Sinema hayatına ilk adımını, 1920 yılında Famous Player Lasky adlı Amerikan şirketinin Londra şubesinde sessiz filmlerin ara yazı tasarımlarını yaparak attı. 1922 yılında çektiği ilk filmi tamamlanmadı. Bunun ardından 1923 yılında ilk kısa filmini çekti, Always Tell Your Husband. Ancak kendini ilk gösterdiği, tüm Hitchcock özelliklerini taşıyan filmi The Lodger'ı 1926 yılında çekti. 1929 yılına kadar çektiği sessiz filmlerinde çeşitli efektler kullanarak seyircilerini etkilemeyi başaran Hitchcock, ilk sesli İngiliz filmi olan Blackmail’ı 1929 yıl.
1934 yılından itibren yaptığı filmleriyle ününü dünya çapına yayan Hithcock, 1939 yılında İngiltere’den ayrıldı ve Hollywood’a yerleşti. Hollywood’daki ilk filmi Rebecca ile 1940 yılında "En iyi film" dalında Oscar’ı kazandı.
1946 yılında çektiği Notorious adlı filmi Hithcock'un o dönemine ait en etkili filmdi. 1948 yılında çekilen, sahneler arası geçişlerin ustaca yapıldığı film olan The Rope, Hitchcock'un ilk renkli filmiydi. North by Northwest ve Psycho geç dönem filmlerinin en ünlüleri olmakla birlikte, Psycho filminde banyodaki kadının bıçaklanma sahnesi hafızalara kazındı.
John Russell Taylor'ın "Hitch: The Life and Times of Alfred Hitchcock" (1978; Hitch: Alfred Hitchcock'ın Yaşamı ve Dönemi) ile Fransız sinemacı François Truffaut'un Hitchcock'la yaptığı bir söyleşiyi kaleme aldığı Le Cinema Selon Hitchcock (1966; Hitchcock, 1987) adlı eserleri Hithcock'un ününün pekişmesinde büyük rol oynadı.
19 Nisan 1980'de Los Angeles, Amerika'da sinema dünyasına ve hayata veda eden Alfred Hitchcock, gerilim filmlerine mizahi anlar da kattı. Kaçakların çan kulesinde saklandığı vakit çanın çalması, katilin düğmesinin düşmesi... Her filminde kendisine de mutlaka bir gözükme şansı veren Hitchcock (dükkanın kapısının önünde bekleyen adam, meydanda yürüyen adam gibi) sinema hayatı boyunca birçok ödüle layık görüldü.