Luchino Visconti

Milano’nun en zengin aristokrat ailelerinden birinin çocuğu olarak dünyaya gelen Luchino Visconti, faşizmin yükselişinden sonra Marksist olmayı seçer. Filmlerinde sık sık proletaryanın yaşama tutunma çabalarını anlatan yönetmen, sık sık toplumsal değişimi ve değişimin dinamiklerini de ekrana yansıtır. Bireysel olan ile toplumsal olanı hem estetik kaygılarla hem de melodrama yakın bir anlatım tarzıyla birleştiren yönetmen, bu sayede İtalyan Yeni Gerçekçiliği ve Hollywood sineması arasında da bir köprü kurar.

Aristokratların olduğu İtalya’nın kuzeyinde, varlıklı ve soylu Visconti ailesinin huzursuz çocuğu Luchino daha on sekizindeyken Cenova’ya, süvari okuluna gider. Askerlikten sonra birkaç yıl babasının çiftliğinde at yetiştiriciliği yapan Visconti 30 yaşına geldiğinde Paris’e geçer. Burada, Jean Renoir’in yanında üçüncü yönetmen yardımcısı olarak sinemaya ilk adımını atar. Ama Visconti’nin esas başarılı olduğu yer kostüm tasarımıdır. Daha sonra çeşitli oyun dekorları hazırlar, senaryo yazar ve Cinema dergisinde redaktör olarak çalışır. Bu sayede kendine bir çevre yapan Visconti, çıkışını ise sansürlenen ve İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin öncülü olarak kabul edilen 1942 yapımlı “Ossessione” ile yapar.

Savaşın Küllerinden Yeni Bir Akım Doğuyor…

1942 yılında çekilmesine rağmen sansür yüzünden iki sene gecikmeli olarak gösterilen “Ossessione”, İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin ilk filmi olmasa da sinemada Yeni Gerçekçi özelliklerin görüldüğü ilk filmlerden biridir. Faşist iktidarın her alanda sansürüne karşın “Ossessione”de toplumsal gerçeklik bir aşk hikâyesi çevresinde beyazperdeye aktarılır. Dramatik yapının son derece kuvvetli olduğu filmde savaş sonrası İtalya’sından insan manzaraları gösterilir. Gizlenen ve hasıraltı edilen gerçekleri açık eden ve gerçek insanların hikâyelerini anlatan İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin doğuşu “Ossessione”yle sesli bir şekilde ifade edilmiş olur.

James M. Cain’in The Postman Always Rings Twice eserinden uyarlanan “Ossessione”den sonra yönetmen Sicilya’daki emekçilere adayacağı bir üçleme üzerinde çalışmaya başlar. Bu üçlemenin ilk halkası olan “La Terra Trema”, Sicilya’daki ufak bir köyde balıkçılık yapan bir adamın balık tüccarlarıyla mücadelesine odaklanır. Büyük balığın küçüğü yuttuğu kıssasından yola çıkan filmde yönetmen şiirsel anlatımının yanında emekçilerin iç dünyasını da çarpıcı gözlemlerle seyircilere aktarır. Filmin bütçesinin bir kısmını İtalyan Komünist Partisi’nin finanse ettiği “La Terra Trema” üçlemenin hem ilk filmi olur hem de son filmi…

1950’ler ve Visconti…

“La Terra Trema”nın başarısından sonra 1950’lilerin sonlarına kadar yönetmen orta karar filmler yönetir. İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin fikir babası olan Cesare Zavattini’nin senaryosundan uyarladığı “Bellissima” iyi eleştiriler almasına karşın beklenilen etkiyi yaratamaz. “Bellissima”dan iki yıl sonra İtalya’nın önemli yönetmenleriyle birlikte “Siamo Done” filminde bir bölüm yöneten Visconti, daha sonra Camillo Boito’nun romanından uyarladığı “Senso”yu çeker. 1957 yılında ise, Visconti, Dostoyevski’nin öyküsü “Le Notti Bianche (Beyaz Geceler)”ı sinemaya uyarlar.

Paris’te Jean Renoir’in asistanlığını yaparken çok etkilendiği Fransız Şiirsel Gerçekçiliği’nden izler taşıyan, uzun gecelerin kasvetli bir karartıyla aktarıldığı ve biçimsel olarak en etkileyici Visconti filmi olan “Le Notti Bianche” iki yalnız karakterin birbirlerine açılmasını, birbirlerini bulmasını ve sonra da birbirlerini kaybetmesini dokunaklı mizansenlerle anlatır. Film aynı zamanda yönetmenin 1960’larda izleyeceği sinemasal yolu da aydınlatmış olur. Artık Visconti kendi özgün anlatımına yoğunlaşacaktır ve bu anlamda “Le Notti Bianche” yönetmen için biçimsel bir ayrılık işaretidir.

Rocco and His Brothers ve Yeni Bir Dönem…

1960 yılında Visconti, Giovanni Testori’nin kitabının bir bölümünden “Rocco e i suoi Fratelli (Rocco ve Kardeşleri)”yi beyazperdeye uyarlar. Yönetmenin bireysel ve toplumsal değişimi örtüştürdüğü, İtalyan Yeni Gerçekçiliği ile melodramı birleştirdiği filmde İtalya’nın güneyindeki fakir köylerden birinden Milano’ya göç eden Parondi ailesinin değişimi anlatılır. Yönetmen, İtalyan Yeni Gerçekçiliği estetiğinde, melodrama çalan hikâyeler anlatırken bir yandan da proletaryanın yaşam mücadelesini ve hayata tutunma çabasını dokunaklı bir anlatımla ekrana yansıtır.

“Rocco ve Kardeşleri”nden iki yıl sonra Visconti, Boccaccio’nun Decameron eserinden dört sıra dışı hikâyeyi 1970’lere uyarlayan İtalya’nın en iyi dört yönetmeniyle birlikte “Boccaccio ’70” filminde bir bölüm yönetir. Bu heyecan verici projenin ardından ise yönetmenin kariyerindeki bir başka başyapıt gelir: “Il Gattopardo”. 1860’ların Sicilya’sından başlayarak İtalya’nın dönüşüm sürecine ayna tutan “Il Gattopardo”, Visconti’nin aile geleneklerinden, yaşam deneyimlerinden ve toplumsal değişim üzerine düşüncelerinden beslenir. Hem dış hem de iç mekânı muazzam bir titizlikle kullanan yönetmen, merkezine aldığı Prens Salina’nın ailesindeki değişimle başta Sicilya olmak üzere tüm İtalya’nın değişimini de incelikli bir dille yansıtmayı başarır.

Yönetmene Cannes’da “Altın Palmiye” kazandıran “Il Gattopardo”dan sonra 60’lı yıllarda yönetmenin en dikkate değer çalışmalarından biri de Albert Camus’un Yabancı kitabından uyarladığı “Lo Straniero”dur. Anna Karina ve Marcello Mastroianni’nin başrollerde oynadığı film, “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında Oscar’a da aday olur. 1969’da ise yönetmen “Il Gattopardo”ya benzeyen başka bir epik değişim öyküsü anlatır: “La Caduta Degli Dei”. Nazilerin iktidara gelmesinden sonra değişen Almanya’yı, Nazilerin örgütleniş biçimini ve yaşanan önemli toplumsal olayları yine soylu bir ailenin değişim süreciyle koşut bir şekilde anlatan yönetmen kendine has mizansenleriyle de bu epik hikâyeyi dokunaklı bir masala dönüştürmeyi başarır.

Almanya Üzerine Bir Üçleme

Yönetmen, Almanya üzerine çekmeyi planladığı üçlemenin ilk ayağı olan “La Caduta Degli Dei”nin ardından, Thomas Mann’in Venedik’te Ölüm eserini bazı yerlerinde değişiklikler yaparak sinemaya uyarlar. Ünlü besteci Gustav Aschenbach’ın kısa bir tatil için geldiği Venedik’te 13 yaşındaki bir erkek çocuğa âşık olmasıyla ilginçleşen hikâye, kentte kolera salgınının baş göstermesine karşın çocuğu bırakıp gidemeyen Aschenbach’ın ölümü kabullenmesiyle ise içinden çıkılması güç bir hâl alır. Thomas Mann, kitabında Aschenbach karakteriyle Avrupa kültürünün içinde bulunduğu durumu özdeşleştirirken Visconti de filmin alt metnini buna göre düzenler. Üçlemenin son filmi olan “Ludwig” ise 19.yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden birini, Bavyera Kralı Ludwig’in yaşam hikâyesini anlatır. 235 dakikalık filmde, Kral Ludwig’in uçlarda gezinen hayatını, tutkularını ve mutluluk arayışını anlatan yönetmen ne yazık ki filmin gösterimini göremez. Film ancak Visconti’nin ölümünden sonra gösterilir.

Yazının başında da belirttiğim gibi, bütün İtalya Visconti’yi aristokrat bir aileden gelen Marksist ve faşizme karşı yapılan direnişin ön saflarında yer alan bir militan olarak görür. Bunun nedeni, Visconti’nin köklü bir aileden gelmenin ve Kuzeyli olmanın doğuştan kazandırdığı bütün avantajları elinin tersiyle itip Güneylilerin ve proletaryanın hikâyelerini anlatmayı tercih etmesidir. Yeri geldiğinde annesinin mücevherlerini satarak filmlerini finanse eder. Yeri geldiğinde yönetmenlerin üçüncü veya dördüncü asistanları olarak görev yapar. Ama her şeye karşın hayata bakışını ve insana karşı olan inancını hiç kaybetmemiştir. İtalyan Yeni Gerçekçiliği içinde çıkışını yaptıktan sonra İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nden uzaklaşır ama hiçbir zaman toplumsal gerçeklikten sapmaz. Drama sinemasını halkın afyonu olarak kullanmaz. Kral ve kraliçelerin hayatlarını anlatırken her zaman günlük yaşamı ve toplumsal gerçekliği yansıtır.

Pek çok önemli edebiyat eserini ve sanatçıyı ülkesinde tanıtır. Ülkesini de dünyanın pek çok yerinde filmleriyle temsil eder. Sıradan insanı anlatarak sadece İtalyanların değil tüm dünyadaki insanların da hissiyatlarına ortak olmayı başarır. “Beni ilgilendiren insana dayalı bir sinemadır. İnsanın en basit hareketleri, davranışları, duyguları ve içgüdüleri onu çevreleyen eşyaya bir şiir ve titreşim getirebilir. İnsan varlığının etkisi görüntülere egemen olabilecek tek şeydir. Yarattığı atmosfer ve ihtiraslarının canlı varlığı onlara hayat ve boyut verir,” diyen Visconti 17 Mart 1976’da hayata veda eder.

Barış Saydam

www.avrupasinemasi.com'dan alınmıştır.

  1. Le Streghe
    Tüm Bilgiler
    Le Streghe Dram, Komedi 
    Türkçe Altyazı
    Beş kısa hikaye, kadınların toplumdaki rollerini gevşek bir şekilde ele alıyor. Bir süperstar aktris, sadece kadınlarda kıskançlık ve erkeklerde şehvet uyandırmak için bir dağ beldesine gider. Bir kadın yaralı bir adamı hastaneye götürmeyi teklif ediyor. Dul bir baba ve oğlu yeni bir eş/anne ararlar. Bir erkek, bir kadının namusunun intikamını almak ister. Canı sıkılan bir ev hanımı, kocasına eskisi kadar romantik olmadığını açıklamaya çalışır.5 usta yönetmenin (Luchino Visconti, Franco Rossi, Pier Paolo Pasolini, Mauro Bolognini ve Vittorio De Sica) çektiği beş kısa hikayeden oluşan Le Streghe (The Witches) - Cadılar, adından da anlaşılacağı üzere cadılık hakkında bir film.
    • 1967
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 6
    • 308
    • 0
    Gruppo di Famiglia in un interno
    Tüm Bilgiler
    Gruppo di Famiglia in un interno Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    Gruppo di Famiglia in un interno (Conversation Piece) - Aile Toplantısı filminde yönetmen Luchino Visconti bu kez kamerasını iki kişiye çeviriyor; orta yaşlı bir profesör ve gençlik aşkı Berger...Katıldığı festivallerden toplam 12 ödül kazanan Gruppo di Famiglia in un interno (Conversation Piece) - Aile Toplantısı, Türkçe altyazılı izle meniz için sizlerle...
    • 1974
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 272
    • 0
    Vaghe Stelle Dell’Orsa…
    Tüm Bilgiler
    Vaghe Stelle Dell’Orsa… Dram, Gizem 
    Türkçe Altyazı
    Sandra yeni evli olduğu Amerikalı kocası Andrew'la çocukluğunu geçirdiği Volterra'ya geri döner. Auschwitz'de ölen babası için son görevini yerine getirmek istemektedir. Andrew, Sandra'nın erkek kardeşi Gianni'yle ilk kez karşılaşır. Sandra ve kocası, Sandra'nın ailesiyle olan sorunlarıyla ve geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
    • 1965
    • İtalya
    • IMDb 7,2
    • 218
    • 0
    La Caduta Degli Dei
    Tüm Bilgiler
    La Caduta Degli Dei Dram, Savaş 
    Türkçe Altyazı
    Sanayici ve üst tabakadan köklü bir Alman ailesinin nasyonal sosyalizmin yükseliş yıllarındaki hikayesinin anlatıldığı bu filmde ihanet , cinayet , sapkınlık , ensest ...Luchino Viscontinın unutulmaz ahlaki ve sosyal çöküş hikayesi.Luchino Visconti'nin yönettiği ve oldukça başarılı bir dönem filmi olan La Caduta Degli Dei (Götterdämmerung)(The Damned) - Lanetliler, bir Oscar adaylığının yanı sıra 5 ödül kazandı.
    • 1969
    • Almanya,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 301
    • 0
    Morte a Venezia
    Tüm Bilgiler
    Morte a Venezia Dram 
    Türkçe Altyazı
    Yurt dışına tek başına dinlenmek için tatile çıkmış olan bestekar Gustav Aschenbach Venedik'tedir ve tüm dünya kendisini içine kapalı, saygın, medeni bir insan olarak tanımaktadır. Ancak bir gün o ideal güzelliğin resmini görür ve anında kendi sonunu getirecek bu gizli tutkuya kendisini bırakır...Thomas Mann'ın aynı adlı eserinden beyaz perdeye uyarlanan Morte a Venezia (Death in Venice) - Venedik'te Ölüm, hem görsel üslup açısından bir zafer hem de sinemada edebiyat uyarlamaları konusu üzerine bir inceleme niteliğinde. Cannes Film Festivali'nde 'Özel Ödül' alan yapım, toplamda 18 ödül kazandı.
    • 1971
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 266
    • 0
    Ossessione
    Tüm Bilgiler
    Ossessione Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    Genç ve yakışıklı serseri Gino Costa'nın yolu bir gün Giovanna ve Guiseppe adında bir çiftin işlettiği lokantaya düşer. Parası olmayan Gino, yediği yemeğin borcunu ufak tefek tamir işleri yaparak öder. Bu arada Gino ve Giovanna arasında bir aşk filizlenmeye başlar ve ilişkilerini Giuseppe'ye fark ettirmeden yaşamaya çalışırlar. Giovanna, Gino ile kaçmak istemektedir ancak kocası önlerindeki tek büyük engeldir. Bunun üzerine ikili bir plan yapıp Guiseppe'yi öldürmeye karar verir. Fakat yaptıkları planı uygulamaya başlamadan tuhaf olaylar birbirini izleyecektir.Luchino Visconti'nin ilk yönetmenlik deneyimi olan Ossessione - Tutku, James M. Cain'in "The Postman Always Rings Twice" adlı romanından uyarlandı. Film, kimi sinema kuramcılarınca İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı içerisinde gösterilmişse de akımın diğer yapımları ile karşılaştırıldığında önemli bir farklılık gösteriyor. Film için akımın bir örneğinden ziyade akıma yol gösteren film diyebiliriz.
    • 1943
    • İtalya
    • IMDb 7.6
    • 290
    • 0
    Senso
    Tüm Bilgiler
    Senso Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    Film, 1866 yılında Avusturya işgalinin son günlerinde Venedik'te işgalcilere karşı tepkilerin dorukta olduğu bir zamanda, direnişin başındaki Kont Ussoni'nin evli yeğeni Kontes Livia Serpieri'nin, Avusturyalı Teğmen Franz Mahler'le yaşadığı yasak aşkı konu ediniyor.Başta İtalya olmak üzere birçok ülkede sansüre uğrayan Senso - Günahkar Gönüller, 1968 yılında ABD'de kesilerek gösterilebildi.
    • 1954
    • İtalya
    • IMDb 7.4
    • 225
    • 0
    Bellissima
    Tüm Bilgiler
    Bellissima Dram, Komedi 
    Türkçe Altyazı
    Maddalena, kızı Maria'nın bir yıldız potansiyeli taşıdığına inandırılmış sinema aşığı bir annedir. Ailesi için daha iyi bir hayat sağlamak adına her şeyi yapıp, kızının oyuncu seçmelerinde keşfedileceğini düşünerek son kuruşuna kadar harcar...
    • 1951
    • İtalya
    • IMDb 7.7
    • 216
    • 0
    Ludwig
    Tüm Bilgiler
    Ludwig Dram, Tarih 
    Türkçe Altyazı
    Bavyera kralı Ludwig'in 1864'teki taç giyme töreninden 1886'daki ölümüne kadar romantik bir kahraman olarak tarihsel çağrışımları. Richard Wagner'in ihanetine uğrayan, Avusturyalı kuzeni Elisabeth'e aşık, onun tarafından terk edilmiş, eşcinselliği yüzünden eziyet çeken Richard Wagner, yavaş yavaş deliliğe doğru kayar.
    • 1973
    • Almanya,Fransa,İtalya
    • IMDb 7.7
    • 237
    • 0
    Boccaccio ’70
    Tüm Bilgiler
    Boccaccio ’70 Fantastik, Komedi 
    Türkçe Altyazı
    Film, dört yönetmenin yönettiği dört farklı filmden oluşuyor. Federico Fellini'nin yönettiği "Doktor Antonio'nun Günahları", yönetmenin fantastik tarzını en iyi şekilde yansıtan filmlerden birisi olarak geçiyor. Vittorio De Sica'nın yönettiği "Çekiliş"te Sophia Loren bir oyunun ödülü olarak kendini gösteren ve başına dert açan bir kadını canlandırıyor. Bir aristokrat evliliğinin iç yüzünü yansıtan "İş"te ise Romy Schneider güzelliği ve yeteneği ile göz kamaştırıyor.
    • 1962
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7,1
    • 273
    • 0
    La Terra Trema
    Tüm Bilgiler
    La Terra Trema Dram 
    Türkçe Altyazı
    Sicilya kırsalında yaşayan balıkçılar, açgözlü toptancıların insafına kalmışlardır. Bir balıkçı ailesi, her şeylerini riske ederek kendi tekneleriyle özgürce çalışmak istemektedir...
    • 1948
    • İtalya
    • IMDb 7.9
    • 324
    • 0
    Rocco e i suoi fratelli
    Tüm Bilgiler
    Rocco e i suoi fratelli Dram, Spor 
    Türkçe Altyazı
    Luchino Visconti'nin (trajediye olan ilgisinin, melodrama yaklaşacak dereceye varmasının sulandırdığı) yeni gerçekçilik anlayışının kurallarına bağlılığından uzaklaşması ve operaya yaklaşan aşırılığı arasındaki önemli geçiş filmi olan Düşman Kardeşler, aynı zamanda en iyi filmlerinden biridir. Guiseppe Rotunno'nun siyah beyaz görüntü çalışması, gözüpek, belgesel tarzı bir yeni gerçekçilik ve bir film noir (kara film) stilizasyonunun arasındaymış gibi durur. Nino Rota'nın müzikleriyse, Sicilya'dan Milano'ya henüz göçmüş ve sonradan görmeliğin, köklerini yitirmenin ve fuhuşun etkisiyle çökmeye başlamış bir ailenin öyküsündeki duygusal dinamikleri güçlü ve etkili bir dille anlatır.
    • 1960
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 8.3
    • 664
    • 0
    L’innocente
    Tüm Bilgiler
    L’innocente Dram, Romantik 
    Türkçe Dublaj
    19. yy sonlarında geçen film, karısı ile sevgilisi arasında kalan soylu bir erkeğin çaresizliğini konu ediyor. Film, sinema diliyle, Visconti estetiğinin son örneği olmasıyla ilgi çeker. Fakat yönetmen filmde kişilerin toplumsal konumlarına değil, bireysel dünyalarına ilgi duyar..
    • 1976
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 368
    • 0
    Le Notti Bianche
    Tüm Bilgiler
    Le Notti Bianche Dram, Romantik 
    Türkçe Dublaj
    Kasvetli ve uzun bir gecede bir kadınla bir erkek küçük bir köprünün üzerinde karşılaşırlar. Çekingen ve yalnız bir memur olan Mario (Marcello Mastroianni) yeni geldiği bu şehirde aylak aylak dolaşmaktadır. Natalia (Maria Schell) ise bir yıl önce ayrıldığı sevgilisi (Jean Marais) ile o gece köprüde buluşmayı ummaktadır. Her iki yanlız insan da birbirlerine ilgi duymaya başlarlar. Beklenen sevgili o gece gelmez. İki yanlız insan üç gece daha buluşurlar. Bu buluşmalarda Natalia Mario’ya hayatını anlatır, gençliğinin nasıl boşa harcandığından bahseder, kiracıları olan adama nasıl aşık olduğunu anlatır. Aşık olduğu bu adam bir denizcidir ve bir yolculuğa çıkıp bir yıl sonra döneceğine söz vermiştir. Söz verdiği saatte köprüye gelmeyen denizcinin bir otelde kalıyor olabileceğini düşünen Natalia, Mario’dan ona bir mektup götürmesini ister. Mario ise mektubu yırtıp atar ve sonraki buluşmalarında da Natalia’yı denizcinin dönmeyeceğine ikna etmeye çalışır. Ancak dördüncü gece beklenen gizemli yabancı ortaya çıkınca Natalia hemen kendini onun kollarına atar.İyi seyirler..
    • 1957
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 325
    • 0
    Il Gattopardo
    Tüm Bilgiler
    Il Gattopardo Dram, Tarih 
    Türkçe Dublaj
    Filmde, 1860’ların İtalyası’nın hızla değişen toplumsal yapısına uyum sağlamaya çalışan yaşlı bir prensi canlandıran Burt Lancaster, statüsünü ve yaşam tarzını sağlama alma çabasıyla yeğeni Tancredi’nin (Alain Delon) zengin bir tüccarın kızı olan Angela’yla (Claudia Cardinale) evliliğini ayarlar; ve filmin final bölümünü oluşturan neredeyse bir saate yakın balo sahnesi boyunca, hem ait olduğu toplumsal sınıf hem de kendi geçmişiyle bugünü üzerine derin düşüncelere dalar. Birey ve toplum arasındaki etkileşimi büyüleyici ve görkemli bir dille anlatan böyle bir filmi, ancak Visconti gibi aristokrat kökenli bir Marksist yönetebilirdi. (Lancaster, rolünü Visconti’nin karakterinden yola çıkarak canlandırdığını söylemiştir). Aristokratların artık gücün yeni zenginlerin eline geçtiğini kabullendikleri balo sahnesi, haklı olarak sinema tarihinin en ustaca çekilmiş sahnelerinden biri olarak kabul edilir.
    • 1963
    • Fransa,İtalya
    • IMDb 7.7
    • 406
    • 0
Luchino Visconti Haberleri Tümünü Gör
Sinemanın en önemli ve sinemayı sinema yapan akımlarından biri kuşkusuz "Yeni Gerçekçilik"tir. Hatta şahsi olarak, akımı önem olarak ilk sıraya koyar ve onsuz sinemanın çok büyük anlam kaybedeceği fikrini savunurum. Sinemanın her açıdan halka inmesini sağlayan yeni gerçekçilik, kitleleri de derinden etkilemiştir. İşte bu önemli sinema olayının öncülerinden, akımın ilk belirtilerinin görüldüğü filme imza atan (Ossessione, 1942), bir deha, bir büyük yönetmendir Visconti.
  •   51
  •   0
Zamanımızın büyük politik ikilemi, bizim -yani çağdaş toplumlarda toplumsal ilişkilerin bazı temel demokratik dönüşümlerini hedefleyenlerin- daha önceki politik çalkantıların gerisinde yaşıyor olmamızdır. Bu, batılı endüstriyel-kapitalist ülkeler boyunca geçerlidir. Daha spesifik olarak, toplumsal hareketler ve politik protestolar İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra filizlendi ve daha sonra 1960'ların sonu ve 1970'lerin başında politik algıları yapılandıran işaretler olmaya devam eden sözde devrimci aktivizm örnekleriyle doruğa ulaştı. Politik film yapımcılığının evrimi bu tarihin bir parçasıdır ve pek hatırlanmayan Elio Petri bunun en önemli yönetmenidir. Petri, politik analizi ve film sanatını kendisinden önce veya sonra gelen herhangi bir yönetmenden daha başarılı ve kapsamlı bir şekilde birleştirdi.
  •   42
  •   0
Dört film bir Delon
  25 Ağustos 2024

Dört film bir Delon

88 yaşında vefat eden Fransız sinemasının önemli kahramanlarından Alain Delon’nun kariyerinde İtalya’nın büyük önemi olduğu gibi oyuncunun da İtalyan sinema tarihinde önemli bir yeri var. “Kariyerimi İtalya’ya borçluyum” diyen aktörü art arda yaptığı, içinden İtalya geçen ilk filmleriyle hatırlamak istedik.Bazı oyuncular vardır ki rol yapmaz. Beyaz perdeyi kamaştıran, doğuştan gelen kayıtsız kalamayacağınız bir ışıkları vardır. Yıldız olmaları da buradan gelir. Güneşten aldıkları ışığın gücünü karanlıkta yansıtırlar. Tek yapmaları gereken orada olmaktır.
  •   55
  •   0
Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
  •   206
  •   0