Nar Sene Haber Arama Sonuçları
Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
  •   55
  •   0
Üçüncü Sinema
  2 Nisan 2024

Üçüncü Sinema

Günümüzde Üçüncü Dünya halklarının ve onların emperyalist ülkelerdeki benzerlerinin anti-emperyalist mücadeleleri, dünya devriminin eksenini oluşturuyorlar. Üçüncü sinema, bize göre, bu mücadelenin içindeki, zamanımızın en büyük kültürel, bilimsel ve sanatsal manifestosunu, başlangıç noktası her insanla özgür bir kişilik yaratma olasılığını – başka bir deyişle, kültürün anti-kolonileştirilmesini – kabul eden sinemadır.
  •   44
  •   0
İçinde bulunduğumuz 2020 senesinde, Şubat ayında gerçekleşen Akademi Ödülleri çok önceden kapanmış bir dönemin ilanı gibiydi. Düşüşe geçen Holywood sineması, 2000’lerin başında ağırlığını göstermeye başlayan Uzak Doğu sinemasına mağlup olmuştu. 2018 senesinde çoğu sinema eleştirmeni tarafından zirveye konulan ve dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde eleştirmenlerden rekor puan alan Burning (bana göre son 20 yılın en iyi filmi) Akademi Ödülleri’nde görmezden gelinmişti (9 filmlik kısa listeyen giren ilk Kore filmi olmasına rağmen En İyi Yabancı Film kategorisinde 5 filmlik son listeye alınmamıştı).
  •   22
  •   0
Yaklaşık elli yıllık kariyerinde hayranlık uyandırıcı bir filmografi inşa eden yazar ve yönetmen Claire Denis hala devam ettirdiği kariyeri ve şahsına münhasır sinema diliyle çağdaş Fransız sinemasının yaşayan en önemli figürlerinden biri olmayı sürdürüyor.
  •   49
  •   0
Üçüncü Sinema’nın ve politik belgeselciliğin efsanevi isimlerinden Fernando E. Solanas 6 Kasım 2020'de, COVID-19 tedavisi gördüğü Paris’te hayatını kaybetti. Altmış yıllık sinema hayatı boyunca teoriden pratiğe, belgeselden kurmacaya her alanda emek veren Solanas’ın ilk filminden sonuncusuna en büyük takıntısı ise mücadelesi, çelişkileri, zenginliği, sefaleti, işçileri ve entelektüelleriyle Arjantin’di.
  •   41
  •   0
Dünya sürekli bir evrim halindeyken, ülkeler ve toplumları da kategorize edilmeye mecbur bırakılmış durumda. Gelişmekte olan dünya ekseninde insanlar da gelişiyor, birbirimizi ve toplumumuzu ait hissedebileceğimiz, benimseyeceğimiz bir ideolojiye ihtiyaç duyabiliyoruz. Tam bu noktada dünya etrafında ekonomik olarak üçe ayrılmış durumda olduğumuz söylenebilir; Kapitalist (Batı Bloğu), Sosyalist (Doğu Bloğu) ve de Üçüncü Dünya. Batı’nın sömürgecilik, emperyalizm ve kapitalizm etrafında dönüp dolaştığı zamanlarda bazı doğu ülkeleri sosyalizm ile kendilerini sentezlenmeye çalışıyordu. Bunların dışında kalan ama bir o kadar da bağlantılı ülkeler ve bölgeler ‘Üçüncü Dünya’ olarak adlandırılıyordu. Bağlantılı olmalarından kastım, ya Batı Bloğunun hali hazırda sömürgesi olmuş ya da sömürgesi olmak üzere olmalarıdır. Öte yandan Doğu Bloğunun Sosyalizmi ile tanışmak üzere de olabilirler. Üçüncü Dünya tabiri böylelikle, gelişmemiş ya da kendini geliştirmek için atılım sergileyemeyen fakat çabalayan ülkeler için kullanılıyordu.
  •   27
  •   1
Senegalli ünlü yönetmen ve yazar Ousmane Sembène, Afrika sineması dünyasında eşsiz bir konuma sahiptir. Genellikle Afrika filmlerinin "babası" ve Fransızca konuşan en üretken Afrikalı yazarlardan biri olarak anılan Sembène'in edebi ve sinematografik eserleri hem yerel hem de uluslararası izleyiciler üzerinde silinmez bir etki yaratmıştır. Bu makale, bu devrimci sanatçının hayatını ve katkılarını inceleyerek edebi ve filmografi alanındaki başarılarını, kültürel etkisini ve geride bıraktığı kalıcı mirası vurgulamaktadır.
  •   41
  •   0
Şiirsel Gerçekçi Filmler
  31 Aralık 2023

Şiirsel Gerçekçi Filmler

1929 Buhranı sonrası sosyoekonomik kargaşanın hâkim olduğu bir dönemde doğan Şiirsel Gerçekçilik, bireyi merkezine alarak toplumsal bir hiciv lirizmi sunar. 1930’larda Fransa’da doğup ardından tüm Avrupa’yı kucaklayan akım, yaklaşmakta olan savaşın karamsar, huzursuz ve acı dolu adımlarına karşı durur; bu net duruşunu şairane bir üslupla harmanlayıp gerçeğin sert hatlarını şiir törpüsüyle silikleştirir. Toplumdaki çalışan insanın, emekçinin, kaçakçının, fabrika işçisinin sorununa, çaresiz karakterleri ve onların tutarsız davranışlarıyla gönderme yapar; sosyalizmi, sıradan insanı, sen ve ben’i savunur. Savaşın yıkmaya çalıştığı hayalleri önemseyerek, günlük hayatın şiirselliğini yakalama derdine düşüp lirik bir kadraj tekniğiyle loş ortamları, puslu havalarda, ıslak kaldırımlar üzerinde perdeye aktarır.
  •   91
  •   0
Polonya Film Okulu’nun ilk temsilcilerinden Andrzej Wajda aynı zamanda Avrupalı bir sinemacı kuşağının da son ustalarındandı. Arkasında son derece renkli bir filmografi bırakan entelektüel yönetmen, özellikle ülkesinin savaş sonrası yaşadığı yıkımı anlatan üçlemesiyle tanınıyordu.
  •   53
  •   0
Werner Herzog, çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerin çekim aşamasında ya da sonrasında kolonyal hafızanın peşini bırakmadığını belirtir. Yönetmenin bu serzenişi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Herzog amacının evrensel gerçeklerin imgelerini çoğaltmak olduğunu söylese de yarattığı imgeler, bölgesel tarihi tümüyle dışlar mı? Filmlerde, sömürü tarihiyle toplumsal hafıza arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu sorularla oluşturulan temel argüman, Herzog filmlerinin bölgelerin sosyo-politik tarihini dışlamadığı, filmlerin imgeler üzerinden post kolonyal bir eleştiriyi mümkün kıldığıdır. Çalışmada, Alman kolonyal tarihindeki kolonyal fantezilerin toplumsal koşullarla olan ilişkisini açığa çıkarmak için “soylu vahşi” (noble savage) ve“German Indianthusiasm” kavramları kuramsal çerçeveye dâhil edilmiştir.
  •   189
  •   0
12