servetini hızla katlayan bir işadamı ile kasabanın karizmatik genç rahibinin paralel öyküsü anlatılıyor. Güney Kaliforniya’da petrol bulunmasının ardından ortaya çıkan tablo, “Altına Hücum” olgusunun eşdeğeri.
İşadamının Amerikan Rüyası tarafından yok edilmesiyle birlikte filmin öyküsü hırs ve inançların irdelemesine dönüşüyor.
Stüdyo yetkilileri “There Will Be Blood” için, “Petrol endüstrisinin yeni yeni filizlenmeye başladığı 20. yüzyıl başında yaşayan Teksaslı bir girişimciyi merkez alarak aile, hırs, din ve petrol olgularını anlatan bir öykü” tanımlamasını yapıyorlar.