Jonathan Aris

  1. The Death of Stalin
    Tüm Bilgiler
    The Death of Stalin Dram, Komedi 
    Türkçe Altyazı
    Film SSCB'de 1953'te geçiyor. 1 Mart sabahı, ikametgahında bulunan CPSU Merkez Komitesi Genel Sekreteri Joseph Stalin, ölmekte olan bir yerde yerde yatarken bulundu. Liderin yetersiz olmasının bir sonucu olarak, Malenkov, Beria ve Kruşçev başkanlığındaki Komite'nin acil toplantısı yapılır. Şahsen Sovyet liderinin günlerinin numaralandığından emin olduktan sonra, parti üyeleri hemen ülkeye kimin liderlik edeceğine karar vermeye çalışırken birbirlerine karşı entrikalar örmeye başlar. Yasalara uyursanız, ülkenin liderliği için ana rakip Malenkov'dur, ancak Beria, iktidar mücadelesinde özel hizmetler üzerindeki etkisini kullanmaya karar verirken, Kruşçev ordunun desteğini almaya karar verir.
    • 2017
    • Belçika,Fransa,İngiltere
    • IMDb 7.2
    • 236
    • 0
    Topsy-Turvy
    Tüm Bilgiler
    Topsy-Turvy Biyografi, Dram 
    Türkçe Altyazı
    1880lerde Londra. W.S. Gilbert çabuk sinirlenen ama duygusal açıdan mesafeli bir söz yazarıdır. Gilbert, güleryüzlü, eğlenceyi seven, hafif operalarla tatmin olmayan ve daha ciddi çalışmalar yapmak için yanıp tutuşan besteci Arthur Sullivanla birlikte çalışır. Sullivan bir yaratıcılık krizine tutulmuştur, Gilbertın ise Lucy ile olan evliliği yıkılmak üzeredir. Her ne kadar o duygularının karşılığını veremese de, Lucy kocasını sever, ayrıca onun hasta babasıyla da uğraşmak zorundadır. Gilbert ve Sullivanın popüler komik operaları o güne kadar hiç başarısızlığa uğramamıştır, ama basın, son eserleri Prenses Idaya kayıtsız kalır. Lucy, Gilbertı bir Japon sanat sergisine götürünce, ilham bulan Gilbert Mikadoyu yazmaya karar verir. Sullivan birlikte çalışmayı kabul eder. Uzun provaların ardından, oyun seyirci karşısına çıkar ve büyük övgü alır... KARMAKARIŞIK başkalarını güldürmek için eziyet çeken, çırpınan sanatçılar hakkında bir film.
    • 1999
    • ABD,İngiltere
    • IMDb 7,3
    • 243
    • 0
Jonathan Aris Haberleri
www.thecinemaarchives.com'un değerlendirmesine göre sıralamadır. Filmlerin büyük çoğunluğunu sitemizden izleyebilirsiniz.
  •   148
  •   0
Durmaksızın yağan yağmurun etkisiyle sokakları çamura bulanmış küçük Macaristan kasabalarından ibaret siyah-beyaz bir dünya. Sinema tarihinde çok az yönetmen, Béla Tarr’ın yaptığı gibi kendine özgü, bütünlüklü bir evren yaratabilmiş ve bu evrenin özelliklerini filmografisinin büyük bir kısmına doğru genişletebilmiştir. Görsel anlamda böylesi puslu bir dünya yaratan Tarr, bu dünyayı çok belirgin, neredeyse imzasına dönüşen teknik tercihlerle filme alır. Bunların başında gelen de elbette uzun planlar. Yönetmen bu tercihini, plan uzunluğunun şiddeti, gerilimi, titreşimi, derinliği üzerinden açıklar. Genele bakacak olursak da Tarr’ın sineması tam olarak şiddet, gerilim ve derinlik üzerine kuruludur. Bu duygular da kökenini, yönetmenin kariyer seyrini göz önünde bulundurup söylersek, önce sosyal ve toplumsal sorunlardan, devamında ise bu sorunların ontolojik kavramlarla harmanlanmasından alır.
  •   315
  •   0
Yazımıza hemen Yoshida’nın hayatı, kariyeri ve sineması üzerine bir şeyler karalamaya başlamadan önce aslında merak edilen soruya cevap vermek doğru olacaktır. Çok büyük bir ihtimalle bugüne kadar adını dahi duymadığınız bir yönetmenle ilgili böylesine geniş çaplı bir yazıyla karşılaşınca haliyle yönetmenin kim olduğunu merak ediyorsunuzdur. Ama bir yerden sonra esas merak edilen şey neden bu yönetmeni yazımıza konu olarak seçtiğimiz. İlk olarak söyleyebileceğim şey aslında Yoshida’nın, adı sinema tarihinde sıklıkla geçmesi gereken biri olmasına karşın bu derece unutulmuş olmasına duyulan üzüntüdür. Çünkü yönetmenin ortaya çıkardığı işler ve sinemaya yaklaşımı bakımından eksiksiz bir usta ve de dahi olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Bir diğer söyleyebileceğim şey de yönetmenle ilgili sadece Türkçe’de değil özellikle bu konuda oldukça geniş bir arşive sahip Fransızca ve İngilizce dillerinde yayın yapan mecralarda da herhangi bir derli toplu bilginin bulunmuyor olması. Elbette bu bizlere yazıyı hazırlarken çok büyük zorluklar olarak geri döndü. Ama her şeyden öte yönetmeni seçmemizdeki en önemli faktör Yoshida’nın yıllar önce temellerini attığı sinemasal kuramı bugün yeniden dillendirmeyi ve üzerine düşünmeyi istememizdir.
  •   312
  •   0
Sanat ve politika arasındaki ilişki her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Sinemanın da görsel ve işitsel imkanları sayesinde politikayla olan ilişkisi göz ardı edilemez. Proletaryanın tarih sahnesine çıkışıyla birlikte grevler, lokavtlar ve sendikalar da perdeye yansımaya başlamıştır. Bu tezde “Politik Sinema Örneği Olarak Ken Loach sineması ve iki filmi olan “Riff- Raff” (Ayaktakımı) ve “I, Daniel Blake” (Ben, Daniel Blake)” filmlerinde İşçi Sınıfının sunumları incelenmiştir.
  •   365
  •   2