10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Apa
İMDb Puanı 7.5

Apa

-

Baba

István Szabó'nun yönettiği Apa (Father), babasının yokluğunu hayal gücünü kullanıp onu idealleştirerek aşmaya çalışan bir çocuğun öyküsünü konu ediniyor. Küçük Tako, 2. Dünya savaşında ölen babasını, rüyalarında kahraman bir direnişçi olarak canlandırır ve onun hakkında uydurduğu öykülerle arkadaşları arasında belirgin bir saygınlık kazanır. 1956 yılında üniversiteye başladığında, düşüncelerinde yücelttiği babasının bir savaş kahramanı değil, iyi, arkadaş canlısı ve sıradan bir insan olduğunu öğrenir ve kendi gücüyle ayakları üzerinde durması gerektiğini fark eder.
  Tür: Dram
  1. Jacques Rivette’nin Notlarından Film Güncesi
      12 dakika Önce   1
    Jacques Rivette’nin Notlarından Film Güncesi Aşağıda okuyacağınız metin, yakın zamanda kaybettiğimiz büyük yönetmen Jacques Rivette'nin ölümünden birkaç gün önce geçti. Metinde yönetmenin izlediği filmlere ve takip ettiği yönetmenlere dair görüşleri yer alıyor. Bir nevi film güncesi olarak adlandıracağımız bu metni, sinefesto.com ekibinden Serkan Baştimar ve Dilara Ekşi'nin çalışmaları sonucu sizlere ulaştırabildik.
    Apu Üçlemesi: Bitmeyen Bir Yol Öyküsü
      2 ay Önce   30
    Apu Üçlemesi: Bitmeyen Bir Yol Öyküsü Hint yönetmen Satyajit Ray’in sırasıyla 1955, 1956 ve 1959 yıllarına ait filmleri Pather Panchali (Yol Türküsü), Aparajito (Yenilmez) ve Apur Sansar (Apu’nun Dünyası) küçük bir çocuğun büyüyüp yetişkin bir erkek olmasının öyküsünü sinemaya taşıyor.
    Cannes Film Festivali Büyük Ödülü Alan Filmler
      2 ay Önce   56
    Cannes Film Festivali Büyük Ödülü Alan Filmler Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
    Ingmar Bergman Sinemasının Kierkegaard, Heidegger ve Schopenhauer Tarafı
      3 ay Önce   54
    Ingmar Bergman Sinemasının Kierkegaard, Heidegger ve Schopenhauer Tarafı Kierkegaard’ın felsefesi aracılığı ile yapmaya çalıştığı şeyi Ingmar Bergman da sineması aracılığı ile yapmaya çalışmaktadır. Kierkegaard, felsefesi aracılığı ile okuyucularının kendilikleri ile yüzleşmelerini sağlarken, Ingmar Bergman da yaratmış olduğu karakterler aracılığı ile seyircilerin yıllar boyunca içlerinde baskılamış oldukları güdüleri ve dürtüleri ile yüzleştirir. Kierkegaard ve Bergman, okuyucularının ve izleyicilerinin id bölgelerine çomak sokmaktadırlar, hatta Freud için söylenen takma adı bu iki ‘düşünür‘ için de rahatlıkla söyleyebiliriz ‘Arı kovanına çomak sokan adamlar.’
    Yeni Amerikan Dalgası’nın son harikası: Noah Baumbach
      3 ay Önce   25
    Yeni Amerikan Dalgası’nın son harikası: Noah Baumbach Hiç şüphe yok ki, ABD Bağımsız Sineması en verimli dönemi 90'lı yıllardı. “Sundance Çocukları” denilen o dönemin yönetmenleri, bugünün en sıkı sinemacıları artık. Hepsinin farklı dertleri vardı şüphesiz. Jimi Jarmusch mesela, Beat kuşağını, özellikle William Blake’i, şiirle harmanlayarak toplumun dışında kalanları stilize bir şekilde resmetti. Coen kardeşler, giderek şiddet toplumuna dönüşen ABD'yi biraz alaycı, biraz da ciddi bir şekilde ele aldı. Wes Anderson ise sinemasında Fransız Yeni Dalgası’ndan esintiler sunuyordu, edebiyata özellikle J. D. Salinger hayranlığını hemen hemen bütün filmlerinde yer veriyordu. “Yeni Amerikan Dalgası” olarak adlandırılacak olan bu dönemden son yıllarda dikkat çekmeye başlayan bir yönetmen daha var: Noah Baumbach. Her ne kadar kendisi uzun yıllardır film çekse de, beynelmilel şöhrete 2000 yılların sonlarına doğru ulaşmaya başladı.
Yorum Alanı

+ 14 = 15