Hikâye, küçük bir adamın 1930-1950 yılları arasında Polonya'da yaşadığı bir maceradır. Kendisine yer yokmuş gibi görünen değişen bir dünyayla başa çıkma çabalarını gösterir. Herhangi bir bilinci yoktur, ancak her zaman daha tutarlı bir insana dönüşmenin eşiğindedir, sadece tokatlanmak için. Her şey kahramanın çocukluğuyla başlar. Ardından faşist politikaya istemeden dahil olmasıyla gölgelenen ilk aşkı gelir, burnu yüzünden Yahudi sanılır. Daha sonra kızı etkilemek için orduya katılmaya karar verir, ancak herhangi bir savaş için çok geç kalır. Subay üniforması giydiği sırada Alman birliklerine girerek tutuklanır ve yanlışlıkla bir subay olarak savaş esirleri kampına gönderilir.