10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Ray
İMDb Puanı 7.7

Ray

-

Ray

Ray, kendi çapında yaşayıp giden, hayalleri olan küçük bir çocuktur. Yaşadığı oldukça trajik bir | sonucunda hayatına kör olarak devam etmek mecburiyetinde kalır. Yaşadığı bu acıya karşın hayata dair umudunu kaybetmez ve yepyeni, taze hayallerle yaşam yolculuğuna devam etmeye karar verir. Ray, karşısına çıkan engellerle savaşacak ve dünyanın en önemli müzisyenlerinden bir tanesi haline gelecektir. Küçük Ray, hem adıyla hem de soyadıyla tanınan Ray Charles olacaktır.
  Tür: Biyografi , Dram , Müzik
  1. Larisa Shepitko: Hakikat Arayışı ve Mirası Savaş Karşıtı Filmler
      1 yıl Önce   110
    Larisa Shepitko: Hakikat Arayışı ve Mirası Savaş Karşıtı Filmler Rachel Pronger’in Calvert Journal‘ın “Women Recollected” projesi için kaleme aldığı yazının çevirisidir. Kültür dünyasının 20. yüzyıldaki unutulmuş öncü kadınlarına ışık tutma şiarıyla yola çıkan projeyle rastlaşmaya, ileriki haftalarda da, yine bu sayfalarda devam edeceksiniz.
    İnsanoğlunun Bitmeyen Ahlak ve Erdem Arayışı: Krzysztof Kieślowski’nin Dekalog Serisi
      1 yıl Önce   157
    İnsanoğlunun Bitmeyen Ahlak ve Erdem Arayışı: Krzysztof Kieślowski’nin Dekalog Serisi Çekildiği dönemin ekonomik, siyasi ve kültürel atmosferini başarı ile yansıtan filmler vardır; üzerinden uzun yıllar da geçse izlemeye başladığımız anda o güne gider ve olayların akışına kapılırız. Kieślowski başyapıtı Dekalog’u izlerken de kendimizi seksenlerin kaotik ve gri Polonya’sından buluyor; komünizm sonrası hızla değişen ülke düzeninde yaşamlarını sürdürmeye çalışan kahramanlarımızın hikayelerine tanık oluyoruz.
    Mutlaka İzlemeniz Gereken 5 Satyajit Ray Filmi
      3 yıl Önce   342
    Mutlaka İzlemeniz Gereken 5 Satyajit Ray Filmi Yirminci yüzyılın önemli auteur yönetmenlerinden Satyajit Ray, sinema tarihinin en özgün üçlemelerinden olan Apu Üçlemesi (Pather Panchali, Aparajito, Apur Sansar) ile Hindistan sinemasında yeni bir dönem başlatır. Hümanizmi ve lirizmi harmanladığı karakterleriyle, özellikle de üçlemesinin ilk ayağı olan Yol Türküsü (Pather Panchali, 1955) ile Apu’yu, sinema tarihinin en muzip ve heves dolu karakterini dünyaya getirir. Ray’ın sinemasında ajitasyon dozunda verilir, Bollywood filmlerinin alışkın olduğumuz ağlaklıktan mümkün mertebe kaçınılır ve en yerel koşullarda bile en evrensel hikayeler modern bir dille perdeye aktarılır. 1950’lerden itibaren Hindistan’ın gelişim ve dönüşümünü görmek veya ilk kez Hint sinemasıyla tanışmak isteyenler için Satyajit Ray filmleri eşsiz birer kaynaktır.
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş
      4 gün Önce   392
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş Sinema, özellikle baskı, sansür ve sürgünle yüzleşmiş yönetmenlerin eserlerinde, uzun zamandır politik direnişin bir mücadele alanı olmuştur. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ve Mohammad Rasoulof, marjinalleştirilmiş toplulukların, politik muhaliflerin ve otoriter rejimler altında yaşayanların mücadelesini sinemalarında somutlaştıran simgesel figürler olarak öne çıkar. Farklı tarihsel ve ulusal bağlamlarda çalışmış olsalar da, her iki yönetmen de baskıyı ifşa etme ve devlet kontrolüne sinematik dilleriyle direnme konusunda derin bir bağlılık paylaşır.
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde
      2 hafta Önce   422
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde Bir süreliğine, Soğuk Savaş kutuplaşmalarının devlet destekli sanat tüketiminin son altın çağı olduğu düşünülmüştü. Ancak günümüzde Avrupa çapında yeniden yükselişe geçen milliyetçilik, propaganda söylemlerine beklenmedik bir geri dönüş yaşatıyor. Nitekim, şovenist hükümetler ve ürkütücü milliyetçi hareketler, sinemayı kendi davalarının önemli bir sözcüsü – ve eleştiri söz konusu olduğunda, ulusal onurlarına yönelik bir tehdit – olarak yeniden keşfetti. Sinema her zaman bir kültürel diplomasi meselesi de olsa, son dönemde uluslararası festivaller, eleştirmenler ve sinemaseverlerce neredeyse tamamen övülen iki filme yönelik millî öfke patlamaları yaşandı: Polonya yapımı Ida (2013) ve Rus yapımı Leviathan (2014). Bu filmler, kendi yapımcılarının ülkelerini "yeterince temsil etmemekle" suçlanarak, özellikle Batı'dan aldıkları övgüler nedeniyle vatan haini ilan edildi. Yurtdışındaki başarı, kültürel ihanet; eleştiri ise vatan hainliği sayılıyor.
Yorum Alanı