Miklós Jancsó

Miklós Jancsó, kariyerine çektiği çok sayıda kısa belgeselle başladıktan sonra, ilk kurmaca filmlerinde sosyal gerçekçi bir üslubu tercih etmiştir. Yönetmenin ileride imzası hâline gelecek biçimsel ustalığı ilk ibareleri 1965 yapımı Evimin Yolu – Így jöttem ile ortaya çıkmaya başlar. Bu filmden itibaren Jancsó, 60 ve 70’ler boyunca bir dizi başyapıta imza atar. Umutsuzlar – Szegénylegények, Kızıl ve Beyaz – Csillagosok, katonák, Kızıl İlahi – Még kér a nép ve Aşkım Elektra – Szerelmem, Elektra bu filmlerden bazıları. Bu yapımların hemen hemen tamamında uzun planlara rastlarız. Akışkan kamera hareketleri ve Macaristan’ın geniş ovalarının doğan bir set gibi kullanılmasıyla bu uzun planlar, bu tekniğin anlatım açından ne kadar işlevsel olabildiğini ortaya koyar. Öyle ki, Jancsó’nun eşsiz bir biçim-içerik uyumu yaratarak kullandığı bu teknik, kendinden sonraki dönemde onlarca sinemacıyı derinden etkilemiştir, etkilemeye de devam ediyor.
  1. Még Kér a Nép
    Tüm Bilgiler
    Még Kér a Nép Dram, Müzik 
    Türkçe Altyazı
    Hakları için savaşan bir grup tarım işçisi, isteklerine verilecek yanıtı inatçı ve karamsar bir havada beklemektedir. Zamanlarını şarkı söyleyip dans ederek geçirirler. Çiftliğin kahyası onlar için bir şölen düzenler ve fikirlerini değiştirmeleri için onlara çuval çuval buğday verir. Ama nafile… Jandarmalar da ellerinde tehditkar silahlarla çevrelerinde boşuna dolaşır. Hakları için savaşan işçiler, askerleri kardeşleri olarak görür. Askerler, işçileri tatlı sözlerle kandırmaya çalışırlar. Başka silahlar devreye girer, rahip işçilerin yanına gelerek şeytanı kovmak için dualar okur. Tehditler gittikçe ciddileşir. Derken son bir öneri daha yapılır...Miklós Jancsó'nun yönettiği Még Kér a Nép (Red Psalm) - Kızıl İlahi, Cannes Film Festivali'nden ödülle dönmüştü.
    • 1972
    • Macaristan
    • IMDb 6.9
    • 221
    • 0
    Igy Jöttem
    Tüm Bilgiler
    Igy Jöttem Dram, Savaş 
    Türkçe Altyazı
    Miklós Jancsó'nun yönettiği Igy Jöttem (My Way Home) - Evimin Yolu; henüz 17 yaşındaki öğrenci bir gencin, üşümemek için bulduğu Alman üniformasını giyip uyuması ve Sovyet askerlerine esir düşmesini konu ediniyor.
    • 1965
    • Macaristan
    • IMDb 7.6
    • 289
    • 0
    Szegénylegények
    Tüm Bilgiler
    Szegénylegények Dram, Savaş 
    Türkçe Altyazı
    Avusturya baskısına karşı 1848 Devrimini inceleyen bu tarihsel filmde, ihanete uğrayan isyancı mahkumlardan oluşan bir grubun sorgulanması konu edilir. Politik baskılara rağmen pek de örtük olmayan bu Stalinizm eleştirisinin yapımcılığını Studio IV, Mafilm, Macaristan Devleti Yapım Ajansı üstlenmiş.Modern bir belgesel tarzında çekilen Szegénylegények (The Round-Up) - Umutsuzlar, 1966 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali'nde gösterildiğinde olay yaratmış, yetenekli genç yönetmen Miklós Jancsó'nun uluslararası üne kavuşmasını sağlamıştı.
    • 1966
    • Macaristan
    • IMDb 7.7
    • 304
    • 0
    Csillagosok, Katonák
    Tüm Bilgiler
    Csillagosok, Katonák Dram, Savaş 
    Türkçe Altyazı
    Rus Devrimi’nin 50. yılı vesilesiyle çekilen bu Macar-Sovyet ortak yapımı Csillagosok, Katonák (The Red and the White) - Kızıllar ve Beyazlar, komünizm yanlısı ‘Kızıllar’ın ve karşı devrimci ‘Beyazlar’ın karşı karşıya geldiği Rus İç Savaşı’nı, gönüllü olarak Kızıllar’ın yanında yer alan Macarlar’ı takip ederek anlatıyor.Yönetmenin böylesine tarafsız bir bakış açısıyla çektiği, iki tarafın da daha acımasız, daha masum ya da daha kahraman olarak resmedilmediği bir propaganda filminin Sovyet yönetiminin beklentileriyle uyuşmadığını ve sonucunda yasaklandığını tahmin etmek zor değil. Macar yönetmen Miklós Jancsó, bugün hak ettiği değeri göremeyen onlarca ustadan sadece biri...
    • 1967
    • Macaristan,Sovyetler Birliği
    • IMDb 7.6
    • 586
    • 0
Miklós Jancsó Haberleri
Genellikle uzun ve siyah-beyaz filmlerin yönetmeni olan Lavrente Indico Diaz, bilinen adıyla “Lav Diaz” Filipinlerin en kıymetli yönetmenlerinden biridir. 1958’in Aralık ayında doğan yönetmen, yapımcı oluşunun yanı sıra, editör, şair, yazar, besteci ve aktör olarak da çeşitli alanlarda çalışıp ilgilenmiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan yönetmen, filmlerinde genellikle kendi şiirlerini ve kendi müziklerini kullanır. Notre Dame Üniversitesi, Ekonomi diplomasının yanı sıra hukuk eğitimi de alan Diaz, Temmuz 2017’de Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences)’ne davet edilmiştir.
  •   21
  •   0
Antonioni, Fellini ve Bresson gibi auteurlerin önemli filmlerine yeni bir ışık tutan ve bir dizi önemli ama az bilinen filmi gölgelerden çıkaran Modernizmi Seyretmek Avrupa sanat sinemasının II. Dünya Savaşı sonrasındaki altın çağının ilk kapsamlı incelenişidir. András Bálint Kovács'ın 1950'lerden 1970'lere uzanan bu ansiklopedik çalışması sinemadaki modernizmin az sayıdaki stile ve temaya sahip birleşik bir hareket değil, tersine modern sanatın temel ilkeleri üzerine hayrete düşürücü bir çeşitlemeler alanı olduğunu öne sürüyor.Modernizmin ve avangardın kavramlarının sinemada kendilerini farklı şekilde nasıl gösterdiklerini örneklerle açıklayan Kovács incelemesine sanat sinemasının tarihsel bir kategori olarak ortaya çıkışının izini sürerek başlıyor. Daha sonra modern stillerin ve biçimlerin temel biçimsel özellikleri kadar onların entelektüel temellerini de açıklıyor. Sonunda, modernist kuram ve felsefenin üzerinde durarak Kovács modern Avrupa sanat sinemasının evriminin yenilikçi bir tarihini sunuyor. Yalnızca modernizmin kökenlerini değil, aynı zamanda onun stilistik, tematik ve kültürel somutlaşmasını da inceleyen Modernizmi Seyretmek sinemanın bu altın çağını içeren tarihsel dönemleri düşünmenin yaratıcı yeni yollarını gösteriyor.
  •   86
  •   0
Durmaksızın yağan yağmurun etkisiyle sokakları çamura bulanmış küçük Macaristan kasabalarından ibaret siyah-beyaz bir dünya. Sinema tarihinde çok az yönetmen, Béla Tarr’ın yaptığı gibi kendine özgü, bütünlüklü bir evren yaratabilmiş ve bu evrenin özelliklerini filmografisinin büyük bir kısmına doğru genişletebilmiştir. Görsel anlamda böylesi puslu bir dünya yaratan Tarr, bu dünyayı çok belirgin, neredeyse imzasına dönüşen teknik tercihlerle filme alır. Bunların başında gelen de elbette uzun planlar. Yönetmen bu tercihini, plan uzunluğunun şiddeti, gerilimi, titreşimi, derinliği üzerinden açıklar. Genele bakacak olursak da Tarr’ın sineması tam olarak şiddet, gerilim ve derinlik üzerine kuruludur. Bu duygular da kökenini, yönetmenin kariyer seyrini göz önünde bulundurup söylersek, önce sosyal ve toplumsal sorunlardan, devamında ise bu sorunların ontolojik kavramlarla harmanlanmasından alır.
  •   283
  •   0