Ertem Göreç

Ortaöğrenimini yarıda bırakarak sinema dünyasına ilgi duyan ve küçük yaşta montaj işlerine yardım eden Ertem Göreç, 10 yıl süreyle sinemada küçük işlerde çalıştı. O yılların bazı önemli filmlerinde yönetmen yardımcılığı yaptı. İlk filmi "Kanlı Sevda"yı 1959 yılında yönetti. "Otobüs Yolcuları" ve "Karanlıkta Uyananlar" filmleriyle dikkati çekti. Bir filmde oyunculuk da yapan, ayrıca beş filmin kurgusunu oluşturarak 1980'lerin sonuna kadar film çekmeye devam eden Ertem Göreç, filmlerinin çoğunun senaryosunu da kendisi yazmıştır. Kartal Yakacık'taki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanatçı Yaşam Evinde kalıyordu. Ertem Göreç tarafından çekilen Karanlıkta Uyananlar ve Otobüs yolcuları filmleri, toplumsal gerçekçi tarzlarıyla, alışık olunmayan cesur filmlerdir. Türk sineması neredeyse ilk defa işçi sorunlarına, alt sınıfların gözünden bakabilmiştir. Göreç oldukça erken sayılabilecek dönemde attığı adımlarla, bir dönem şiddete kadar varan toplumsal linçten de kaçamamıştır.

Ödülleri

1965, Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi 3. Film Ödülü, Karanlıkta Uyananlar

1971, Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi 3. Film Ödülü,

Pamuk Prenses ve 7 Cüceler

1999, 18. İstanbul Film Festivali, Onur Ödülü

  1. Karanlıkta Uyananlar
    Tüm Bilgiler
    Karanlıkta Uyananlar Dram 
    Yerli Film
    Film, işçilerin uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler karşısında yaşadıkları sıkıntıları ele alır. Ana karakterlerden biri olan işçi, fabrikadaki koşulların zorluğuna ve yöneticilerin adaletsiz tutumuna karşı duyduğu öfkeyi dile getirirken, diğer işçilerle birlikte bir grev başlatma kararı alır. Bu grev, işçilerin birlik olmasının ve mücadele etmesinin önemini vurgular.Karanlıkta Uyananlar, hem bireysel hem de toplumsal krizleri ele alarak, izleyicilere haksızlıklar karşısında sessiz kalınamayacağını hatırlatır. Film, sinematografik açıdan da dönemin koşullarını yansıtmasıyla dikkat çeker ve Türk sinemasında sosyal gerçekçilik akımının örneklerinden biri olarak kabul edilir.Bu yapım, işçi sınıfının mücadelesini derinlemesine inceleyerek, toplumsal sorunlar hakkında farkındalık yaratmayı hedefler. Türk Sinemasının ilk işçi-grev filmi olan "Karanlıkta Uyananlar", Antalya Film Festivali'nde iki ödül kazanmış ve o dönem büyük bir etki bırakmıştır.
    • 1964
    • Türkiye
    • IMDb 7,6
    • 85
    • 0
Ertem Göreç Haberleri
Ortak bir tutkunun olağanüstü bir bütünlük içinde sergilendiği öylesine bir işbirliği ki onlarınki, bir örneği kendilerinden önce yok. Sonra ise belki sadece Taviani ve Coen kardeşlerin ulaşabildiği bir seviye söz konusu olan. Ancak Taviani ve Coenler gibi doğuştan gelen bir birliktelik değil burada söz konusu olan. Michael Powell üç yılını bir banka çalışanı olarak geçirdikten sonra içindeki sanat aşkına teslim olup, kendisini setlerde bulan ve yerleri paspaslayarak adım attığı sinema dünyasında, figüranlıktan set tasarımına dek pek çok alanda boy göstererek, yönetmenliğe kadar yükselen bir isim. Emeric Pressburger ise gazetecilikle başladığı iş hayatına, 1920 li yılların sonlarından itibaren senaryo yazarı olarak devam eden ama Almanya yı saran faşizm rüzgârlarının etkisiyle ilk eserlerini verdiği Berlin’den, önce Paris, sonra da Londra’ya göç etmek zorunda kalan bir Macar sanatçı.
  •   285
  •   0
Genellikle uzun ve siyah-beyaz filmlerin yönetmeni olan Lavrente Indico Diaz, bilinen adıyla “Lav Diaz” Filipinlerin en kıymetli yönetmenlerinden biridir. 1958’in Aralık ayında doğan yönetmen, yapımcı oluşunun yanı sıra, editör, şair, yazar, besteci ve aktör olarak da çeşitli alanlarda çalışıp ilgilenmiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan yönetmen, filmlerinde genellikle kendi şiirlerini ve kendi müziklerini kullanır. Notre Dame Üniversitesi, Ekonomi diplomasının yanı sıra hukuk eğitimi de alan Diaz, Temmuz 2017’de Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences)’ne davet edilmiştir.
  •   72
  •   0
Sanat ve politika arasındaki ilişki her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Sinemanın da görsel ve işitsel imkanları sayesinde politikayla olan ilişkisi göz ardı edilemez. Proletaryanın tarih sahnesine çıkışıyla birlikte grevler, lokavtlar ve sendikalar da perdeye yansımaya başlamıştır. Bu tezde “Politik Sinema Örneği Olarak Ken Loach sineması ve iki filmi olan “Riff- Raff” (Ayaktakımı) ve “I, Daniel Blake” (Ben, Daniel Blake)” filmlerinde İşçi Sınıfının sunumları incelenmiştir.
  •   352
  •   2