Wong gençliğinde sık sık annesiyle sinemaya gitti. Film izlemek onun tek hobisiydi. Wong Kar Wai, Hong Kong Polytechnic University’de grafik tasarım okudu ve 1980 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra TVB televizyon ağı ile medya üretim sürecinin öğretildiği bir eğitim kursuna kabul edildi.
Kısa bir süre sonra Don’t Look Now (1981) gibi diziler için senaryo yazarlığına başladı. Film senaryoları yazmaya başlamadan önce romantik, komedi, gerilim ve suç gibi çeşitli türlerdeki yapımlara katkıda bulunan bir ekibin parçası olarak çalıştı. 1980-87 yılları arasında on adet senaryo yazdı.
Hong Kong film endüstrisi, 1987’de önemli bir sıçrayış yaptı. Bu başarıyı sürdürmek için yeni yönetmenlere ihtiyaç vardı. Wong Kar Wai, sektördeki bağlantıları aracılığıyla bağımsız bir şirket olan In-Gear’a ortak olmaya davet edildi ve burada kendi filmini yönetme fırsatı buldu. Gangster filmleri o dönem çok popülerdi, bu yüzden Wong da aynı şeyi yapmaya karar verdi. Özellikle Hong Kong’un diğer polisiye filmlerinden farklı olarak genç gangsterlere odaklanmayı tercih etti. As Tears Go By, Haziran 1988’de yayınlandı ve çok popüler oldu. Wong ise “Hong Kong Yeni Dalgası” arasında adlandırılarak kritik bir başarıya imza attı.
Wong Kar Wai, devam filmi için kayıtsız kaldığı Hong Kong sinemasındaki suç eğiliminden uzaklaşmaya karar verdi. Daha sıra dışı bir şey yapmak istiyordu ve As Tears Go By’ın başarısı bunu mümkün kıldı. Önceki filminden daha kişisel bir proje geliştiren Wong, tema olarak 1960’ları seçti. Aralık 1990’da vizyona giren Vahşi Günler (Days of Being Wild), gişede çok az hasılat yaptı ve eleştirmenleri ikiye böldü. Buna rağmen beş tane Hong Kong Film Ödülü kazandı ve uluslararası alanda biraz ilgi gördü.
Sponsor bulmakta zorlanan Wong, 1992’de Jeff Lau ile kendi prodüksiyon şirketi Jet Tone Films’i kurdu. Yeni projesi çok eski yıllarda geçen bir film olacaktı. Wong Kar Wai, Song hanedanlığı döneminde geçen Ashes of Time filmini 2 yılda çekti. Eylül 1994’te gösterime giren film izleyicilerin kafasını karıştırsa da, birçok yerel ödül kazandı.
Yükselişte olan yönetmen Wong Kar Wai, 1994 yılında Chungking Express’i çekti. Film, 1995 Hong Kong Film Ödülleri’nde En İyi Film seçildi ve Wong En İyi Yönetmen ödülünü aldı. Yönetmenin 1995 yılında Fallen Angels adlı filmi vizyona girdi. Başarılı yapım, Wong’un en büyük ve en etkili eserlerinden biri olarak kabul edildi.
90’lı yıllarda istikrarını koruyan Wong, 1997 yılında bir LGBT filmi olan Happy Together’ı çekti. Film büyük beğeni topladı ve Wong, Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandı. Wong’un 3 yıl sonra çekimleri 15 ay süren In the Mood For Love filmi vizyona girdi. In the Mood For Love, Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği tarafından En İyi Yabancı Film seçildi ve BAFTA tarafından aynı kategoride aday gösterildi.
Yaklaşık dört yıl süren çekimlerden sonra 2004 yılında “2046” filmi vizyona girmek için hazırdı. Wong Kar Wai, bu film ve sonraki çalışmaları ile uluslararası arenada boy gösterecekti. 2046, Wong’un bugüne kadarki en pahalı ve en uzun sürede çekilen projesiydi. Film Hong Kong’da ticari açıdan başarısız olsa da, Batılı eleştirmenlerin çoğu olumlu eleştiriler yaptı.
Daha sonra “El” adlı bölümünü çektiği, diğer bölümlerinde Michelangelo Antonioni ve Steven Soderbergh’in imzası olan Eros (2004), 61. Venedik Film Festivali’nde ilk gösterimini yaptı.
2007 yılında ise başrollerinde Norah Jones ve Jude Law’un oynadığı ve Rachel Weisz, Natalie Portman ve David Strathairn gibi ünlü oyuncuların rol aldığı Benim Aşk Pastam (My Blueberry Nights) filmi vizyona girdi.
Wong’un bir sonraki filmi, dövüş sanatları öğretmeni Ip Man’ın bir biyografisi olan The Grandmaster’dı. Filmin çekimleri 2009’da başladı ve 2013’te bitti. The Grandmaster, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 12 tane Hong Kong Film Ödülü kazandı. Ayrıca dünya çapında 64 milyon dolar hasılat yapan yapım, Wong’un en çok hasılat yapan filmi oldu.
Wong Kar Wai, Asya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’daki kuruluşlardan çeşitli ödüller ve adaylıklar aldı. 1997 yılında Happy Together filmi ile Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü kazandı. The Grandmaster ile En İyi Yönetmen Dalında Asya Film Ödülü ve En İyi Film Dalında Hong Kong Film Ödülü’nün sahibi oldu. 2014’te ise Hindistan Uluslararası Film Festivali’nde Hayat Boyu Başarı Ödülü aldı.