Okyanusun uçsuz bucaksız genişliğinde sürüklenen bir tekne, üç kişiyi taşımaktadır—bir erkek ve iki kadın. Kurtulma umudundan yoksun bir şekilde mahsur kalan bu insanlar, hayat hikâyelerini birbirlerine anlatarak avunmaya çalışırlar. Kişisel öykülerine dalıp, kendilerini bu ıssız duruma sürükleyen olayları hatırladıkça, üç farklı kaderin derinliklerinde yol alırlar. Paylaştıkları bu dar alanda, varoluşlarının her yönü bir sınır haline gelir ve içinde bulundukları zor durumu daha da belirginleştirir.