Ron Wood

  1. Memoria Del Saqueo
    Tüm Bilgiler
    Memoria Del Saqueo Belgesel 
    Türkçe Altyazı
    1983te askeri diktatörlüğün yıkılmasından sonra, birbirini izleyen demokratik hükümetler, Arjantini dünyanın en liberal ve müreffeh ekonomisi haline getirme iddiasında olan bir dizi reform başlattı. Yirmi yıldan kısa bir süre sonra, Arjantinliler kelimenin tam anlamıyla her şeylerini kaybettiler: büyük ulusal şirketler değerinin çok altında yabancı şirketlere satıldı; özelleştirmelerden elde edilen gelirler yozlaşmış yetkililerin ceplerine aktarıldı; revize edilmiş iş kanunları çalışanların tüm haklarını elinden almış; geleneksel olarak önemli bir gıda maddesi ihracatçısı olan bir ülkede yetersiz beslenme yaygındır; milyonlarca insan işsiz ve yoksulluğa düşüyor; ve tasarrufları nihai bir bankacılık çöküşünde ortadan kayboldu. Film, Arjantinin yıkıma giden yolunu belirleyen çok sayıda siyasi, mali, sosyal ve yargısal yönü vurguluyor.
    • 2004
    • Arjantin
    • IMDb 7.9
    • 325
    • 0
    The Last Waltz
    Tüm Bilgiler
    The Last Waltz Belgesel, Müzik 
    Türkçe Altyazı
    The Band grubunun veda konserini konu alan Scorsese belgeseli. Film, konserin yanı sıra grup elemanlarının kulis içi görüntülerine, Bob Dylan ve Neil Young ve Ringo Starr gibi ünlü müzisyenlerle yapılan röportajlara yer veriyor. The Last Waltz bugün Scorsesenin müzik belgesellerinin öncülü sayılıyor.
    • 1978
    • ABD
    • IMDb 8,1
    • 327
    • 0
Ron Wood Haberleri Tümünü Gör
Sinemayı, kültürü, güzel sanatları ve müziği seven, hikayelerini kendi yaşadığı hayattan ziyade diğer sanat eserlerinden elde ettiği hayal gücüyle yeniden kurgulayan Park Chan-wook, felsefi içerikleri kadar aşırı şiddet içeren hikayeleriyle tartışılan, kanlı ve vahşet dolu filmleri nedeniyle Kore sinemasının Tarantino'su olarak anılan bir yönetmen.
  •   46
  •   0
Sex Pistols'ın ilk canlı performansı ile Margaret Thatcher'ın Muhafazakar Parti liderlik yarışında Edward Heath'i yenerek Birleşik Krallık'ın büyük bir siyasi partisinin ilk kadın lideri olarak tarihe geçmesi arasında geçen 1975 yılı, Britanya yaşamını şekillendiren çelişkili kültürel güçlerin bazı net işaretlerini sunuyordu. Birleşmiş Milletler'in "Uluslararası Kadın Yılı" ilanı ile "Cinsiyet Ayrımcılığı Yasası" ve "Eşit Ücret Yasası"nın yürürlüğe girmesi, ikinci dalga feminizmin somut kazanımlarıydı; ancak sürekli yükselen işsizlik oranı iç karartıcı bir haberdi. Futbol holiganizmi yaygındı; Avrupa entegrasyonu konusundaki ayrılıklar hem halk hem de hükümet düzeyinde belirgindi. Ve haziran ayında kar yağdı.
  •   72
  •   0
Aşağıda okuyacağınız metin, yakın zamanda kaybettiğimiz büyük yönetmen Jacques Rivette'nin ölümünden birkaç gün önce geçti. Metinde yönetmenin izlediği filmlere ve takip ettiği yönetmenlere dair görüşleri yer alıyor. Bir nevi film güncesi olarak adlandıracağımız bu metni, sinefesto.com ekibinden Serkan Baştimar ve Dilara Ekşi'nin çalışmaları sonucu sizlere ulaştırabildik.
  •   129
  •   0
Hiç şüphe yok ki, ABD Bağımsız Sineması en verimli dönemi 90'lı yıllardı. “Sundance Çocukları” denilen o dönemin yönetmenleri, bugünün en sıkı sinemacıları artık. Hepsinin farklı dertleri vardı şüphesiz. Jimi Jarmusch mesela, Beat kuşağını, özellikle William Blake’i, şiirle harmanlayarak toplumun dışında kalanları stilize bir şekilde resmetti. Coen kardeşler, giderek şiddet toplumuna dönüşen ABD'yi biraz alaycı, biraz da ciddi bir şekilde ele aldı. Wes Anderson ise sinemasında Fransız Yeni Dalgası’ndan esintiler sunuyordu, edebiyata özellikle J. D. Salinger hayranlığını hemen hemen bütün filmlerinde yer veriyordu. “Yeni Amerikan Dalgası” olarak adlandırılacak olan bu dönemden son yıllarda dikkat çekmeye başlayan bir yönetmen daha var: Noah Baumbach. Her ne kadar kendisi uzun yıllardır film çekse de, beynelmilel şöhrete 2000 yılların sonlarına doğru ulaşmaya başladı.
  •   93
  •   0