Zafer Önen

  1. Ağıt
    Tüm Bilgiler
    Ağıt Dram 
    Yerli Film
    Yılmaz Güneyin Seyyit Hanla başlattığı (1968) destansı gerçekçilik türünün yeni bir aşamasını oluşturan bir deneme. Venedik Film Şenliğinde (1972) ön elemeyi kazanıp 10 film arasına girdi.(...) Göremenin doğal dekorlarından western filmlerine benzer biçimde doyumsuz sahneler çıkaran bu incelikli çalışma kaçakçılık üzerine kurulmuş. Ve türün en iyilerinden biri. Güney, saçları eşek tıraşlı, yanık yüzlü ve suskun bir kaçakçı çetesi reisi Çobanoğlu rolüyle yine etkili bir oyun gösterisi sunuyor. Ne var ki sansür gereği kaçakçının değişmeyen yazgısı ölümdür. Yörede Beyaz Donlular adıyla ün yapan Çobanoğlunun sonu da bu çizgide gerçekleşir. Yine de Sansür Kurulu, Doktor hanımın Yılmaz Güneyin vücundundan kurşunu çıkarırken hep ağızdan söylenen türkü sahnesinin çıkarılması koşulunu getirir. Oysa filmin en duyarlı sahnelerinden biridir bu.
    • 1972
    • Türkiye
    • IMDb 6.9
    • 58
    • 0
    Hudutların Kanunu
    Tüm Bilgiler
    Hudutların Kanunu Dram, Suç 
    Multi Dil
    Sınırda kaçakçılık yapan Hıdır, ektiği toprak çoraksa ve sürdüğü tarla kumsa yapabileceği tek işi yapmaktadır. Karşı taraftan buraya koyun gibi hayvanları kaçırarak hayatını kazanmaya çalışan Hıdır ve Hıdır'ın köyü, askerin gözünde bir suçludan başka bir şey değildir. Toprak ağalarının gözünde ise kullanılıp kenara atılabilecek bir araçtır sadece Hıdır. Çapraz ateş altında kalan Hıdır, yaşamak için kendi alanını açmaya çalışır. Bunu da temizlediği mayın bölgelerinde yapmaya çalışır.Lütfi Akad'ın ilk toplumsal gerçekçi filmlerinden biri olan Hudutların Kanunu, Yılmaz Güney'in eserinden sinemaya uyarlanmış ve başrolünü de Yılmaz Güney'in oynadığı bir film olmuştur.2011 Cannes Film Festivali'nde Martin Scorsese önderliğindeki Dünya Sinema Vakfı tarafından restore ettirilerek yeniden izleyiciyle buluşturulan Hudutların Kanunu (The Law of the Border), Türkiye Sinema Tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak yerini almıştır.
    • 1966
    • Türkiye
    • IMDb 6.8
    • 272
    • 0
Zafer Önen Haberleri Tümünü Gör
Dört film bir Delon
  25 Ağustos 2024

Dört film bir Delon

88 yaşında vefat eden Fransız sinemasının önemli kahramanlarından Alain Delon’nun kariyerinde İtalya’nın büyük önemi olduğu gibi oyuncunun da İtalyan sinema tarihinde önemli bir yeri var. “Kariyerimi İtalya’ya borçluyum” diyen aktörü art arda yaptığı, içinden İtalya geçen ilk filmleriyle hatırlamak istedik.Bazı oyuncular vardır ki rol yapmaz. Beyaz perdeyi kamaştıran, doğuştan gelen kayıtsız kalamayacağınız bir ışıkları vardır. Yıldız olmaları da buradan gelir. Güneşten aldıkları ışığın gücünü karanlıkta yansıtırlar. Tek yapmaları gereken orada olmaktır.
  •   55
  •   0
Werner Herzog, çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerin çekim aşamasında ya da sonrasında kolonyal hafızanın peşini bırakmadığını belirtir. Yönetmenin bu serzenişi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Herzog amacının evrensel gerçeklerin imgelerini çoğaltmak olduğunu söylese de yarattığı imgeler, bölgesel tarihi tümüyle dışlar mı? Filmlerde, sömürü tarihiyle toplumsal hafıza arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu sorularla oluşturulan temel argüman, Herzog filmlerinin bölgelerin sosyo-politik tarihini dışlamadığı, filmlerin imgeler üzerinden post kolonyal bir eleştiriyi mümkün kıldığıdır. Çalışmada, Alman kolonyal tarihindeki kolonyal fantezilerin toplumsal koşullarla olan ilişkisini açığa çıkarmak için “soylu vahşi” (noble savage) ve“German Indianthusiasm” kavramları kuramsal çerçeveye dâhil edilmiştir.
  •   229
  •   0
24 Ocak 2012’de aramızdan ayrılan Yunanistanlı usta yönetmen Theo Angelopoulos 1935 yılında Atina’da doğmuştur. Önce hukuk alanında eğitim görmeye başlamış fakat daha sonra Fransa’ya giderek sinema eğitimini tamamlamıştır. 1964’de ülkesine döndüğünde “Democratic Change”de sinema eleştirmenliği yapmıştır. Ölümüyle yarım kalan Yüzyıl Üçlemesi’nin son filmi gibi, ilk film denemesi de yarım kalır Angelopoulos’un. 1968’de kısa metrajlı filmi Broadcast – Ekpombi’yi çeken yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi ise 1970 tarihli Tatbikat – Anaparastasi olur.
  •   269
  •   0
I. Giriş İnsanoğlu karşılaştığı şifre ya da kodları çözerek yaşadığı gerçekliğe dair bir anlam oluşturabilir. Güngör (2011: 179), yaşama ait tüm gerçekliğin bu kodların bünyesinde yer aldığına vurgu yapar. Bu anlayış, kodlar ve anlamlarının insanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermesi yönünden varoluşçuluğu destekler. Varoluşçuluğa göre yaşam, insanın başlangıçta hiç bilmediği; neden bu dünyada olduğunu anlamlandıramadığı bir ortamda kendisini bulmasıdır; fakat buna rağmen insanlar her zaman bir anlam bulma ve gerçeğe ulaşma arzusuyla donatılmıştır (Savaş, 2003: 33).
  •   295
  •   0