Jonathan Raymond'ın romanından uyarlanan film, izleyicileri 1820'li yıllara götürüyor. Film, Amerikan kırsalında geçinmeye çalışan Cookie Figowitz ile King Lu’nun hikâyesini anlatıyor. Amerika’nın batısına seyahat edip Oregon’daki kürkçülere katılan Cookie, sadece Çinli bir göçmen olan King Lu ile bağ kurabiliyor. Birlikte bir işe girişen ikilinin başarısı bölgedeki bir zenginin pek kıymetli ineğine bağlı hâle geliyor. Filmin senaryosunu Jonathan Raymond, Kelly Reichardt ile birlikte kaleme aldı.

Chloé Zhao’nun filmi, hayatın gerçekliğini sinemanın büyüsüyle ustaca bir araya getiriyor. Filmin izlediği genç binici Brady, rodeo sırasında kafasına aldığı neredeyse ölümcül darbenin ardından iyileşmeye çabalamaktadır. Yeniden at binmesi olanaksız olunca, amaçsızlık içinde, kim olduğuna, ne yapmak istediğine dair cevapsız sorular oluşur zihninde. Kendini oynayan bir kovboyun gerçek yaşamından aldığı kesiti görsel bir mucizeye ve Amerikan tipi erkekliğin gerçekçi bir eleştirisine çeviren Zhao , görsel dünyasıyla Terence Malick, anlık yaklaşımıyla Cassavetes, toplumsal gözlemciliğiyle de Kelly Reichardt’ı anımsatıyor.

Yıl 1845, Batıya yerleşmeyi planlayan küçük bir göçmen grubu kılavuz olarak Stephen Meeki tutar. Ancak yol hakkında pek de deneyim sahibi olmayan Meekin 2 hafta mühlet verdiği ve Meekin söz ettiği kestirme yoldan gitmeleriyle 5 haftaya çıkan yolculuk dayanılmaz bir hâl almaya başlar. Üstüne yiyecekleri ve suları da tükenmek üzeredir. Yolculuk esnasında yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar ve esir alırlar. Acaba bu yaşlı Kızılderili yiyecek ve su bulmalarına yardımcı olabilecek midir? Meeke gerçekten de güvenmeli midirler? Çölde geçen bu yolculuktan kurtulabilecekler midir?

Henry'nin en büyük oğlu Peter Fonda, "Easy Rider"ın beklenmedik mali başarısıyla popüler bir şöhrete kavuştu. Kendisi bir aktör ve yetişmekte olan bir yönetmendi ve 70'lerin başında ilk filmini yönetmesi için serbest bırakıldı. Sonuç ise şiirsel bir western başyapıtı olan “Kiralanan El”dir. Bir dönemi ve dönemi, aynı zamanda da “Kiralanan El”i çağrıştırabilen çok az western vardır. Film, Fonda'nın ilk yönetmenlik çalışması olmasının yanı sıra (sadece üç film yönetti), sinemanın büyük görüntü yönetmenlerinden Vilmos Zsigmond'un ilk büyük sinematografi çalışmasıdır. Fonda'nın genç, düzen karşıtı duyarlılıkları ile Zsigmond'un kamerasının estetik güzelliğinin bu birleşimi, romantik batıda geçen bir hikayeye mükemmel bir şekilde uyan şiirsel, rüya gibi bir yön ortaya çıkarıyor.Dan, Arch ve Harry 7 yıldır birlikte yolculuk eden üç arkadaştır. Amaçları Kaliforniya'ya gidip Okyanus kenarına yerleştirmektir. Mola verdikleri bir kasabada Dan vurularak öldürülür. Bunun üzerine Harry kararını değiştirerek 7 yıldır uğramadığı karısının yanına dönmek ister. Arch de ona eşlik eder. Yalnız geriye döndüğünde karısını ve kızını bıraktığı gibi bulmayacaktır...

Eski arkadaşı Tate Riling, zavallı kovboy Jim Garry'den bir sığır anlaşmazlığına arabuluculuk yapmasına yardım etmesini ister. Ancak Garry geldiğinde, Riling'in tamamen açık sözlü olmadığı kısa sürede anlaşılır. Garry, Riling'in yerel çiftlik sahibi John Lufton'u kandırıp servet kazanma planını ortaya çıkarır. Lufton'un havai fişek kızı Amy işin içine girince, Garry eski sadakatleri ile doğru olduğunu bildiği şeyler arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

George Cukor'un yönettiği Heller in Pink Tights - Korkunç Kumpanya, bir tiyatro topluluğunun Vahşi Batı'da yaşadığı maceralarını konu ediniyor. Filmin başrolünde Sophia Loren ve Anthony Quinn yer alıyor.

Roy Bean adında bir kanun kaçağı Teksas’ın batısındaki Vinegaroon kasabasına gelir. Barda üstüne saldırıp hastanelik edenlerden Meksikalı Maria Elena sayesinde kurtulur ve intikamını aldıktan sonra kendini kasabanın yargıcı ilan eder. Yine bir grup kanun kaçağını da şerif ve yardımcıları olarak yanına aldıktan sonra kendi kanunlarını uygulamaya başlarlar.

Kızılderili genç bir kadın, köklü bir ailenin içine girer, iki kardeşi kendine aşık eder ve kanlı bir biçimde sonuçlanan bir tutkunun mimarı olur... Yönetmen King Vidor'dan çok yapımcısı David O'Selznick'in damgasını taşıyor... O'Selznick, "Rüzgar Gibi Geçti"de kazandığı başarıyı bu filmde de devam ettirmek istemiş fakat büyük bir hüsranla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Niven Bush'un romanından uyanlanan filmde, Jennifer Jones "En İyi Kadın Oyuncu", Lillian Gish "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dallarında Oscar'a aday gösterildi.

Fritz Lang'ın yönettiği Western Union - Çöl Devleri, batı birliği için çalışan bir adamla, bir kanun kaçağı olan kardeşinin öyküsünü konu ediniyor.

Ford Kardeşler tarafından öldürülen ünlü kanun kaçağı Jesse Jamesin kardeşi Frank, bu işlerden elini çekmiş olmasına rağmen katillerin serbest bırakılıp bir de ödüllendirildiklerini duyunca harekete geçer.

El Chuncho haydutları Elias devrimcilerine silah satmak isteyen isteyen bir treni soyarlar. Soygun sırasında Bill Tate onlara yardım eder ve onlara katılmalarına izin verirler. Bill Tate Meksika hükümeti adına çalışan bir suikastçidir.

Teksas şerifi Jake Cutter, kumarbaz Paul Regret'i tutuklar. Ancak çok geçmeden, kendini takımıyla, Paul'un tutsağı olarak bulur.

Paul Newmanı küçük bir çocukken, Apaçiler kaçırmış ve kendilerinden biri gibi büyütmüşlerdir. Ailesinden bir arazinin miras kalması üzerine beyaz adamlığa geri dönmesinin ardından, Newman kendisini New Mexicoda bir at arabasında bulur; yanında alıngan bir dul rolünde Diane Cilento, fırsatçı bir Kızılderili simsar rolünde Fredric March ve Meksikalı araba sürücüsü rolünde Martin Balsamdan oluşan karışık bir yolcu grubu vardır. Grup, yolculuğun ortalarına doğru Richard Booneun canlandırdığı bir başka yolcuyla işbirliği içindeki bir çete tarafından durdurulur. Newman, Apaçi eğitimini gözler önüne sererek birkaç çete üyesini öldürür ama bazıları Kızılderililere nefretini açıkça belirttiği için yolculara daha fazla yardım etmeye gerek görmez.

Brendan O’Malley, bir cinayet davasından dolayı kanundan kaçmaktadır, Meksika sınırından geçer ve Belle Breckenridge’nin çiftliğine ulaşır. Belle, O’Malley’in eski sevgilisidir. Çiftlikte Belle’nin kızı Melissa ile tanışır. O’Malley, geceyi çiftlikte geçirmek ister. Eski sevgilisi Belle, ayyaş ve korkak John Breckenridge ile evlenmiştir. Ancak Belle, O’Malley’den hala hoşlanmaktadır. O’Malley ile Belle’nin kızı Melissa arasında bir yakınlaşma başlar. Ancak bu yakınlaşma hiç de hoş olmayan bir sürprizle sonuçlanacaktır.

Meksika Devrimi sırasında, bir maden ocağı sahibine yardımcı olan kiralık bir silahşor, büyük bir miktar gümüşü Teksas’a ulaştırmaya çalışır.

Oyunculuğunun doruğunda olan Clint Eastwood bu kez karşımıza New Mexicodaki toprak savaşının western kahramanı olarak çıkıyor.1971 yılında çekilen Kidd,emektar western filmleri yönetmeni High Sierras, yetenekli aktör Robert Duvall ve sert bakışlı, içindeki adalet duygusuyla hareket eden Eastwoodu başarıyla biraraya getiriyor.Her klasik westernde olduğu gibi film, silahlar, çatışmalar ve çarpışmalar eşliğinde geçiyor.Eastwoodunda dediği gibi Westernler her zaman da vardı ve her zaman da olacak.Joe Kidd ise bunların en iyisi.

Western sinemasına pek çok başyapıt kazandıran John Ford'un imzasını taşıyan kusursuz bir serüven... Bir demiryolu yapım merkezini patlatarak lojistik desteği kesmekle görevli süvari alayının serüveni... Hikayeye güneyli bir dilberin de dâhil olmasıyla, subaylar arasında sorunlar baş göstermeye başlar.

Sivil savaşın son kışında Texasın bir ucunda, bir kalede mahkumlara gardiyanlık yapan Albay Dundee, ordunun nizami askerleri, güneyli savaş esirleri ve gözcülerden oluşan kavgacı bir birliği yönetmektedir. Bu görevde harcandığını düşünen Albay sert ve hırslı biridir. Amacı, Teksastaki Birleşik Devletler üssünü basan bir grup Apaçiyi yok etmek için Meksikaya bir keşif seferi yapmaktır. Bir kaçırma olayını bahane ederek apaçilerin peşine adamlarıyla takılır.

Rainer Werner Fassbinder'in yönettiği 1971 yapımı Whity, 1878 yılında Amerika'nın güneybatısındaki işlevsiz Nicholson ailesinin melez uşağının öyküsünü konu ediniyor.

Savaşta korkaklık yaptığı için ordudan onursuz bir şekilde ihraç edilen Binbaşı Lex Kearney, Birlik'in savaş çabaları için umutsuzca ihtiyaç duyulan at sevkiyatlarına yönelik baskınları önlemek için gizli göreve gönüllü olur. Baskınları düzenleyen Jayhawkers Çetesi'nin arasına sızarak, yavaş yavaş onların güvenini kazanır ve onlara at sevkiyatlarının rotalarını açıklayan gizli bilgileri kimin verdiğini keşfedebilecek bir konuma getirilir.

Amerikan iç savaşı sonrasında, isyancı askerlerden birisi olan Penny Baxter, eşi Orry ve 12 yaşındaki oğlu Jody ile Florida’daki ilk yerleşimcilerdendirler. Baxter çiftinin daha önce kaybettikleri 2 çocuğu Orry’nin hayata daha sert bakmasına sebep olmuştur. Buna karşılık Penny ve oğlu daha sıcak ve sevgi doludur… Pulitzer ödüllü Marjorie Kinnan Rawlings’in romanından uyarlanan filmde, fakir ailesi ile Florida Everglades’de yaşayan 12 yaşındaki Jody’nin yavru geyik ile kurduğu güçlü dostluk anlatılıyor. Filmin konusu, Amerikan içsavaşı sonrasında geçiyor. Yönetmen Rod Hardy, dönemin tarihsel ve toplumsal panoramasını başarılı sinema diliyle yansıtması, romanın ana temalarına ve özüne geniş ölçüde sadık kaldığının bir göstergesi. Filmin küçük kahramanı canlandıran Jarman’in gösterdiği üstün performans, ‘‘En İyi Çocuk Oyuncu’’ Özel Oscarı’yla onurlandırıldı..

Sam, çevreye dehşet salan Sava adlı Kızılderili’nin peşine düşer. Onu yakalamaya azmetmiştir. Yolda bir konvoya rastlar ve burada Kızılderililerin arasındaki bir beyaz kadın dikkatini çeker. Sam onu ve çocuğunu kurtarır ve birden her şey tersine döner. Çünkü Sava bu kadınla evlenmiştir. Böylece Sam’in Sava’yı izlemesiyle başlayan film, Sava’nın Sam’in peşine düşmesiyle devam eder.

Nevada Smith - Nevada Katilleri, ailesi haydutlarca katledilen bir delikanlının intikam için kendini yetiştirmesi ve haydutların peşine düşmesini konu ediniyor.

Şerif Howard Kap azılı bir katilin peşindedir. Yüklü bir ödül konan bu katili yakalamak için gittiği her yerde peşine başka ödül avcıları katılır. Uzun bir uğraştan sonra şerif katili yakalar. Ancak önlerinde gidilmesi gereken çok uzun bir yol vardır ve ödülün peşinde olanlar gittikçe çoğalmaktadır.James Stewart'ın en karanlık ve en iyi rollerinden birini çıkardığı film olan The Naked Spur - İdam Mahkumu (Çıplak Mahmuz), en iyi Anthony Mann-James Stewart westerni olarak biliniyor. Filmde sadece beş karakter var ve her biri dolu bir şekilde, klişelerden uzak oluşturulmuş.

Film, A.B. Guthrie Jr.'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır ve 19. yüzyılın başlarında Missouri Nehri'ne yolculuk eden bir tüycü grubunun hikayesini anlatır. Grubu, Jim Deakins (Douglas) ve Boone Caudill (Martin) liderliğinde bulunan, keşfedilmemiş bölgelerde seyahat ederken çeşitli zorluklarla ve tehlikelerle karşılaşır, bunlar arasında Kızılderili kabileleriyle karşılaşmalar ve diğer tüycülerle çatışmalar vardır. Yol boyunca, aynı zamanda bir Kızılderili kabilesinin esir aldığı bir grup Avrupalı göçmenle de karşılaşır ve onları kurtarmaya çalışıp çalışmayacağına karar vermek zorunda kalır."The Big Sky" epik ölçekli ve geniş manzaralı görüntüleriyle bilinir ve farklı karakterler arasındaki karmaşık ilişkilerin de işlendiği bir filmdir. Özgün yayınında ticari ve eleştirel bir başarı elde etti ve Batı türünün klasiklerinden biri haline geldi.

1922 yılında Avustralya'nın uçsuz bucaksız topraklarında geçen hikâyede bir yerli, beyaz bir kadını öldürmekle suçlandığı zaman, üç beyaz adama (Fanatik, Takipçi ve Emektar) yine bir yerli olan "İz Sürücü"nün yardımıyla onu yakalama görevi verilir. Yolculuk boyunca ırkçılık giderek şiddetlenir ve "İz Sürücü" sürekli hakaretlere maruz kalırken, üç beyaz adam bu ırkçılığın ve insan avının onlara zarar verebileceğini bilmeden kendi içlerindeki savaşla da mücadele etmek zorunda kalacaklardır.

Bu çok iyi kurgulanmış westernde bir adam cinayetten 18 yıl hapis yattıktan sonra eve döner. Adam nefsi müdafaa sırasında öldürülmüş olsa da kasabada kurbanı soğukkanlılıkla öldürdüğüne dair söylentiler dolaşmaktadır. Eski mahkûm hayatını düzene sokmak ister, ancak öldürülen adamın iki oğlu, babalarını öldüren adam için intikam peşindedir.

Colorado bölgesinde kanun kaçağı Wes McQueen, bir demiryolu soygununu gerçekleştirmek için hapisten kaçar, ancak güzel yerleşimci Julie Ann ile tanıştığında, doğru yola devam edip etmeyeceğini merak eder. Joel McCrea'nın Humphrey Bogart rolünü üstlendiği High Sierra'nın batı versiyonu.

Fritz Lang'ın yönettiği Rancho Notorious - Yaylaların Fahişesi, nişanlısı öldürülen bir çiftlik sahibinin intikam alma çabasını konu ediniyor.

Apaçi lideri Ulzana'nın bir grup takipçiyle birlikte çekincesini terk ettiğine dair rapor ABD süvarilerine ulaşır. Merhametli genç bir subay olan Teğmen DeBuin'e onu bulması ve geri getirmesi için küçük bir şirket verilir; birliğe deneyimli bir izci olan McIntosh ve bir Apaçi rehberi olan Ke-Ni-Tay eşlik ediyor. Ulzana kırsal kesimde katliamlar, tecavüzler ve yağmalar; ve DeBuin, kurbanlarının kalıntılarıyla karşılaştıkça, McIntosh'tan bir şeyler öğrenmek ve kendi saflığı ve gizli önyargılarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

1970'li yıllarda geçen öyküde Vance Jeffords, zalim babası T.C. Jeffords ile anlaşamamaktadır. Baba-kızın ilişkileri, babasının başka bir kadınla beraber olmak istemesi sonucunda daha da karmaşık hale gelecektir.

Blaise Starrett, haydutlar küçük kasabayı ele geçirdiğinde çiftlik sahipleriyle anlaşmazlığa düşen bir çiftlik sahibidir. Haydutlar sadece kötü şöhretli liderleri tarafından kontrol altında tutulur, ancak ona ölümcül bir yara teşhisi konur ve kasaba patlamayı bekleyen bir barut fıçısı gibidir.

Clint Eastwood’un yönetmen-yıldız olarak (Play Misty for Me’nin ardından) ikinci filmi, spagetti western personasını, Amerikan tarzı gotik ibret hikâyesinde yeniden konumlandırır. Tıraşsız bir atlı serseri, çölün sisleri içinden çıkarak eskiden polis müdürlüğü yapan bir kasabalının, ölümüne kırbaçlandığı Lago’ya gider. High Noon’un (Kahraman Şerif) bu gerçeküstü yeniden çevriminde, kasabalılar öldürülen adamın hayaleti, daha doğrusu kardeşi olan Eastwood’a, eyalet hapishanesinden yeni serbest bırakılan ve şiddetli bir intikam için kasabaya geri dönmek üzere olan üç kanun kaçağına karşı durması için yalvarırlar.Gizemli adam, aşağı yukarı 1972’lerde, sefil bir kovboy karşı-kahramana yönelik silah oyunları ve kötülük beklentilerini karşılamanın ötesinde, herkesi tuhaf bir bayrama katılmaya zorlayarak gücünü gösterir. Söz konusu bayramı özetlemek gerekirse, Eastwood bir cüceyi şerif ve belediye başkanı karışımı bir mevkiye getirir, kasabayı resmen kırmızıya boyar ve kasabanın adını "Cehennem" olarak değiştirir. Yabancı en sonunda Vietnam’ın "kasabayı kurtarmak için imha ettik" sloganını çağrıştırırcasına kasabayı yakar. Sergio Leone kadar Luis Bunuel’den de birçok temayı ödünç alan bu komik ve vahşi korku filmi; western ve korku teması karışımıyla, cesur bir şekilde tuhaf olmasının yanı sıra baştan sona dokunaklı bir kişisel tahlil de barındırır.

John Wayne zaman zaman süvarilere yardım eden bir kovboy olsa da geçmişinde Kızılderililerle beraber yaşadığı çok önemli anları vardır. Tesadüfen geçtiği bir yerde tanıştığı Geraldine Page’yi ve Page’nin tavırlarını oradan ayrıldıktan sonra unutamaz. Yanlız Page’nin bir sorunu vardır. Kızılderililer oğlunu alıp yetiştirmek isterler. Page bu durumdan nasıl kurtulacağının hesaplarını yaparken Wayne çıkar ve olaya el koyar.

Gary Hamilton müebbet hapse mahkûm olmuş bir kişiyken, hapishanede 10 yıl geçirdikten sonra affedilerek serbest bırakılır. Bir zamanlar yaşadığı kasabaya geri dönerken aklında sadece yıllardır düşündüğü intikamını almak vardır. Hamilton büyük bir intikam peşindeyken çok şiddetli bir kasırga da kasabaya yaklaşmaktadır.

İsimleri Maria olan iki kadın, Güney Amerika’nın büyük bir devrim yaşayarak değişmesi için mücadeleye katılırlar. Maria 1, hayatını köprü patlatarak geçirmiş İrlandalı anarşist bir babanın düzen karşıtı kızıdır. Maria 2 ise tiyatro eğitimi almış, Paris’te büyümüş ve müzikallerde sahne alarak hayatını devam ettiren bir şarkıcıdır. Maria 2’nin çalıştığı sirkte tanışan ikili, kısa sonra sirkte birlikte sahne almaya başlarlar. İlk şarkıcılık denemesinde “yanlışlıkla” striptizi icat eden Maria 1, sirki meşhur eder. İkili, sirkle birlikte oradan oraya gezerken kendilerini Meksika’daki devrimin ortasında bulacaklardır...

The Baron of Arizona, dolandırıcı usta James Reavis'in, karısını ve kendisini tüm Arizona eyaletinin tartışmasız sahipleri yapacak olan belgeleri ve arazi bağışlarını taklit etmek için yıllarını titizlikle harcamasını konu ediniyor.

Kanunun peşinde olduğu Jesse James, Missouri'de kiralık bir evde Tom Howard adıyla sakin bir hayat sürmektedir. Karısı Zee ona Ford kardeşlerle ilişkisini kesmesi için yalvarmaktadır ancak Jesse ayrılmadan önce "son" bir banka soygunu daha yapmak ister...

Meksikada Sara adındaki bir rahibe Hogan tarafından üç kovboyun elinden kurtarılır. Sara, Fransızlar tarafından takip edilmekte ama bunu Hogana söylemez. Oysa Hoganın da Fransızlarla ilgili bir işi vardır. Böylece Fransız kalesine doğru yola koyulan ikili Sara ile Hogan arasında da bir yakınlaşma başlar. Ama Saranın çok önemli bir sırrı vardır...

Bir grup adamıyla banka soygunculuğu yapan çete reisi Stretch, son banka soygunundan sonra arkasından gelen atlı birliklerin sıkıştırmasıyla tek çareyi bir tuz gölüne kaçmakta bulur. Stretch'in adamları, başka çareleri olmadığı için onun peşinde tuz gölünde ilerlemeye başlar ve susuzluktan kıvrana kıvrana ilerlerler. Nihayetinde bir kasaba görünür, ölü bir kasaba, terk edilmiş bir kasaba... "Yellow Sky" kasabası... Acaba gerçekten terk edilmiş midir?