5.0
Toplamda 0 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Ali
İMDb Puanı 6.7

Ali

O Cassius Clay olarak doğdu ... 1960lı yıllarda ringlerde fırtına gibi eserek, otoriteler tarafından gelmiş geçmiş en iyi boksör olarak nitelendirildi. Vietnam Savaşına gitmeyi red ettiği için elinden alınan şampiyonluğunu tekrar geri kazandı. Müslümanlığı seçerek Muhammed Ali adını aldı. Medyanın ve kadınların sevgilisi oldu.
  Tür: Biyografi , Dram , Spor
  1. Cannes Film Festivali Büyük Ödülü Alan Filmler
      1 yıl Önce   327
    Cannes Film Festivali Büyük Ödülü Alan Filmler Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
    Savaşa Yakılan Ağıtın En Şiirsel Hali: Risttuules
      2 yıl Önce   106
    Savaşa Yakılan Ağıtın En Şiirsel Hali: Risttuules Risttuules (Rüzgarların Arasında) savaşa ve etkilerine ağıtlar yakan, devrimci diyebileceğimiz biçimselliği cesurca kullanan kesinlikle yaşanması gereken bir deneyim.
    Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisi açıklandı
      3 yıl Önce   392
    Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisi açıklandı Bu yıl 75. kez düzenlenen Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisi açıklandı. Emin Alper son filmi “Kurak Günler” ile festivalin Un Certain Regard (Belirli Bir Bakış) bölümünde yarışacak.
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş
      4 gün Önce   392
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş Sinema, özellikle baskı, sansür ve sürgünle yüzleşmiş yönetmenlerin eserlerinde, uzun zamandır politik direnişin bir mücadele alanı olmuştur. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ve Mohammad Rasoulof, marjinalleştirilmiş toplulukların, politik muhaliflerin ve otoriter rejimler altında yaşayanların mücadelesini sinemalarında somutlaştıran simgesel figürler olarak öne çıkar. Farklı tarihsel ve ulusal bağlamlarda çalışmış olsalar da, her iki yönetmen de baskıyı ifşa etme ve devlet kontrolüne sinematik dilleriyle direnme konusunda derin bir bağlılık paylaşır.
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde
      2 hafta Önce   422
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde Bir süreliğine, Soğuk Savaş kutuplaşmalarının devlet destekli sanat tüketiminin son altın çağı olduğu düşünülmüştü. Ancak günümüzde Avrupa çapında yeniden yükselişe geçen milliyetçilik, propaganda söylemlerine beklenmedik bir geri dönüş yaşatıyor. Nitekim, şovenist hükümetler ve ürkütücü milliyetçi hareketler, sinemayı kendi davalarının önemli bir sözcüsü – ve eleştiri söz konusu olduğunda, ulusal onurlarına yönelik bir tehdit – olarak yeniden keşfetti. Sinema her zaman bir kültürel diplomasi meselesi de olsa, son dönemde uluslararası festivaller, eleştirmenler ve sinemaseverlerce neredeyse tamamen övülen iki filme yönelik millî öfke patlamaları yaşandı: Polonya yapımı Ida (2013) ve Rus yapımı Leviathan (2014). Bu filmler, kendi yapımcılarının ülkelerini "yeterince temsil etmemekle" suçlanarak, özellikle Batı'dan aldıkları övgüler nedeniyle vatan haini ilan edildi. Yurtdışındaki başarı, kültürel ihanet; eleştiri ise vatan hainliği sayılıyor.
Yorum Alanı