Londra’da doğdu. 1950’de klaketçi olarak sinemaya girdi ve görüntü yönetmenliğine dek yükseldi. 1960’larda görüntü yönetmenliğini yaptığı Truffaut’nun Fahrenheit 451 ‘indeki (Değişen Dünyanın İnsanları) renk çalışması ve J.Schlesinger’in. Far From The Madding Croutd’un-da (Bir Aşk Yetmez) yakaladığı pastoral görüntüler daha sonra üslubunun temel özellikleri oldu.
Donal Cammell’le birlikte çektiği The Performance (“Gösteri”) ile yönetmenliğe başladı. The Walkahout (Sonsuz Çöl) ve Don ‘t Look Now (Büyü) gibi filmleriyle 1970’lerde bunalıma giren İngiliz sinemasını ayakta tutan birkaç yönetmenden biri oldu.
Roeg’in filmleri karmaşık yapıları ve görsel güzellikleriyle öne çıkar. Ustalıkla kurduğu görüntülerle Roeg, kendilerini yabancı bir konumda bulan kahramanlarının ruh karmaşasını yansıtan atmosferler yaratır. Avustralya çöllerinde kaybolan iki beyaz çocuğun öyküsünü anlatan Sonsuz Çöl, Venedik’te yalnız başlarına kalan yaşlı bir çiftin karabasanları üzerinde yoğunlaşan Büyü, bir uzaylının Amerika’daki serüvenlerinden yola çıkan The Man Who Fell to Earth (“Dünyaya Düşen Adam”)onun üslubunun yetkin örnekleridir.