Metin Erksan

Sinema yönetmeni ve senaryo yazarı (D. 1 Ocak 1929, Çanakkale – Ö. 4 Ağustos 2012, İstanbul). İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamam­ladı. 1952'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nü bitirdi. Genç yaşta sinemayla ilgilendi ve 1947'den başlayarak çeşitli gazete ve dergilere sinema yazıları yazdı. 1950'de Atlas Film için Yusuf Ziya Ortaç'ın Binnaz adlı eserini senaryolaştırarak sinemaya başladı. 1952'de, “Kamera” takma adı ile Dünya gazetesinde sinema yazıları yazdı. Aynı yıl Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun senaryosun­dan çektiği Âşık Veysel'in Hayatı / Karanlık Dünya Erksan'ın ilk filmi oldu. Köy yaşamına gerçekçi bakışı ve şiirsel anlatı­mıyla onun sinema duyarlılığını yansıtan film, Sansür Kurulu tarafından yasaklandı. Yapımcı, çeşitli sahneleri atıp kısaltarak ve Erksan'ın çek­mediği bazı sahneleri de ekleyerek filmi bir yıl sonra gösterime çıkardı. 1954'te Server Bedi (Peyami Safa)'nin bir polisiye romanından uyarlanan ve ticari bakımdan da başarılı olan Beyaz Cehen­nem / Cingöz Recai’yi yönetti. Bunu, Yolpalas Cinayeti (1955, Halide Edip Adıvar'dan uyarlama) ve yönetimini tamamlamadan Semih Evin'e bırakıp askere gittiği Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi (1957, Güzi­de Sabri'den uyarlama) filmeleri izledi.

İstanbul'da Ordu Foto-Film Merkezi'nde askerliğini yapan Erksan, bu kuru­luşun film arşivini düzenledi. Aynı dönem­de Dünya Havacıları Türkiye'de (1957) ve askerden sonra da Büyük Menderes Vadisi / Nehir ve Uygarlık (1958) adlı iki belgesel film çekti. 1958'de Türk Sinema Sanatçıları Derneği'nin kurulmasına öncü­lük etti. Bu arada senaryosu yine sansür sorunlarıyla karşılaşan ve düzgün bir sine­ma dili ürünü olan Dokuz Dağın Efesi'ni (1958), kara sevda temasına ilk kez değindi­ği Hicran Yarası'nı (1959) ve toplumsal gözlemciliğinin başarılı izlerini taşıyan Şoför Nebahat'ı (1959) gerçekleştirdi. Erksan, sinemadaki en önemli çıkışı Gecelerin Ötesi'yle (1960) yaptı. Toplumsal gerçekçi görüşün başarılı bir örneği olan yapıtta, soygunculu­ğa zorlanan bir arkadaş topluluğunun öykü­sü anlatılıyordu. 1961 Edinburg Film Şenliği'ne katılan bu filmi, bir çetenin serüvenlerini anlatan Mahalle Arkadaşları (1960), Oy Farfara Farfara (1960), Çifte Kumrular (1961), Sahte Nikâh (1962) gibi filmler izledi. William Peter Blatty’nin aynı adlı romanından uyarlayıp, teknik imkânsızlıklar içinde çektiği, gerçek anlamda ilk Türk korku filmi Şeytan; bir başyapıt olduğuna hükmedilen Kuyu; Türk sinemasının en ilginç deneysel filmi Kadın Hamlet gibi filmlerle Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi.

Kapatby ReklamStore

Erksan 1962'de Fakir Baykurt'un roma­nından uyarladığı Yılanların Öcü filmiyle yine köy gerçeklerine döndü; akıcı ve etkili anlatımıyla mülkiyet, aşk, cinsellik ve şid­det gibi temaları öne çıkardı. Sansür kurulu­nun yasakladığı film ancak, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in özel olarak izledikten son­ra verdiği emir üzerine gösterilebildi. Daha sonra, 1966 Kartaca Film Festivali'nde ödül aldı. 1963'te Acı Hayat'la kentsel çevreyi perdeye yansıtan Erksan, aşk temasıyla toplumsal eleştiriyi birleştiriyordu. Aynı yıl çektiği Susuz Yaz'da bir kez daha köy yaşamını konu aldı. Bir su anlaşmazlığı çevresinde gelişen film, ger­çekçiliğinin ötesinde, mülkiyet, cinsellik ve şiddet temalarını ele alış biçimindeki görsel­lik ve özgünlükle dikkati çekiyordu. 1964 Berlin Altın Ayı Film Festivali'nde ödül alan Susuz Yaz, uluslararası alanda ödül alan ilk Türk filmi oldu. Erksan 1964'te yönettiği ve ertesi yıl Milano Film Festivali'nde ödül alan Suçlular Aramızda ile bu kez sermaye çevrelerine sert bir eleştiri getirdi. Bu çevrelerin mülkiyet, cinsellik ve kadın ko­nularındaki tutumlarını açığa çıkaran, özen­le kurulmuş sahneler içeren film, yer yer mülkiyet tutkusunun yarattığı şiddet ve sadizm öğelerine yer veriyordu.

Sinema dili ve yarattığı dünya açısından en zengin ve özgün Erksan filmi, 1966 tarihli Sevmek Zamanı oldu. O dönemde arkadaşı Halit Refiğ'le birlikte "Ulusal Sinema" adını verdikleri bir anlayışa yönelmiş olan Erksan'ın sözleriyle, tasavvufi boyutlarıyla aşkı, katışıksız tutkuyu ve bunun giderek trajediye dönüşmesini göstererek gelişen film, hem sinema dili, hem de atmosferi açısından Türk sinemasında bir doruk oluş­turuyordu. Farklı değerlendirmelere yol açan Sevmek Zamanı'nın ardından Erksan, Emily Bronte'den aktardığı ve kendi filmi saymadığı Ölmeyen Aşk'ta (1966) tutku temasını sürdürdüyse de, geleneksel Yeşilçam melodramlarına yaklaşan bir üslubu aşamadı.

1970 yılından itibaren birçok ticari film yöneten Erksan, 1974-75'te,  TRT için, ustalaşmış olduğu edebiyat uyarlamalarını sürdürdü. Sabahattin Ali'nin Hanende Melek, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Geçmiş Zaman Elbiseleri, Samet Ağaoğlu'nun Bir İntihar, Sait Faik Abasıyanık'ın Müthiş Bir Tren ve Kenan Hulusi Koray'ın Sazlık öyküsü gibi dönemin çağdaş öykücülerinin eserlerini film olarak yorumladı.

Erksan, yönetmen ve senaryo yazarı olarak, Türk Sinema Sanatçıları Derneği’nin kurulmasına öncülük etti. Türkiye Sinema İşçileri Sendikası’nı ve Film Rejisörleri Derneği’ni kurucusudur. Türkiye’de ilk sinema eğitimi veren İDGSA Sinema-Televizyon Enstitüsü'nü kurulma aşamasında destekleyip, arşivinin oluşturulmasına katkıda bulundu. Bu kurumda uzun süre Sinema Kuramı dersleri verdi.

Vefatı:

Metin Erksan, böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü Bahçelievler Medikal Park Hastanesinde, 4 Ağustos 2012 akşamı, 83 yaşında iken öldü. 7 Ağustos Salı günü Metin Erksan Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenden sonra, cenazesi Teşvikiye Camisi'nde öğlen namazının ardından vasiyeti üzerine Boğaziçi Üniversitesi kampüsü içinde yer alan Nafi Baba Tekkesi olarak bilinen Rumelihisarı Şehitlik Dergahı'ndaki aile mezarlığına defnedildi.

Ödülleri: 

“En İyi Film”, Berlin Altın Ayı Film Festivali, 1964;  “Şeref Madalyası”, Kartaca Film Festivali, Tunus,1966; “Şeref Ödülü”, 15.Venedik Film Festivali, 1965;  “En İyi Yönetmen”, İzmir Enternasyonal Fuarı 2. Film Şenliği, 1965;  “En İyi Sosyal İçerikli Film”, Milano Film Festivali;  “En İyi Senaryo”, 2.Türk Filmleri Yarışması, 1961; “En İyi Yönetmen”, “En Başaralı Film”, 1. Adana Altın Koza Film Şenliği, 1969; “Onur Ödülü”, 24. Antalya Film Şenliği, 1987;  “Onursal Profesörlük Unvanı”, MSÜ Senatosu, 1997;  “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”,T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2003).

Yönetmeni Olduğu Filmler:

Karanlık Dünya / Âşık Veysel'ın Hayatı (1952),

Beyaz Cehennem / Cingöz Recai (1954),

Yol Palas Cinayeti (1955) ,

Ölmüş Bir Kadının Evrakı Metrukesi (1956),

Dokuz Dağın Efesi (1958),

Hicran Yarası (1959),

Gecelerin Ötesi (1960),

Şoför Nebahat (1960),

Mahalle Arkadaşları (1961),

Oy Farfara Farfara (1961),

Sahte Nikâh (1962),

Yılanların Öcü (1962),

Acı Hayat (1962),

Çifte Kumrular (1962),

İstanbul Kaldırımları (1964),

Suçlular Aramızda (1964),

Susuz Yaz (1964),

Sevmek Zamanı (1965),

Ölmeyen Aşk (1966),

Ayrılsak da Beraberiz (1967),

Kuyu (1968),

İki Günahsız Kız (1969),

Ateşli Çingene (1969),

Dağlar Kızı Reyhan (1969),

Sevenler Ölmez (1970),

Eyvah (1970),

Hicran (1971),

Makber (1971),

Feride (1971),

Keloğlan'la Can Kız (1972),

Süreyya (1972),

Bir İntihar (1973),

Geçmiş Zaman Elbiseleri (1973),

Hanende Melek (1973),

Müthiş Bir Tren (1973),

Sazlık (1973),

Dağdan İnme (1973),

Şeytan (1974),

İntikam Meleği / Kadın Hamlet (1976),

Sensiz Yaşayamam (1977),

Preveze’den Önce (1982).

 

Kitapları:

 

Atatürk Filmi (1989),

Mare Nostrum / Bizim Deniz, Yunan Sorunu (2000),

Sevmek Zamanı (1973), Kanlı Firar (1960),

Ölümsüz Aşk (1995),

Ölümün Ağzı (1996).

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Birsen Altıner / Metin Erksan  Sineması, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı / Metin Erksan Sinemasını Okumayı Denemek, Nijat Özön / Erksan’a ve Belgelere Göre Metin Erksan (Yeni Film, sayı 6, 2004), Agâh Özgüç / Türk Film Yönetmenleri Sözlüğü (2004), Ana Britannica (c. 8, s. 263-264), Büyük Larousse (c. 6, s. 3781), Metin Erksan'a saygı duruşu (Sabah, 19.4.2012), 2012 yılında aramızdan ayrılan ustalar (mynet.com, 16.11.2012).

  1. Karanlık Dünya
    Tüm Bilgiler
    Karanlık Dünya Biyografi, Dram 
    Türkçe Dublaj
    1900 yılı Sivas'ın Sivrialan Köyü. Veysel 7 yaşında.Çiçek hastalığı salgın halinde köyü kasıp kavuruyor, her evden bir şeyler alıp götürüyor. Veysel'in de pırıl pırıl parlayan gözlerini bir daha açılmamak üzere sımsıkı kapatıyor. G ünlerce göz yaşı döken, gittikçe içine kapanan Veysel'e babası avunması için bir saz alıyor.Babası şiire saza meraklı, eve saz şairi arkadaşları gidip geliyor.  İlk saz derslerini de babasının arkadaşlarından alıyor. Kendini iyice saza verir, usta malı şiirlerden çalıp söylemeye başlar. Filmde Veysel'in ilk eşi, Esma, annesinin memesi ağzında iken boğulan ilk çocuğu, sevdiği kız Dilim, Dilim'in kötü yola düşmesi, Veysel’in Atatürk ve Türkiye ile ilgili şiirleri, Sivas Lisesi edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer ile tanışması köyü terk etmesi ve Ankara Radyosuna gitmesi. 1953 yılında yeniden köyüne dönmesi konu ediliyor.
    • 1953
    • Türkiye
    • IMDb 6,8
    • 63
    • 0
    Acı Hayat
    Tüm Bilgiler
    Acı Hayat Dram, Romantik 
    Yerli Film
    Manikürcü Nermin ile kaynak işçisi Mehmet birbirlerine âşıktır. Evlilik hazırlığı yapan çift, bütçelerine uygun bir ev bulamaz. Bu duruma çok üzülen Nermin, evlilikle ilgili umudunu kaybeder. Bu sırada Nermin, zengin bir ailenin oğlu olan Ender ile tanışır. Ender’in evlilik teklifi Nermin’in kafasını karıştırır. Gecekondu hayatından sıkılan ve zengin bir hayatın hayalini kuran Nermin, bu teklifi kabul eder. Ender’in ailesi ise bu birlikteliğe karşı çıkar. Nermin, Mehmet’ten ayrıldığına pişman olur ve geri dönmek ister. Ancak gururu kırılan Mehmet, intikam plânları yapacaktır.
    • 1963
    • Türkiye
    • IMDb 6.8
    • 166
    • 0
    Sevmek Zamanı
    Tüm Bilgiler
    Sevmek Zamanı Dram, Romantik 
    Yerli Film
    Halil (Müşfik Kenter), adada ustası Mustafa'yla (Fadıl Garan) birlikte boyacılık yapmaktadır. Bir gün boyamaya girdiği boş köşklerden birinin üst katında, duvarda asılı bir kadın resmi görür ve resme aşık olur. Bir yıl boyunca her gün köşke girer ve resmi seyreder. Ancak, bir gün, köşkün sahibinin kızı olan resimdeki Meral (Sema Özcan), iki arkadaşıyla köşke gelir ve Halil'i resmini seyrederken görür.
    • 1965
    • Türkiye
    • IMDb 8,1
    • 246
    • 0
    Susuz Yaz
    Tüm Bilgiler
    Susuz Yaz Dram 
    Yerli Film
    Necati Cumalı'nın aynı adlı eserinden uyarlandı. Anadolu'da suyun ve kadının önemi çok büyüktür. Film suya ve kadına sahip olmak için çalışan tütün işçilerinin zorlu çalışmasını perdeye taşıyor. Filmde Osmanın hapse giren kardeşinin karısına sahip olma isteğini izliyoruz. Türk sinemasının ilk uluslararası ödülüne Susuz Yaz sahip oldu ve sinemamızın dünyada tanınmasında epey etkili oldu. Fakat film üzücü bir şekilde bir dönem yasaklarla karşılaşmış, ancak ödüllerin ardından yerli izleyici ile buluşabilmiştir. 1964 yılında Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazanan Susuz Yaz, 61. Cannes Film Festivali’nin “klasik filmler” bölümünde gösterildi. Gösterimden önce filmin tanıtımını Fatih Akın yaptı.
    • 1963
    • Türkiye
    • IMDb 7.9
    • 195
    • 0