İki erkek; emekli bir subay ve çok sevdiği oğlu, eski bir binanın çatı katında yaşamaktadırlar. Seneler önce baba hava kuvvetleri akademisinde ders verirken aşık olmuş, evlenmiş ve dünyaya bir oğul getirmiştir. Karısı hayatının baharında öldükten sonra adam hiç evlenmemiş, oğlu Alexei'yi kendi başına büyütmüştür. Yıllardır anılarla ve günlük ritüellerle dolu kendi kendi özel dünyalarında yaşamışlardır. Artık büyümüş olan Alexei, orduya katılmayı planlamakta, bu arada da her geçen gün biraz daha annesine benzemeye başlamaktadır. Baba, oğlunun bulunmadığı bir hayatı hayal bile edemez, oğlu da onun sevgisine karşılık verir. Bazen kardeş gibidirler, hatta bazı anlarda sevgili gibi. Alexei spordan hoşlanmakta, sorumsuzluğa meyillidir ve kız arkadaşıyla sorunları vardır. Kız, Alexei'nin babasıyla olan yakın ilişkisini kıskanmaktadır.
Her oğlun gün gelip kendi hayatını yaşaması gerektiğini bilmesine karşın, Alexei iki arada bir derede kalmıştır. Babası ise belki başka bir şehirde daha iyi bir işi kabul etmesi, belki yeni bir eş araması gerektiğinin farkındadır. Ama o zaman kim Alexei'nin kabuslarının acısını dindirecektir?
Aleksandr Sokurov'un yönettiği ve Aile Üçlemesi'nin ikinci filmi olan Otets i Syn (Father and Son) - Baba ve Oğlu, Cannes'da FIPRESCI ödülünü kazanmıştı.