Raúl Ruiz

“Filmlerim ailem gibi fakirdir ama uzun ömürlüdür” demişti Raúl Ruiz. Sinema tarihinin biraz adalet duygusu olsa, Şilili yönetmenin adını da Godard, Fellini, Bergman, Resnais, Rivette kadar iyi biliyor olurduk. Ruiz, 2011’de hayata veda ettiğinde Time dergisi onun ait olduğu yerin bu devler ligi olduğunu yazmıştı.

İşin ilginci, yedinci sanatın gördüğü en özgün yönetmenlerden Ruiz’in filmlerinin hala şiddetle keşfedilmeyi bekliyor olması. 100’ü aşkın filminin tamamına ulaşmak oldukça imkansız bir rüya olabilir. Ancak geniş çevrelerce ulaşılabilir olan filmlerinin, filmografisinin hiç de yukarısında yer almayan filmler oluşu da insanı isyan ettiriyor. Bugün, sıkı bir sinemaseverin sinema aşkını kolaylıkla ikiye katlayabilecek başyapıtları unutulmaya yüz tutmuş durumda. ‘L’Hypothèse du Tableau Volé’, ‘Les Trois couronnes du matelot’, ‘Généalogies d’un crime’, ‘La ville des pirates’ ve ustanın son döneminden de ‘Mistérios de Lisboa’ bu başyapıtlardan bazıları. Borges-vari katmanlı bir anlatı yapısı, girift bir zaman örgüsü, kurallara meydan okuyan biçimsel tercihler, izleyiciden azami dikkat isteyen bir görüntü yönetimi ve zaman zaman absürd mizaha öykünen bir sürrealizm. Tüm bunlar, filmlerinin eşsiz sinemasal evrenini yaratan tipik Ruiz dokunuşlarıydı.

Şilili yönetmenin dramuturjiye yaklaşımı ve sinemaya bakışı, duvarlara posterleri asılan pek çok usta yönetmenden daha zihin açıcıdır. Onun bir filmini izlerseniz ya da bir röportajını okursanız, haftalar boyu zihninizde sinemanın ne olduğuna dair tekrar kafa yorarken bulabilirsiniz kendinizi. Çünkü bildiğiniz her şeyden farklıdır. Sanki uzaydan dünyaya yeni düşen bir adam gibi bambaşka bir perspektiften bakar sinema sanatına. Ve bu perspektif, sinemada yüceltmeye çalıştığımız, saygı duyduğumuz çoğu şeye nanik çeker. Sinema tarihinde hak ettiği yeri bulamamasında bunun büyük payı var.

Dünyaya düşen yönetmen

Artık günümüzde teknik virtüözite, defalarca yeniden yazılan senaryo taslakları, yıllar boyu süren detaylı çalışmalar ve mükemmeliyetçilik çoğu kez “iyi sinema yapmak” adına kayıtsız kıstaslar olarak düşünülüyor. Bunun sebebi hikâye anlatanın, hikâye üzerindeki kontrolünün ve manipülasyon gücünün dramaturji teorilerinin temeline oturması. Bir yönetmenin bu kontrolü ve manipülasyon gücü ne kadar yüksekse, o kadar geçerli akçe oluyor.

Ruiz ise temel olarak sinemasal evreni bu kontrolden özgür bırakmakla ilgileniyordu. New York Times’a verdiği bir röportajında bir keresinde şöyle demişti: “Film genellikle atıl bir şey olarak düşünülür, manipüle edilebilen, organize edilebilen ve sonra da kurgulanılan bir şey. Oysa ki sinematografik imgenin kendi başına var olduğunu unutuyoruz. Bir imgenin taşıdığı bilginin niceliği, onu organize etmeyen çalışan insana kıyasla devasadır.”

Ruiz’in filmleri bu devasalığa özgür bir alan bırakan, imgelerin nefes almasına izin veren bir sinemanın izini sürüyordu. Bu nedenle de kuralları yıkmaktan çekinmiyor, geleneklere bağlı kalmıyordu. Jonathan Rosenbaum’un deyişiyle “filmlerinin iyi veya kötü olduğuyla bile ilgilenmeyen” Ruiz’i, geleneksel bir sinema kültürünün hazmetmesi epey zordu. Onun çoğu kez filmlerinin son kurgusunu bile izlemiyor oluşu, Rus kuramcılardan Stanley Kubrick’e kadar uzanan bir yelpazede, kurgunun hayati bir önem taşıdığını düşünen çeşitli ekollere dil çıkarmak sayılabilir. Filmlerin dramatik iskeletinde her zaman “temel dramatik çatışma”yı ve “makul nedensellik bağını” en önemli yere yerleştiren Amerikan sineması için Ruiz’in ‘dramatik çatışma’ kurmaktan bilhassa kaçınan sineması zaten pek değer teşkil etmez. Dahası, 5-10 senede bir film çeken yönetmenlerin otomatikman yüceleştirildiği bir sinema kültüründe, 40 senede 100’den fazla film çekmiş olması da ayrı bir sabıka gibidir.

Bu bağlamda Ruiz sinema tarihinin dışlanmış bir ustasıydı. Olasılık dışı olan her şeyin gerçekleşebildiği, sürprizlerle ve muammalarla dolu sineması günümüz için bile hâlâ sıradışı ve yenilikçi. Farklı bir perspektif için yanıp tutuştuğumuz şu günlerde onu hatırlamak bile ilaç gibi geliyor. Ustayı yeni keşfedecek sinemaseverler ise merak etmesin: Filmleri çok uzun ömürlü.

Alkan Avcıoğlu

www.birgun.net'den alınmıştır.

  1. L’hypothèse du tableau volé
    Tüm Bilgiler
    L’hypothèse du tableau volé Dram, Gizem 
    Türkçe Altyazı
    Biri görünen diğeri görünmeyen iki anlatıcı, bir dizi resim arasındaki olası bağlantıları tartışır. Ekrandaki anlatıcı, serinin önemini açıklamak için her bir resmin üç boyutlu reprodüksiyonları arasında dolaşıyor ve bazen hareket eden gerçek insanları gösteriyor.
    • 1978
    • Fransa
    • IMDb 7,4
    • 193
    • 0
    Manoel Dans L’île Des Merveilles
    Tüm Bilgiler
    Manoel Dans L’île Des Merveilles Dram, Fantastik 
    Türkçe Altyazı
    Çocuk Manuel, kendisine yasak olan bir bahçeye girdiğinde kimliği belirsiz bir balıkçıyla ve başka bir çocukla tanışır; çocuk aslında birkaç yıl uzakta kendisidir. Manuel, bahçedeki karşılaşmalarının üç farklı versiyonunu deneyimliyor ve kaderin, erken alınan kararlara bağlı olarak, kişinin hayatında birçok dönüm noktası olabileceğini ortaya koyuyor.
    • 1984
    • Fransa,Portekiz
    • IMDb 7,8
    • 174
    • 0
    Le Temps Retrouvé, D’après L’oeuvre de Marcel Proust
    Tüm Bilgiler
    Le Temps Retrouvé, D’après L’oeuvre de Marcel Proust Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    Yıl 1922.. Proust ölüm döşeğindedir ve eski fotoğraflar aracılığıyla hayatını tekrar gözden geçirmektedir. Fakat bu sanıldığı kadar kolay olmaz - yavaş yavaş gerçek karakterlerle yazmış olduğu romanların karakterleri birbirine karışmaya başlar. Yazar, tüm bu karakterlerin odasının duvarına vuran imgeleri sayesinde, yaşamının gerçek anlamının eserlerinde yattığını keşfedecektir. Bu resimler ona çocukluğunu, gençliğini, sevgililerini ve Birinci Dünya Savaşı'nın nasıl sosyal statüleri alt üst ettiğini anımsatır.Le Temps Retrouvé, D'après L'oeuvre de Marcel Proust (Marcel Proust's Time Regained), Proust'un, Kayıp Zamanın İzinde adıyla yazdığı yedi bölümden oluşan kitaplarından sonuncusu olan ve yazarın ‘anımsama' üzerine yazdığı ‘Yeniden Bulunan Zaman'ın beyazperde uyarlamasıdır.
    • 1999
    • Fransa,İtalya,Portekiz
    • IMDb 6.7
    • 240
    • 0
    Klimt
    Tüm Bilgiler
    Klimt Biyografi, Dram 
    Türkçe Altyazı
    Yönetmen Raoúl Ruiz'in sıra dışı, tartışmalara konu olan ressam Klimt'e saygı duruşu niteliğindeki bu film, 19. yüzyıl sonunun özgün tarihsel zeminini büyük canlılıkla perdeye taşıyor. Olayların merkezinde devletin ressama ısmarladığı Alegoriler tablosuyla oluşan büyük skandal duruyor. Biz de cinselliğe dayalı sayısız resmi art nouveau biçeminin simgesi sayılan Gustav Klimt'e tanıklık ediyor, film büyücüsü Méliès'le, ressamın gizemli dansçısıyla, Franz Matsch, Egon Schiele, Carl Moll, Adolf Loos, Ludwig Wittgenstein gibi dost çevresini oluşturanlarla ve öteki çağdaşlarıyla tanışıyor ve sanatsal özgürlük adına verdiği savaşı izliyoruz.
    • 2006
    • Almanya,Avusturya,Fransa,İngiltere
    • IMDb 5,1
    • 251
    • 0
    Les Trois Couronnes du Matelot
    Tüm Bilgiler
    Les Trois Couronnes du Matelot Dram, Fantastik 
    Türkçe Altyazı
    Sarhoş bir denizci, arkadaşını öldürmüş bir öğrenciye yardım eder ve karşılığında üç altın ister. Fakat bir şartı vardır. Kaptanın Şili'de bir limanda başlayan, hayalet gemide devam eden, denizci söylence ve efsanelerinden ibaret öyküsünü dinlemelidir...
    • 1983
    • Fransa
    • IMDb 7.0
    • 249
    • 0
    La Ville Des Pirates
    Tüm Bilgiler
    La Ville Des Pirates Dram, Fantastik 
    Türkçe Altyazı
    Raoul Ruiz'in yönettiği 1983 yapımı La Ville Des Pirates (City of Pirates); melankolik bir hizmetçinin, katliamcı ufak bir çocukla yollarının kesiştiği, küçük bir korsan adasına seyahat ettiği ve kişilik bozukluğu olan bir adamla karşılaştığı gerçeküstü bir yolculuğu konu ediniyor.
    • 1984
    • Fransa,Portekiz
    • IMDb 7.2
    • 293
    • 0
    Mistérios de Lisboa
    Tüm Bilgiler
    Mistérios de Lisboa Dram 
    Türkçe Altyazı
    Lizbon’un Gizleri bizi aristokrat bir çapkının, deli gibi kıskanç bir kontesin, eskiden korsan olan bir işadamının ve hepsiyle bir bağı bulunan evlilik dışı yetim bir çocuğun inanılır maceralarından ve kaçamaklarından oluşan bir kasırgaya çekiyor. Gizli geçitlerle, tesadüflerle, hisler ve şiddetli tutkularla dolu varla yok arası bir labirenti andıran bu macerayla Portekiz’den Fransa’ya, İtalya’ya, hatta Brezilya’ya kadar gidiyoruz. Raoul Ruiz’in Lizbon’u entrikalar ve gizli kimliklerle dolu...
    • 2010
    • Fransa,Portekiz
    • IMDb 7.4
    • 619
    • 0
Raúl Ruiz Haberleri
Üçüncü Sinema
  2 Nisan 2024

Üçüncü Sinema

Günümüzde Üçüncü Dünya halklarının ve onların emperyalist ülkelerdeki benzerlerinin anti-emperyalist mücadeleleri, dünya devriminin eksenini oluşturuyorlar. Üçüncü sinema, bize göre, bu mücadelenin içindeki, zamanımızın en büyük kültürel, bilimsel ve sanatsal manifestosunu, başlangıç noktası her insanla özgür bir kişilik yaratma olasılığını – başka bir deyişle, kültürün anti-kolonileştirilmesini – kabul eden sinemadır.
  •   112
  •   0