5.0
Toplamda 0 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Shi
İMDb Puanı 7.8

Shi

-

Şiir

Dokunaklı ve acı-tatlı bir yolculuk olan Şiir küçük bir banliyöde torunuyla yaşayan yaşlı kadın Mija etrafında gelişiyor. Mija bir kültür merkezinde şiir derslerine devam ederken hayatında ilk defa bir şiir yazması gerekir. Görüşü, belleği, gücü git gide zayıflamışken bu yeni görev ona hayatta yeni bir ışık sunar. Ne var ki, bir anda hayal gücünün ötesinde acımasız bir gerçekle yüzleşecektir.
  Tür: Dram
  1. Masaki Kobayashi’nin İnsanlık Durumu Üçlemesi
      2 yıl Önce   134
    Masaki Kobayashi’nin İnsanlık Durumu Üçlemesi II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından maddi ve manevi olarak teslim olan Japon toplumu, geçmişini ve şimdiyi unutmak üzere yeniden inşası süreci içerisine girdi. Bu dönemde yani savaş sonrası dönemde çekilmiş filmlerde, Japonya tarihî seyrinde özelde ferdin/bireyin, genelde toplumun çerçevesini/kendiliğini oluşturan ve derinleştiren başat unsurların savaşla beraber başta sinemada ve diğer sanatlarda bireycilik ve eşitlikçilik gibi modernist fikirler övülmeye ve bu evrilmenin güçlü bir şekilde inşası için eserler verilmeye başlanmıştır. Oysa ki savaş olgusu ne kadar kınanırsa kınansın sinemada ve diğer sanatlarda sanatçıların romantik duyguları ve kederleri onları ciddi bir tarihsel tartışmadan kaçındığını ve ürettikleri eserlerin duygu yönünden güçlü ve fakat bireysel anlatımların ötesine geçemeyen, düşünceleri çatıştıran değil duygusal eserler yaratmasına sebep olmuştur.
    Dahi Bir Avangart Sinemacı: Yoshishige (Kiju) Yoshida
      3 yıl Önce   356
    Dahi Bir Avangart Sinemacı: Yoshishige (Kiju) Yoshida Yazımıza hemen Yoshida’nın hayatı, kariyeri ve sineması üzerine bir şeyler karalamaya başlamadan önce aslında merak edilen soruya cevap vermek doğru olacaktır. Çok büyük bir ihtimalle bugüne kadar adını dahi duymadığınız bir yönetmenle ilgili böylesine geniş çaplı bir yazıyla karşılaşınca haliyle yönetmenin kim olduğunu merak ediyorsunuzdur. Ama bir yerden sonra esas merak edilen şey neden bu yönetmeni yazımıza konu olarak seçtiğimiz. İlk olarak söyleyebileceğim şey aslında Yoshida’nın, adı sinema tarihinde sıklıkla geçmesi gereken biri olmasına karşın bu derece unutulmuş olmasına duyulan üzüntüdür. Çünkü yönetmenin ortaya çıkardığı işler ve sinemaya yaklaşımı bakımından eksiksiz bir usta ve de dahi olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Bir diğer söyleyebileceğim şey de yönetmenle ilgili sadece Türkçe’de değil özellikle bu konuda oldukça geniş bir arşive sahip Fransızca ve İngilizce dillerinde yayın yapan mecralarda da herhangi bir derli toplu bilginin bulunmuyor olması. Elbette bu bizlere yazıyı hazırlarken çok büyük zorluklar olarak geri döndü. Ama her şeyden öte yönetmeni seçmemizdeki en önemli faktör Yoshida’nın yıllar önce temellerini attığı sinemasal kuramı bugün yeniden dillendirmeyi ve üzerine düşünmeyi istememizdir.
    İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim
      2 gün Önce   147
    İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim Bu makale, ilk olarak Richard Candida Smith editörlüğünde yayımlanan "Art And The Performance Of Memory: Sounds And Gestures Of Recollection" (Hafızanın Sanatı ve Performansı: Hatırlamanın Sesleri ve Jestleri) adlı kitapta, Routledge yayınevinin "Bellek ve Anlatı" serisinde (New York, 2002) yer almıştır. (1)
    James Baldwin: Görüntülenebilen Başka Diyarlarda
      2 hafta Önce   419
    James Baldwin: Görüntülenebilen Başka Diyarlarda "Aşk hiçbir zaman popüler bir hareket olmamıştır. Ve hiç kimse gerçekten özgür olmak istememiştir. Dünya bir arada tutuluyor çok az sayıda insanın aşkı ve tutkusuyla. Aksi takdirde, elbette umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Herhangi bir şehrin sokağında yürüyebilir ve etrafınıza bakabilirsiniz. Unutmamanız gereken şey, baktığınız şeyin aynı zamanda siz olduğudur…Siz o canavar olabilirdiniz, siz o polis olabilirdiniz. Ve içinizde, o olmamaya karar vermek zorundasınız." –James Baldwin
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik
      3 hafta Önce   469
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik Mikio Naruse’nin külliyatı hakkında yazan eleştirmenler, kaçınılmaz olarak olumsuz karşılaştırmalara ve eksiklikler listesine düşerler. Japon auteur’ler panteonuna geç dahil olmuş bir isim olarak Naruse, daima Kurosawa, Ozu ve Mizoguchi’nin altında değerlendirilmiştir. Şikâyetlerin ortak bir nakaratı vardır. Naruse içsel, ev içi dramlar yapmıştır ama onun işleri Ozu’nun eserleri kadar oyunbaz ya da sevimli değildir. Ozu ile birlikte Shochiku’nun Kamata stüdyolarında çıraklık yapmıştır, ama ya o stüdyonun hafif, eğlenceli üslubunu öğrenememiş ya da öğrenmek istememiştir. Israrla ağır, kasvetli ve depresif olmaya devam ettiği için oradan ayrılmasına memnuniyetle göz yumulmuştur. İki altın çağı kucaklayan klasik bir yönetmendir, ancak onun eserleri Bordwell’in kutladığı Japon sinemasının kendine özgü biçimsel süslemelerini ya da Burch’un betimlediği Japon estetik pratiğinin radikal sapmalarını örneklemez. Kadın melodramları çekmiştir, ama bunlar ne üslup açısından ne de duygusal yoğunluk açısından Mizoguchi’ninkiler kadar incelikle etkileyicidir.
Yorum Alanı

+ 60 = 64