Gomorrah ile mafya ve şiddet sarmalını ele alan Matteo Garrone’nin Cannes’da Altın Palmiye için yarışan son filmi, bu defa küçük bir kıyı kasabasında kötülüğün ve şiddetin toplumdaki izlerini arıyor. Dogman’in kahramanı normal görünümlü bir adam: Ufak tefek köpek bakıcısı, "Dogman" Marcello. Kasaba ahalisinin sevgisini hem sempatikliğiyle hem de torbacılıkla kazanan Marcello’nun belalı kokainman, eski boksör Simone’ye yakınlığı, sonunda hayatını alt üst ediyor. Git gide sertleşen atmosferi ve gerçekçi yaklaşımıyla Dogman, İtalya’nın en prestijli ödüllerinden Gümüş Kurdele’lerde 8 dalda ödül kazanarak senenin en çok konuşulan filmlerinden biri oldu. Başroldeki, oyunculuk eğitimi almamış Marcello Fonte’nin etkisiyle sessiz sinema döneminin efsaneleri Buster Keaton ve Charlie Chaplin’e de gönderme yapan film, elbette Cannes’da Palm Dog ödülünü de kazandı.