Jean-Pierre Dardenne

“Gerçek, hiçbir zaman kurgu kadar ilgi çekmez.”

(Jean-Pierre Dardenne)

Günün birinde Belçika gibi küçük bir ülkeden Avrupa’nın en başarılı filmlerini yazıp yöneten iki kardeşin çıkacağını kim bilebilirdi ki? Cannes Film Festivali gibi Avrupa sinemasına yön veren bir festivalde iki kez en büyük ödül olan “Altın Palmiye”ye uzanan Dardenne Kardeşler, hiç şüphesiz bu başarılarını gerçekçi anlatım tarzlarına borçlu. Çeşitli metrajlarda belgeseller çekerek sinemaya adımını atan ikili, daha sonra senaryo yazmaya ve kurmaca film çekmeye başlar. Filmlerinin prodüktörlüğünü de üstlenen ikili, bu sayede çektikleri filmlere tamamen egemen olur.

Çekmiş oldukları belgesellerde de göçmenlik sorununa sıkça değinen ikili, ilk çıkışını da göçmenlerin Belçika’da yaşadığı sorunları anlatan “La Promesse” filmiyle gerçekleştirir. Göçmenlere kalacak yer ayarlayan, onların ülkede yaşamaları için gerekli düzenlemeleri yapan bir babanın ve oğlunun hayatlarına yoğunlaşan yapımda, merkezi nokta ise göçmenlerin yaşadığı sorunlardır. Göçmenlerin yaşam şartları olağanca gerçekliğiyle ekrana yansırken, göçmenlere yapılan muamele, dolandırıcılık ve şiddet gibi öğeler de birer birer su yüzüne çıkar. Ülkesinin önemli sorunlarından birini gerçekçi bir üslupla beyazperdeye taşıyan ikili pek çok festivalden de ödülle döner. Diğer Dardenne Kardeşler filmlerini göz önüne alırsak, kamera kullanımı “La Promesse”de daha hareketlidir ve kamera açıları daha fazla çeşitlilik arz eder. Genelde filmlerinde müzik kullanmamaya özen gösteren ikili, bu filmde bir sekans için bile olsa müziğe yer verir. Hikâyenin ana ekseni göçmen hikâyeleri ve göçmenlerin yaşam şekilleri olsa da, baba-oğul arasında yaşanan gerilim de ikilinin sıklıkla kullanacağı temalardan biridir. Filmde baba rolünü canlandıran Olivier Gourmet, daha sonra ikilinin her filminde oynayacak ve yönetmenlerin vazgeçilmez oyuncusu olacaktır.

İşsizlik, yaşam mücadelesi ve Rosetta…

“La Promesse”den üç yıl sonra yönetmenler “Rosetta”yı yönetir. Belçika’daki göçmenlerin yaşam mücadelesini anlattıktan sonra ikili, annesiyle birlikte bir karavanda yaşayan Rosetta’nın hayata tutunma çabasını ekrana taşır. Güç bela bulduğu işini kaybetmemek için elinden geleni yapan Rosetta bir de alkolik annesiyle uğraşmak zorundadır. Bir süre sonra hayatın zorlukları ister istemez Rosetta’nın karakterini de sertleştirir. Rosetta da bu zorlu şartlara ayak uydurmak için kaplumbağa kabuğuna benzer bir kabuk bağlar. Çevresindekiler Rosetta’nın kalın duvarına çarpıp geri dönerken, duvarın öte yanında Rosetta da kendi yalnızlığına mahkûm olur. Tüm dünyanın “refah toplumu” olarak gördüğü Avrupa’nın göbeğinde yaşamasına rağmen Rosetta yaşadığı yerin öyle olmadığının canlı kanıtıdır. Onun o güzel, sevimli ve çocuksu yüzü bile daha gencecik yaşında hüznü ve acıyı öğrenmiştir. Hayatın zorluğu, yüzündeki ifadede şekil bulur. Yaşadığı hayattan memnuniyetsizliğini ve hayata bir türlü tutunamamanın getirdiği öfkeyi ümitsizce annesinden çıkarmaya çalışır. Ama filmdeki her karakter aslında Rosetta gibi sınıfsal eşitsizliğin ve işsizliğin yarattığı sorunlardan korunmak için çevresine kalın duvarlar örer.

“Rosetta”da, ülkelerindeki sınıfsal eşitsizliği, işsizliği, hayatın zorluklarını ve sıradan insanların yaşam mücadelesini anlatan ikili bu filmle ilk “Altın Palmiye”sine de uzanır. Fakat kazandıkları ödülden çok, artık Dardenne Kardeşler gittikçe daha da sadeleşecek olan sinemasal üsluplarını da kabul ettirmiş olur. Hikâyedeki çatışma noktalarını, tıpkı “La Promesse”de olduğu gibi iki ayrı eksende veren ikili bu şekilde filmlerinin çift katmanlı yapısını da gözler önüne serer. “La Promesse”de göçmenlerin topluma ayak uydurma çabalarından doğan gerilim, baba-oğul özelinde kendini gösterirken, “Rosetta”da da anne-kız arasındaki gerilim, aynı zamanda birey ve toplum arasındaki gerilime vurguda bulunur. Bireyin sorunlarıyla toplumun bu sorunlardaki sorumluluğu birbirine koşut bir şekilde aktarılır.

“Le Fils” ve kusursuz bir sinematografi…

Filmleri arasında üçer yıllık zamanlar bırakan Dardenne Kardeşler, “Rosetta”dan üç yıl sonra “Le Fils”le muhteşem bir geri dönüş yapar. Çocuklarını kaybeden ve bu olaydan sonra toparlanamayarak ayrılan bir karı-kocanın hayatını, suç ve kefaret kavramları çevresinde inceleyen “Le Fils” belirtilmese de üç aşamadan oluşur. Bu aşamaları kaçış, yüzleşme ve uzlaşma şeklinde açıklayabiliriz. Oğlunu kaybeden Olivier, önce oğlunun katiliyle yüzleşmekten kaçınır fakat bir süre sonra bu yüzleşmeden kaçamayacağının farkına varır. Filmin sonunda ise iki taraf da sessiz bir uzlaşmaya razı olur. Neredeyse bir belgesel kadar sakin ilerleyen, yakın planlarla karakterleri genelde yüz hatlarıyla gösteren ve ilk yarım saatte konusuyla ilgili herhangi bir ipucu vermeyen “Le Fils”, ikilinin sinemasal olarak da en yalın filmidir. Bunun haricinde yönetmen dini referanslarla da hikâyesini güçlendirir. Olivier’in marangoz olması akla Hz. İsa’yı getirir. İşlenen suç karşısında Olivier’in gösterdiği tavır da bu referansı haklı çıkaracak cinstendir.

“Le Fils”de yönetmenler sinemasal tercihleriyle seyircileri de karakterlerin yaşamlarının içine dahil etmeyi başarır. Sürekli yapılan yakın çekimler ve omuz hizasında ilerleyen kamera ile yaratılan klostrofobik atmosfer, aslında bizlerin de bu dramın içerisine girmemizden kaynaklanır. Karakterlerin arasındaki gerginliği ve soğukluğu bu sayede bizler de yaşarız. Basit bir biçimde Dardenne Kardeşler klasik anlatının pek çok kalıbından sıyrılarak, filmi izlenen bir kurmacadan öteye taşır ve yaşanan bir deneyim hâline getirir.

“L’enfant” ve 2. kez kazanılan “Altın Palmiye”…

Özellikle “Le Fils”ten sonra Avrupa’nın en başarılı yönetmenleri arasına dâhil edilen Dardenne Kardeşler, Robert Bresson’un yalın ve sade bir dil üzerine kurduğu anlatım yapısına da iyice yaklaşır. Yönetmenlerin “La Promesse”den beri kademe kademe durulaşan ve yalınlaşan sinema dilini göz önüne alırsak, “L’enfant”ta yakalanan denge yönetmenlerin olgunluk döneminin de bir işareti gibidir. Henüz daha büyüyüp olgunlaşamamış iki gencin hikâyesinin anlatıldığı “L’enfant” aynı zamanda bebek metaforu üzerinden de karakterlerinin değişim sürecini (büyüyerek olgunlaşma anlamında) vurgular. Büyüyerek yetişkin bir birey olma yolunda karakterlerin kısa zamanda katettikleri mesafe, bebeğe sahip olma, onu kaybetme ve tekrar bebeği geri alma eylemleri arasındaki süreçte gösterilir. Çocukça oyunlarla başlayan hikâye hayattan büyük dersler alarak olgunlaşmayla son bulur. “Le Fils”teki gibi yakın plan ve omuz hizalı kamera çekimleriyle, karakterlerin geçirdiği değişim sürecine izleyiciler de ortak edilir.

“Lorna’nın Sessizliği” ve sessizliğin bedeli…

Yönetmenlere, Cannes’da “En İyi Senaryo” ödülü getiren “Le Silence de Lorna”, yine alışık olduğumuz Dardenne Kardeşler konularından birini, yani göçmenlerin yaşamını konu alır. Arnavutluk’tan Belçika’ya gelen Lorna, Belçika vatandaşı olmak için bir Belçikalı ile evlenir. Bir çete tarafından ayarlanan evlilik, aslında Lorna’nın Belçika vatandaşı olduktan sonra zengin göçmenleri de kendisi gibi Belçika vatandaşı yapmak için sergilenen bir oyundan ibarettir. Bu düzmece evlilik oyunu da küçük bir çete tarafından yürütülür. Çetenin acımasız ve katı kuralları bir süre sonra Lorna’nın hoşuna gitmez ve Lorna ile çete üyeleri arasında sessiz bir gerilim başlar. Lorna, ya sessiz kalarak cezasını çekecektir ya da çete üyelerine karşı gelecektir.

Dardenne Kardeşler’in son filmi “Le Silence de Lorna” bu sürükleyici ve merak uyandıran hikâyesinin yanında, yaşama umuduna dair de çok kırılgan dokunuşlarla özellikle başkarakteri Lorna’nın yaşadıklarını seyircilerle paylaşır. Rosetta kadar olmasa da Lorna da güçlü bir Dardenne Kardeşler karakteridir. İlk yarım saatlik zaman diliminde onun sertliği ve gereğinden fazla güçlü oluşu izleyenleri rahatsız etse de yönetmenler Lorna karakterini yavaş yavaş izleyiciye tanıtır. Her zamanki mesafeli ve soğuk yaklaşımlarıyla, Lorna’nın kendi içinde yaşadığı bütün çatışmaları olağanca çıplaklığıyla seyircilere gösterir. Toplumun baskısı, kimlik sorunu, bir türlü kurtulamadığı çete üyelerinin zorlamaları ve yalandan evlendiği Claudy’e karşı her geçen gün artan sevgisi, Lorna’nın davranışlarını şekillendirmede kilit rol oynar. Filmdeki pek çok şey, aslında Claudy karakterinin başına gelenlerle örtüşük bir şekilde ilerler. Dardenne Kardeşler bu bağlantıyı Claudy’nin zarf içindeki parasıyla sağlar. Sürekli yer değiştiren ve bir türlü harcan(a)mayan sarı zarf içindeki para, önceleri Claudy’nin uyuşturucuyu bırakma sürecindeki azmini ve kararlığını simgeler. Aynı zamanda Claudy’nin Lorna’ya olan güveninin de bir işareti olur. İkilinin arasındaki bağa gönderme yapan sarı zarf, Claudy’nin başına gelenlerden sonra yine sahipsiz kalır. Ta ki Lorna’nın umudunu simgeleyene kadar…

Sonuç niyetine…

Dardenne Kardeşler, gündelik hayatın ritmini yakalamaya ve dış mekânda dolaşmaya olanak sağlayan kameralarıyla, insani çıkmazlar, ikilemler, karşıtlıklar, hayatın zorluğu, işsizlik ve geçim derdi gibi sorunları, insan odaklı hümanist sinemalarıyla vererek izleyiciyi düşündürmeye çalışır. İşsizliğin ve yaşamanın zorluklarının her yerde aynı olduğunu gösterdikleri gibi, hümanizmi ön planda tutarak evrensel bir bakış açısı yakalar. Hayata tutunmaya çalışan bireylerin yaşadıklarını ekrana yansıtırken de ön yargılardan olabildiğince uzak durmaya özen gösterirler. Tıpkı yaşlı kıtanın usta yönetmeni Roberto Rossellini gibi onlar da toplumsal gerçekliği takip ederek, insanlara sunulan düşler yerine sokaktaki gerçek insanların yaşamlarına odaklanır. Gerçekçi anlatımları, oyuncularından doğaçlama yapmalarını istemeleri, dış mekân kullanımına ve yakın çekimlere dayanan sinematografileriyle Dardenne Kardeşler, kendi sinemasal üsluplarından ödün vermeden yollarına devam ediyor ve bir kez daha “gerçek” sinemanın ne olduğunu gösteriyorlar. Basitliğin ve sadeliğin etkileyiciliğini şiirsel bir uyumla görselleştirerek, Lumière Kardeşler’i bir kez daha anmış oluyorlar.

Barış Saydam

bar_saydam@hotmail.com

www.avrupasinemasi.com'dan alınmıştır.

  1. Le Fils
    Tüm Bilgiler
    Le Fils Dram, Gizem 
    Türkçe Altyazı
    Otuzlu yaşlarında olan Oliver, mesleki eğitim merkezinde marangozluk eğitimi vermektedir. Karısı ile birlikteliği, beş yıl önce tek çocuklarını yitirmiş olmalarından dolayı bitmiştir ve yalnız yaşamaktadır. Bir gün atölyeye Francis adında bir genç gelir. Francis, marangozluk atölyesinde çıraklık yapmak istemektedir. Ancak bu genç adam, Oliver'in hayatında önemli bir kırılma noktası olacaktır. Çünkü Francis, yıllar önce Oliver'in oğlunu öldüren bir sokak serserisinden başkası değildir.Dardanne Kardeşler'in 2002 yapımı filmi Le Fils (The Son) - Oğul, çeşitli festivallerden toplam 10 ödül kazandı.
    • 2002
    • Belçika,Fransa
    • IMDb 7.5
    • 204
    • 0
    La Fille Inconnue
    Tüm Bilgiler
    La Fille Inconnue Dram, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    Genç bir doktor olan Jenny Davin (Adèle Haenel), kariyerinde hızlı bir yükselişin peşindedir. Bir akşam mesai saatinden sonra çalan kapıyı açmaz, kısa bir süre sonra kapısına gelen kişinin genç bir kadın olduğunu ve nehir kenarında ölü bulunduğunu yetkililerden öğrenir. Müthiş bir vicdan azabı içinde kimliği belirlenememiş kızın kim olduğunu öğrenebilmek için bir dedektif gibi araştırmalara başlar.
    • 2016
    • Belçika,Fransa
    • IMDb 6.5
    • 174
    • 0
    Le Silence De Lorna
    Tüm Bilgiler
    Le Silence De Lorna Dram, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Belgeselci geçmişleri sayesinde, Belçika’daki kent yoksulluğuna dair keskin ve özenli gözlemlerini gerçekçi, aşırı duygusallıktan uzak bir drama yaratmak için ustalıkla kullanabilen Jean- Pierre ve Luc Dardenne, kararlı bir izleyiciye her zaman paha biçilmez ödüller sunan ender yönetmenlerden. Yaşadıkları yer olan Seraing’in dışında çekmeyi tercih ettikleri ilk film olan Lorna’nın Sessizliği’nde, bu kez daha kalabalık olan Liege kenti, hayatlarını hiç de dürüst olmayan yollarla sürdürmeye çalışan göçmenlerin zorlu hikâyesinin arka planını oluşturuyor. Filmin başında, Arnavut bir kadın olan Lorna’yı cüzdanındaki paraları sayarken görürüz; olan bitenin maddi altyapısını sürekli hatırlatır nitelikteki bu sahne, film boyunca tekrar edilir....
    • 2008
    • Almanya,Belçika,Fransa,İtalya
    • IMDb 7,2
    • 165
    • 0
    L’enfant
    Tüm Bilgiler
    L’enfant Dram 
    Türkçe Altyazı
    20 yaşındaki Bruno ve 18 yaşındaki Sofia, genç yaşta yalnız kalmış ve birbirine sığınmış iki gençtir. Bruno'nun okul çocuklarından devşirdiği çetesinin kapkaç gelirleriyle geçinmeye çalışan ikilinin düzeni, Sonia hamile kalıp doğurduğunda bozulacaktır. Bebeği satan Bruno, kazanacağı paradan başka bir şey düşünmemektedir. Sonia ise bu olaydan sonra içine kapanmış ve Bruno ile görüşmek istememektedir. Hâlâ bir çocuk gibi olan Bruno'nun büyümesi ve yetişkin olabilmesi için ne yapması gerekmektedir?İşçilerin örgütlenip kazanmış olduğu hakların ve bu hakların sonucu oluşan refah seviyesinin, sağ partilerin iktidarda olunca nasıl sıfırlandığını beyaz perdeye yansıtan Dardenne Kardeşler, özgün ve başarılı bir film olan L'enfant (The Child) - Çocuk adlı yapımı Dünya sinemasına armağan ediyor.
    • 2005
    • Belçika,Fransa
    • IMDb 7.2
    • 194
    • 0
    Rosetta
    Tüm Bilgiler
    Rosetta Dram 
    Türkçe Altyazı
    Rosetta, büyük bir yoksulluk içinde doğmuş ve büyümüş olan genç bir kızdır. Alkolik olan annesiyle birlikte yaşarken hayatın sunduklarının her zaman uzağında kalmıştır. Artık, herhangi bir iş için her şeyi yapmaya razıdır.Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü kazanan Rosetta, toplam 9 ödül kazandı. Sol eğilimli, toplumsal sorunları irdeleyen belgesel yönetmenleri Dardenne kardeşler, cesur ve duygusallığa taviz vermeyen usta işi bir film ortaya çıkarmışlar.
    • 1999
    • Belçika,Fransa
    • IMDb 7.4
    • 226
    • 0
    La Promesse
    Tüm Bilgiler
    La Promesse Dram 
    Türkçe Altyazı
    Dardenne kardeşlerin ülkelerindeki göçmenlerin sorunlarına değindiği Söz, belgesele yakın, gerçekçi üslubuyla izleyiciyi içine çeken sevecen bir film. On beş yaşındaki Igor zamanını arkadaşlarıyla ve babası Roger’ın kaçak göçmenlere iş verdiği inşaatta çalışarak geçirir. Dayak yemesine rağmen hırsızlık ve dolandırıcılık yapmayı öğrendiği babasına bağlıdır. Bir gün inşaattaki işçilerden birinin ölümüne tanık olur; ölmeden önce adama, karısına ve çocuğuna göz kulak olacağına dair söz verir * Olanı tüm yalınlığıyla ortaya döken film naif senaryosuyla etkileyici. Müziksiz efektsiz, olduğu gibi ağır, hüzünlü. Son olarak, entelektüel ve samimiyetsiz hislenmeler yerine tahammül sınırımızı ve sağduyumuzu revize etmeliyiz sanırım.
    • 1996
    • Belçika,Fransa,Lüksemburg,Tunus
    • IMDb 7.7
    • 204
    • 0
    Deux Jours, Une Nuit
    Tüm Bilgiler
    Deux Jours, Une Nuit Dram 
    Türkçe Dublaj
    Küçük bir şirkette çalışan ve maddi anlamda pek de parlak bir dönemden geçmeyen Sandranın işi tehlikededir. İşini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır ve ailesini zor günler beklemektedir. Şirket patronunun çözüm planına göre ya Sandra işten çıkarılacak ya da şirket çalışanları ekstra maaş bonuslarından vazgeçeceklerdir. İlk oylama yapılır ve çalışanlar oylarını maaş bonuslarından yana kullanırlar. Sandra resmi olarak işini kaybetmiş sayılır. Ancak hemen sonrasında tekrar oylama yapılmasına ikna eder. Sandranın elinde sadece bir hafta sonu vardır; bu iki günlük süreçte çalışma arkadaşlarını maaş bonuslarından vazgeçip çalışmaya devam etmesinden yana oy kullanmaları için tek tek ikna etmek durumunda kalacaktır. Dardenne Kardeşlerin son yapıtının başrollerini Marion Cotillard, Olivier Gourmet ve Catherine Salée paylaşıyor.
    • 2014
    • Belçika,Fransa,İtalya
    • IMDb 7,3
    • 217
    • 0
    Le Gamin au vélo
    Tüm Bilgiler
    Le Gamin au vélo Dram 
    Türkçe Dublaj
    Rosetta, L’enfant / Çocuk, Le fils / Oğul, Le Silence de Lorna / Lorna’nın Sessizliği gibi filmleriyle birçok festivalden ödüllerle dönen Dardenne Kardeşler, son filmleri Bisikletli Çocuk ile Filmekimi izleyicisiyle buluşuyor. Screen dergisine göre “çocukluk hakkında yapılmış en iyi filmlerden biri” olan Bisikletli Çocuk, Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nü Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle paylaştı.Film, babasının artık onu istemediğini söyleyen ve yetimhanede bir başına kalan 11 yaşındaki Cyril’in iyimser, bir o kadar da masalsı hikâyesini anlatıyor. Başroldeki küçük Thomas Doret oyunculuğu ile büyük beğeni topladı.
    • 2011
    • Belçika,Fransa,İtalya
    • IMDb 7.4
    • 363
    • 0
Jean-Pierre Dardenne Haberleri
Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
  •   55
  •   0