Kurt Dreyer

  1. Marie Krøyer
    Tüm Bilgiler
    Marie Krøyer Biyografi, Dram 
    Türkçe Altyazı
    Bir dönemin en ilgi uyandıran çiftlerinden biri olan P.S. ve Marie Kroyerin yaşam öyküsünü konu alan Danimarka yapımı bir film, 20. yüzyılın başlarında P.S. Kroyer (Søren Sætter-Lassen), Danimarkanın en ünlü ressamıdır. Fiyatı ne olursa olsun, ülkenin tüm önemli isimleri ona resim yaptırabilmek için sıraya girmektedir. Avrupanın en güzel kadını olarak bilinen Marie (Birgitte Hjort Sørensen) ile evlenir. Kroyer çifti, bir süre sonra Vikebe adında bir kız çocuğuna sahip olur. Görünüşte muhteşem bir hayata sahip olan Kroyerlerin kapalı kapılar ardında yüzleştikleri gerçekler ise bambaşkadır...
    • 2012
    • Danimarka,İsveç
    • IMDb 6.3
    • 40
    • 0
    Drabet
    Tüm Bilgiler
    Drabet Dram, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Bir üniversite profesörü, bir polisi öldürmekle suçlanan radikal bir öğrenci olan metresini savunmak için ailesini ve kariyerini terk eder. Usta yönetmen Per Fly'dan çarpıcı bir Danimarka filmi.
    • 2005
    • Danimarka
    • IMDb 6,7
    • 313
    • 0
Kurt Dreyer Haberleri
"Lanet Sineması"nı nasıl tanımlayabiliriz? Bu "tür"e giriş yapmanın bir yolu, onu John Orr'ın "Sanat ve Politika Olarak Sinema" kitabında "hayret sineması" olarak adlandırdığı şeyin daha karamsar bir versiyonu olarak görmektir. Orr'a göre bu kavram, genel olarak Orta ve Doğu Avrupa sinemasını ve özellikle de Tarkovsky, Paradjanov, Jancsó ve Angelopoulos'un eserlerini kapsar. Peki onların halefleri kimlerdir? Akla gelen isimler ve filmler şunlardır: Artur Aristakisyan'ın "Eller" (1993); Alexander Sokurov'un "Fısıldayan Sayfalar" (1996); Victor Kosakovsky'nin "19 Temmuz 1961 Çarşamba" (1997); Vitaly Kanevsky'nin "Kıpırdama, Öl ve Yeniden Diril!" (1989). Ve 60'lardan bir usta olan Kira Muratova'nın, 1989 yapımı "Astenik Sendrom"'u bir tür aşağılanmış yücelik olarak kalır. Ancak belki de daha önemli isimler, doğal dünyanın umut verici yönünü, ki bu yön sıklıkla toplumsal karamsarlığı da kapsar, reddeden Béla Tarr, Sharunas Bartas ve Fred Kelemen'dir. Orr, hayret sinemasını "nadir bir deneyimin estetiği" olarak görürken, lanet sinemasında doğayı çok daha ziyade baskıcı bir şekilde sıradan olarak görme eğilimindeyizdir; toplumsal baskıya karşı olmaktan ziyade, onunla olumsuz bir birlik içinde.
  •   276
  •   0