5.0
Toplamda 0 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
PK
İMDb Puanı 8,1

PK

P.K. bi şehirdeki yabancının düşünceler komedisidir. P.K.(Aamir Khan) Daha önce kimsenin sormadığı sorular sorar. Bunlar masum, çocuk gibi sorulardır ama cevapları enteresandır.P.K.in masum gözlerini gören insanlar kendi monoton hayatlarını gözden geçirirler.P.K.in sadık arkadaşları ve dostları olur. Kırık kalpleri düzeltir öfkeleri dindirir. P.K.in çocuksu merakı kendisi ve milyonlarca insan için manevi bir yolculuğa dönüşür.Film karmaşık felsefelerin iddialı ve benzersiz yönlerini orijinal bi şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca basit, kahkaha dolu, insani bir aşk masalı da süregidiyor. Sonuç olarak ayrı dünyalardan gelen yabancılar arasında dostluk destanı işlenmiş diyebiliriz.
  Tür: Dram , Komedi
  1. Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş
      3 gün Önce   389
    Yol ve Kutsal İncirin Tohumu’nda Politik Direniş Sinema, özellikle baskı, sansür ve sürgünle yüzleşmiş yönetmenlerin eserlerinde, uzun zamandır politik direnişin bir mücadele alanı olmuştur. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ve Mohammad Rasoulof, marjinalleştirilmiş toplulukların, politik muhaliflerin ve otoriter rejimler altında yaşayanların mücadelesini sinemalarında somutlaştıran simgesel figürler olarak öne çıkar. Farklı tarihsel ve ulusal bağlamlarda çalışmış olsalar da, her iki yönetmen de baskıyı ifşa etme ve devlet kontrolüne sinematik dilleriyle direnme konusunda derin bir bağlılık paylaşır.
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde
      2 hafta Önce   421
    Milliyetçilik: Sahne Arkasında ve Önünde Bir süreliğine, Soğuk Savaş kutuplaşmalarının devlet destekli sanat tüketiminin son altın çağı olduğu düşünülmüştü. Ancak günümüzde Avrupa çapında yeniden yükselişe geçen milliyetçilik, propaganda söylemlerine beklenmedik bir geri dönüş yaşatıyor. Nitekim, şovenist hükümetler ve ürkütücü milliyetçi hareketler, sinemayı kendi davalarının önemli bir sözcüsü – ve eleştiri söz konusu olduğunda, ulusal onurlarına yönelik bir tehdit – olarak yeniden keşfetti. Sinema her zaman bir kültürel diplomasi meselesi de olsa, son dönemde uluslararası festivaller, eleştirmenler ve sinemaseverlerce neredeyse tamamen övülen iki filme yönelik millî öfke patlamaları yaşandı: Polonya yapımı Ida (2013) ve Rus yapımı Leviathan (2014). Bu filmler, kendi yapımcılarının ülkelerini "yeterince temsil etmemekle" suçlanarak, özellikle Batı'dan aldıkları övgüler nedeniyle vatan haini ilan edildi. Yurtdışındaki başarı, kültürel ihanet; eleştiri ise vatan hainliği sayılıyor.
    Kiarostami’nin Yolu: Geri Dönüşün Sanatı
      2 hafta Önce   500
    Kiarostami’nin Yolu: Geri Dönüşün Sanatı Abbas Kiarostami, uluslararası üne sahip ilk İranlı yönetmen olmasa da, dünya çapında tanınan ilk İranlı auteur (özgün sinemacı) idi. Onun bu denli takdir görmesinin nedenleri, İran içinde ve dışında farklılık gösterebilir; bu, çeşitli bakış açılarını yansıtır. Ancak, onun filmlerini İran sineması bağlamında değerlendirmek yine de önemli ve aydınlatıcıdır.
    Kendi Yolunu Çiz: Billy Wilder ve Bağımsız Sinemanın Ustalıklı Sanatı
      1 ay Önce   435
    Kendi Yolunu Çiz: Billy Wilder ve Bağımsız Sinemanın Ustalıklı Sanatı "İnsanlara gerçeği söyleyeceksen, işin içine mizah kat; yoksa seni linç ederler." Billy Wilder
    10 Büyük Slovak Yeni Dalga Filmi
      1 ay Önce   468
    10 Büyük Slovak Yeni Dalga Filmi Çekoslovak Yeni Dalgası'na Slovak Katkıları: 10 Filmle Temel Bir Rehber Çekoslovak Yeni Dalgası denince akla genellikle Prag merkezli Çek yönetmenler gelse, Slovak sinemacıların bu hareket içindeki yenilikçi ve cesur katkıları da en az onlar kadar etkileyiciydi. İşte bu döneme damga vuran, şiirsel anlatımları, toplumsal eleştirileri ve deneysel yaklaşımlarıyla öne çıkan 10 Slovak filmini derledik. Bu filmler, Çekoslovak Yeni Dalgası’nın yalnızca Prag’la sınırlı olmadığını, Slovak sinemacıların da bu hareket içinde cesur, deneysel ve derinlikli işler ürettiğini kanıtlıyor. Görsel yenilikleri, politik altmetinleri ve insani dokunuşlarıyla bu filmler, sinema tarihinde hak ettikleri yeri yavaş yavaş kazanıyor.
Yorum Alanı