10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Mélo
İMDb Puanı 7,1

Mélo

1920’lerde ünlü bir konser kemancısı olan Marcel, eski arkadaşı Pierre’i ve deli dolu eşi Romaine’i ziyaret eder. Akşam yemeğinden sonra Marcel, aşk ve ihanete dair Romaine’i derinden etkileyen, kişisel bir hikaye anlatır. Ve böylelikle hayatlarını altüst edecek tutkulu bir ilişkinin fitilini yakar.
  Tür: Dram , Romantik
  1. Tansiyon oynatan filmleriyle; Michael Haneke
      3 ay Önce   38
    Tansiyon oynatan filmleriyle; Michael Haneke Gerçeğin soğuk tokadını, burjuvazinin iki yüzünü ve kibrin karanlık geçmişini çektiği akıl almaz filmler üzerinden akıl ve ruh sağlığımıza enjekte eden, sinemanın eşsiz mucizelerinden Michael Haneke’nin ilk filminden, bu ay Filmekimi’nde izleyeceğimiz son filmi Happy End’e uzanan gergin bir yolculuğa hazır mısınız?
    Lee Chang-dong Sineması: Acının Muhasebesi ve Yeni Başlangıçlar
      3 ay Önce   22
    Lee Chang-dong Sineması: Acının Muhasebesi ve Yeni Başlangıçlar İçinde bulunduğumuz 2020 senesinde, Şubat ayında gerçekleşen Akademi Ödülleri çok önceden kapanmış bir dönemin ilanı gibiydi. Düşüşe geçen Holywood sineması, 2000’lerin başında ağırlığını göstermeye başlayan Uzak Doğu sinemasına mağlup olmuştu. 2018 senesinde çoğu sinema eleştirmeni tarafından zirveye konulan ve dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde eleştirmenlerden rekor puan alan Burning (bana göre son 20 yılın en iyi filmi) Akademi Ödülleri’nde görmezden gelinmişti (9 filmlik kısa listeyen giren ilk Kore filmi olmasına rağmen En İyi Yabancı Film kategorisinde 5 filmlik son listeye alınmamıştı).
    Pedro Almodóvar Sineması’nı Tanımlamak: Çoklu Ögelerin Görsel Yansıması
      4 ay Önce   45
    Pedro Almodóvar Sineması’nı Tanımlamak: Çoklu Ögelerin Görsel Yansıması Almodóvar benim için her zaman favori yönetmenlerimden biri olmuştur. Geçtiğimiz günlerde okulda kendisiyle ilgili yoğun bir ders sürecimden sonra, arka arkaya Pedro Almodóvar izlerken buldum yeniden kendimi. Kendisiyle ilgili konuşmayı her zaman sevmişimdir, bu yüzden bunu bir tık profesyonel hale dönüştürüp, detaylı bir inceleme yapmak istedim. Bazen açıklamaları anlaşılır ve doğru kılmak için bireysel konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, tüm zamanların en sevdiğim ve ilham veren yönetmeninden bahsederken öznelliğe bağlı kalmanın zor olacağını bilerek, Pedro Almodóvar’ın üç filmini kendi bakış açımla değerlendireceğim: The Skin I Live In (İçinde Yaşadığım Deri, 2011), All About My Mother (Annem Hakkında Her Şey, 1999) ve Volver (Dönüş, 2006).
    Luchino Visconti: Marksist Bir Yeni Gerçekçi
      4 ay Önce   19
    Luchino Visconti: Marksist Bir Yeni Gerçekçi Sinemanın en önemli ve sinemayı sinema yapan akımlarından biri kuşkusuz "Yeni Gerçekçilik"tir. Hatta şahsi olarak, akımı önem olarak ilk sıraya koyar ve onsuz sinemanın çok büyük anlam kaybedeceği fikrini savunurum. Sinemanın her açıdan halka inmesini sağlayan yeni gerçekçilik, kitleleri de derinden etkilemiştir. İşte bu önemli sinema olayının öncülerinden, akımın ilk belirtilerinin görüldüğü filme imza atan (Ossessione, 1942), bir deha, bir büyük yönetmendir Visconti.
    Masaki Kobayashi’nin İnsanlık Durumu Üçlemesi
      5 ay Önce   44
    Masaki Kobayashi’nin İnsanlık Durumu Üçlemesi II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından maddi ve manevi olarak teslim olan Japon toplumu, geçmişini ve şimdiyi unutmak üzere yeniden inşası süreci içerisine girdi. Bu dönemde yani savaş sonrası dönemde çekilmiş filmlerde, Japonya tarihî seyrinde özelde ferdin/bireyin, genelde toplumun çerçevesini/kendiliğini oluşturan ve derinleştiren başat unsurların savaşla beraber başta sinemada ve diğer sanatlarda bireycilik ve eşitlikçilik gibi modernist fikirler övülmeye ve bu evrilmenin güçlü bir şekilde inşası için eserler verilmeye başlanmıştır. Oysa ki savaş olgusu ne kadar kınanırsa kınansın sinemada ve diğer sanatlarda sanatçıların romantik duyguları ve kederleri onları ciddi bir tarihsel tartışmadan kaçındığını ve ürettikleri eserlerin duygu yönünden güçlü ve fakat bireysel anlatımların ötesine geçemeyen, düşünceleri çatıştıran değil duygusal eserler yaratmasına sebep olmuştur.
Yorum Alanı

1 + 4 =