John Glen

  1. Licence to Kill
    Tüm Bilgiler
    Licence to Kill Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    Yakın arkadaşı Felix Leiter, düğün gününde müstakbel karısıyla birlikte öldürülünce, James Bond çılgına döner. İntikam almaya karar veren Bond, gizli serviste görevinden istifa eder.Cinayetin izleri, Güney Amerikalı acımasız bir uyuşturucu baronu olan Franz Sanchez'e kadar uzanmaktadır. Öldürmek için eğitilmiş olan Bond'u durdurmak mümkün olmayacaktır.Klasik Bond filmleri ve konularının aksine, bu kez tamamen kişisel bir hırsla hareket eden ve kontrolsüz davranan bir James Bond sunuluyor bu yapımda.
    • 1989
    • ABD,İngiltere
    • IMDb 6.6
    • 757
    • 0
    For Your Eyes Only
    Tüm Bilgiler
    For Your Eyes Only Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    Arnavutluk açıklarında batan bir gemi, büyük ülkelerin o bölgeye ilgisini çeker. Gemide, Polaris nükleer denizaltıları üzerinde kontrol sağlamaya yarayan ATAC sistemi bulunmaktadır.İngilizler adına aramalara katılan James Bond, güleryüzlü armatör Kristatos'dan şüphelenmektedir. Aramalar uzadıkça taraflar arasında gerginlikler de artmaktadır. Bu sırada Bond, Kristatos'u ailesinin ölümüne sebep olmakla suçlayan güzel Melina Havelock ile tanışır. Onun da yardımıyla cihazı ele geçirmek için Kristatos'la mücadele başlar.
    • 1981
    • ABD,İngiltere
    • IMDb 6.7
    • 637
    • 0
    Octopussy
    Tüm Bilgiler
    Octopussy Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    Ajan 009, ağır yaralı olarak sahte Faberge yumurtası ile Doğu Berlin'deki İngiliz elçiliğine sığınır.İngiliz istihbaratı olayla ilgili olarak SSCB'den şüphelenir.Bunun üzerine, 007 James Bond, gerçek yumurtanın satıcısını ve 009'un öldürülme nedenini araştırmak için Londra'da yapılacak ve gerçek Faberge yumurtasının satılacağı müzayedeye gönderilir.Bond, müzayede sırasında elindeki sahte yumurtayla gerçeğini değiştirir. 500.000 Sterlin karşılığında Yumurtayı satın alan sürgün Afgan prensi Kemal Han'ın peşine düşer.
    • 1983
    • İngiltere
    • IMDb 6.6
    • 683
    • 0
    A View to a Kill
    Tüm Bilgiler
    A View to a Kill Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    Çılgın milyoner iş adamı Max Zorin, Amerika'daki dünyanın teknoloji merkezi konumundaki Silikon Vadisi'ni yok ederek uluslararası mikroçip pazarını tekeline almayı planlamaktadır.Silikon Vadisi'ni yoketmek için dev bir deprem yaratmayı planlayan çılgın Zorin'i durdurmak ise MI6 ajanı James Bond'un görevi olacaktır. Bond, Sibirya'dan Paris'e, Londra'dan San Fransisko'ya kadar dünyanın dört bir yanında Zorin ve tehlikeli koruması May DAY'le mücadele edecektir.MAX Zorin rolüyle Bond'un şeytani düşmanı olarak karşımıza gelen oyuncu Christopher Walken, Bond filmlerinde kötü adamı oynayan Oscar'lı tek oyuncu olarak dikkat çekiyor
    • 1985
    • İngiltere
    • IMDb 6.4
    • 659
    • 0
    The Living Daylights
    Tüm Bilgiler
    The Living Daylights Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    James Bond, Rusya'dan kaçmaya çalışan bir Rus generale yardım ederken, onu öldürmeye çalışan güzel bir çellocu görür. Generalin kaçışı farkedilip tekrar ele geçirilince, Bond bu kez çellocunun peşine düşer. Viyana'dan Fas'a kadar süren maceraları, Afganistan'da gizemin çözülmesiyle sona erecektir.
    • 1987
    • İngiltere
    • IMDb 6.7
    • 750
    • 0
John Glen Haberleri Tümünü Gör
1950’li yılların sonunda Fransız Yeni Dalga akımı o güne dek geçerli olan klasik sinema anlayışını yerle bir ederken, mevcut yapıya karşı alternatif arayışların ve özellikle Amerikan Sineması’na hakim stüdyo sistemine karşı bağımsız bir duruşun Hollywood içindeki ilk kıvılcımını ise genç bir aktör ateşliyordu, hem de sinema tarihine geçecek ilginçlikte bir hikaye ile…
  •   359
  •   0
"Lanet Sineması"nı nasıl tanımlayabiliriz? Bu "tür"e giriş yapmanın bir yolu, onu John Orr'ın "Sanat ve Politika Olarak Sinema" kitabında "hayret sineması" olarak adlandırdığı şeyin daha karamsar bir versiyonu olarak görmektir. Orr'a göre bu kavram, genel olarak Orta ve Doğu Avrupa sinemasını ve özellikle de Tarkovsky, Paradjanov, Jancsó ve Angelopoulos'un eserlerini kapsar. Peki onların halefleri kimlerdir? Akla gelen isimler ve filmler şunlardır: Artur Aristakisyan'ın "Eller" (1993); Alexander Sokurov'un "Fısıldayan Sayfalar" (1996); Victor Kosakovsky'nin "19 Temmuz 1961 Çarşamba" (1997); Vitaly Kanevsky'nin "Kıpırdama, Öl ve Yeniden Diril!" (1989). Ve 60'lardan bir usta olan Kira Muratova'nın, 1989 yapımı "Astenik Sendrom"'u bir tür aşağılanmış yücelik olarak kalır. Ancak belki de daha önemli isimler, doğal dünyanın umut verici yönünü, ki bu yön sıklıkla toplumsal karamsarlığı da kapsar, reddeden Béla Tarr, Sharunas Bartas ve Fred Kelemen'dir. Orr, hayret sinemasını "nadir bir deneyimin estetiği" olarak görürken, lanet sinemasında doğayı çok daha ziyade baskıcı bir şekilde sıradan olarak görme eğilimindeyizdir; toplumsal baskıya karşı olmaktan ziyade, onunla olumsuz bir birlik içinde.
  •   293
  •   0
Uruguaylı eleştirmen ve biyograf Emir Rodriguez Monegal, Latin Amerika kurgusunun kültürel birliğini tanımlamaya çalışırken şöyle yazmıştır: "Latin Amerika'nın 40'lı ve 50'li yıllardaki yazarları için sinema, tıpkı farklı diller konuşan insanların anlaşmak için kullandığı ortak bir dil (Lingua Franca) gibiydi. Ya da tıpkı farklı lehçeler konuşan Antik Yunanların anlaşmak için 'Koine'yi kullanması gibi. İçinde yaşadığımız, farklı diller ve kültürlerle dolu, Babil Kulesi kadar karmaşık modern dünyada, bu yazarların birbirleriyle ve dünyayla kurduğu ortak dil, edebiyat değil, sinema oldu. Daha önceki bir makalemde ("Geçen Yıl Marienbad'da: Metinlerarası Bir Derin Düşünce"), Alain Resnais'nin filmini ile Adolfo Bioy-Casares'ın "La Invención de Morel" (Morel'ün Buluşu) (1940) adlı eseri arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştum. Burada ise, Julio Cortázar'ın sinemadaki (şimdiye kadar fark edilmemiş) varlığına dikkat çekmek istiyorum.
  •   478
  •   0
Robert Redford, hem parlak yıldızlar dünyasının kalıcı ikonu hem de Amerikan bağımsız sinemasının duayeni olarak, genellikle karşı çıktığı şeylerle tanımlanagelmiştir. Kaliforniya banliyösündeki yetişme tarzından sıkılan doğal bir atlet olan Redford, istemeden de olsa 'Beyaz Anglo-Sakson Protestan' (WASP) Amerikası'nın simgesi haline geldi. 70'lerin Hollywood'unda, çoğu İtalyan veya Yahudi kökenli koyu saçlı, dinamik oyuncuların döneminde Redford, eski tarz bir başrol oyuncusu olarak kaldı. Yırtıcı ve aslana benzeyen yakışıklılığıyla, onu sıradan bir bakkalda saklanmış halde hayal etmek neredeyse imkansızdı.
  •   553
  •   0