9.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Karakter
İMDb Puanı 7.7

Karakter

1998 ‘En İyi Yabancı Film’ dalında Oscar kazanan yapımda; baba ve oğul arasında geçenler hırs, nefret ve intikam temelinde; anne ile oğul arasında yaşananlar ise ebedi bir sessizliğin gölgesinde anlatılmakta. Yapım, zor koşullarda annesi ile birlikte büyüyen Jacob’un hayalini kurduğu mesleğe ulaşırken çektiği zorlukları, babası ve annesi ile olan ilişkisini, coğrafyanın atmosferine hakim olan soğuk, net ve içe kapalı karakterleriyle birlikte, merkezine duygu yoksunu bir baba ve sevgisini hiçbir zaman gösteremeyen anneyi alarak sürükleyici bir dille yansıtmakta * bütün sinema severlerin kaçırmaması gereken cinsten. avrupa sinemasının en iyi örneklerinden biri olarak nitelendirilebilir.
  Tür: Gizem , Suç
  1. Jim Jarmusch’un Yalnız Karakterleri
      3 yıl Önce   300
    Jim Jarmusch’un Yalnız Karakterleri 2016 sonbaharında vizyona giren Paterson’dan hareketle, Bant Mag. No:52’de Jarmusch tarafından yaratılmış yalnız karakterler galerisi hazırlamıştı. Permanent Vacation’dan Paterson’a, tüm filmlerini kapsayan dosyadaki her karakter, farklı bir çizer tarafından resmedilmişti.
    İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim
      2 gün Önce   152
    İstikrarsız Sınırlar: Angelopoulos’un Balkan Destanı’nda Duygulanım, Sahne Düzeni ve Duyusal Deneyim Bu makale, ilk olarak Richard Candida Smith editörlüğünde yayımlanan "Art And The Performance Of Memory: Sounds And Gestures Of Recollection" (Hafızanın Sanatı ve Performansı: Hatırlamanın Sesleri ve Jestleri) adlı kitapta, Routledge yayınevinin "Bellek ve Anlatı" serisinde (New York, 2002) yer almıştır. (1)
    1920’lerden 10 Büyük Sovyet Filmi
      1 hafta Önce   455
    1920’lerden 10 Büyük Sovyet Filmi Potemkin Zırhlısı'nın gösterime girişinin üzerinden bir asır sonra, Sergei Eisenstein'ın başyapıtı, Pet Shop Boys'un beğeni toplayan bestesi eşliğinde hem sinemalarda hem de dijital platformlarda yeniden seyirciyle buluşuyor. Bu yazıda, filmi sinema tarihinin en çalkantılı ve aynı zamanda en etkileyici dönemlerinden birinin bağlamında değerlendiriyoruz.
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik
      3 hafta Önce   469
    Mikio Naruse Sinemasında Materyalist Etik Mikio Naruse’nin külliyatı hakkında yazan eleştirmenler, kaçınılmaz olarak olumsuz karşılaştırmalara ve eksiklikler listesine düşerler. Japon auteur’ler panteonuna geç dahil olmuş bir isim olarak Naruse, daima Kurosawa, Ozu ve Mizoguchi’nin altında değerlendirilmiştir. Şikâyetlerin ortak bir nakaratı vardır. Naruse içsel, ev içi dramlar yapmıştır ama onun işleri Ozu’nun eserleri kadar oyunbaz ya da sevimli değildir. Ozu ile birlikte Shochiku’nun Kamata stüdyolarında çıraklık yapmıştır, ama ya o stüdyonun hafif, eğlenceli üslubunu öğrenememiş ya da öğrenmek istememiştir. Israrla ağır, kasvetli ve depresif olmaya devam ettiği için oradan ayrılmasına memnuniyetle göz yumulmuştur. İki altın çağı kucaklayan klasik bir yönetmendir, ancak onun eserleri Bordwell’in kutladığı Japon sinemasının kendine özgü biçimsel süslemelerini ya da Burch’un betimlediği Japon estetik pratiğinin radikal sapmalarını örneklemez. Kadın melodramları çekmiştir, ama bunlar ne üslup açısından ne de duygusal yoğunluk açısından Mizoguchi’ninkiler kadar incelikle etkileyicidir.
    Ruhun Gözetlenmesi: Philippe Garrel Sineması
      4 hafta Önce   414
    Ruhun Gözetlenmesi: Philippe Garrel Sineması 1957’de François Truffaut şöyle yazmıştı: “Yarının sineması bana, bireysel ve otobiyografik bir romandan bile daha kişisel görünüyor; bir itiraf ya da günlük gibi. Genç sinemacılar kendilerini birinci tekil şahısla ifade edecek, başlarından geçenleri anlatacaklar: ilk aşklarının hikâyesi ya da en sonuncusu; politik uyanışları; bir yolculuk, bir hastalık, askerlik, evlilik ya da son tatil… ve bu keyifli olacak, çünkü gerçek olacak… Yarının sineması bir aşk eylemi olacak.” (1)
Yorum Alanı

2 + 6 =