Gene Roth

  1. I Want to Live!
    Tüm Bilgiler
    I Want to Live! Biyografi, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Barbara Graham, şüpheli ahlaki değerleri olan ve çoğunlukla köhne barlara takılan bir kadındır. Bir takım ufak suçlardan hüküm giymiştir. Tanıdığı iki adam, yaşlı bir kadını öldürür. Yakalandıklarında, Barbara'nın yakalanmaları için polise yardım ettiğini düşünürler. İntikam olarak polise katilin Barbara olduğunu söylerler.
    • 1958
    • ABD
    • IMDb 7,5
    • 210
    • 0
    The Spider Woman
    Tüm Bilgiler
    The Spider Woman Gerilim, Gizem 
    Türkçe Altyazı
    Sherlock Holmes bir dizi sözde "pijama intiharını" araştırır. Bunların arkasındaki kadın kötü adamın Moriarty kadar kurnaz ve bir örümcek kadar zehirli olduğunu bilmektedir.
    • 1943
    • ABD
    • IMDb 7
    • 260
    • 0
    Framed
    Tüm Bilgiler
    Framed Film-Noir, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Kamyon şoförü Mike Lambert, iş arayan, perişan bir maden mühendisidir. Küçük bir kasabada kamyonu bozulan Mike, burada baştan çıkarıcı bir kadınla karşılaşır.
    • 1947
    • ABD
    • IMDb 6.9
    • 192
    • 0
    The Baron of Arizona
    Tüm Bilgiler
    The Baron of Arizona Suç, Western 
    Türkçe Altyazı
    The Baron of Arizona, dolandırıcı usta James Reavis'in, karısını ve kendisini tüm Arizona eyaletinin tartışmasız sahipleri yapacak olan belgeleri ve arazi bağışlarını taklit etmek için yıllarını titizlikle harcamasını konu ediniyor.
    • 1950
    • ABD
    • IMDb 7
    • 373
    • 0
    Nightmare Alley
    Tüm Bilgiler
    Nightmare Alley Dram, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Stanton Carlisle sahte zihin okuyucu Zeena ve alkolik kocası Pete ile çalışan hırslı bir adamdır. Zeena zihin okuyormuş gibi yaparken o kalabalığı coşturmaktadır. Ama Stan’in karnavalda kalmaya niyeti yoktur. İsteği bir gece kulübünde iş yapmaktır.
    • 1947
    • ABD
    • IMDb 7.8
    • 620
    • 0
Gene Roth Haberleri
"Aşk hiçbir zaman popüler bir hareket olmamıştır. Ve hiç kimse gerçekten özgür olmak istememiştir. Dünya bir arada tutuluyor çok az sayıda insanın aşkı ve tutkusuyla. Aksi takdirde, elbette umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Herhangi bir şehrin sokağında yürüyebilir ve etrafınıza bakabilirsiniz. Unutmamanız gereken şey, baktığınız şeyin aynı zamanda siz olduğudur…Siz o canavar olabilirdiniz, siz o polis olabilirdiniz. Ve içinizde, o olmamaya karar vermek zorundasınız." –James Baldwin
  •   442
  •   0
Mikio Naruse’nin külliyatı hakkında yazan eleştirmenler, kaçınılmaz olarak olumsuz karşılaştırmalara ve eksiklikler listesine düşerler. Japon auteur’ler panteonuna geç dahil olmuş bir isim olarak Naruse, daima Kurosawa, Ozu ve Mizoguchi’nin altında değerlendirilmiştir. Şikâyetlerin ortak bir nakaratı vardır. Naruse içsel, ev içi dramlar yapmıştır ama onun işleri Ozu’nun eserleri kadar oyunbaz ya da sevimli değildir. Ozu ile birlikte Shochiku’nun Kamata stüdyolarında çıraklık yapmıştır, ama ya o stüdyonun hafif, eğlenceli üslubunu öğrenememiş ya da öğrenmek istememiştir. Israrla ağır, kasvetli ve depresif olmaya devam ettiği için oradan ayrılmasına memnuniyetle göz yumulmuştur. İki altın çağı kucaklayan klasik bir yönetmendir, ancak onun eserleri Bordwell’in kutladığı Japon sinemasının kendine özgü biçimsel süslemelerini ya da Burch’un betimlediği Japon estetik pratiğinin radikal sapmalarını örneklemez. Kadın melodramları çekmiştir, ama bunlar ne üslup açısından ne de duygusal yoğunluk açısından Mizoguchi’ninkiler kadar incelikle etkileyicidir.
  •   482
  •   0
Sinemayı, kültürü, güzel sanatları ve müziği seven, hikayelerini kendi yaşadığı hayattan ziyade diğer sanat eserlerinden elde ettiği hayal gücüyle yeniden kurgulayan Park Chan-wook, felsefi içerikleri kadar aşırı şiddet içeren hikayeleriyle tartışılan, kanlı ve vahşet dolu filmleri nedeniyle Kore sinemasının Tarantino'su olarak anılan bir yönetmen.
  •   106
  •   0
Almodóvar benim için her zaman favori yönetmenlerimden biri olmuştur. Geçtiğimiz günlerde okulda kendisiyle ilgili yoğun bir ders sürecimden sonra, arka arkaya Pedro Almodóvar izlerken buldum yeniden kendimi. Kendisiyle ilgili konuşmayı her zaman sevmişimdir, bu yüzden bunu bir tık profesyonel hale dönüştürüp, detaylı bir inceleme yapmak istedim. Bazen açıklamaları anlaşılır ve doğru kılmak için bireysel konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, tüm zamanların en sevdiğim ve ilham veren yönetmeninden bahsederken öznelliğe bağlı kalmanın zor olacağını bilerek, Pedro Almodóvar’ın üç filmini kendi bakış açımla değerlendireceğim: The Skin I Live In (İçinde Yaşadığım Deri, 2011), All About My Mother (Annem Hakkında Her Şey, 1999) ve Volver (Dönüş, 2006).
  •   139
  •   0