Croydon’da dünyaya gelen Lean 1927 yılında, önceleri klaketçi olarak başlayıp yavaş yavaş teknisyenliğe, oradan da kurguculuğa yükseldiği sinema dünyasına adımını attı. İkinci Dünya Savaşı sıralarında İngiliz oyun yazarı Noel Coward ile birlikte In Which We Serve (Denizler Hâkimi, 1942) adlı propaganda filmini çevirdi.
1944/45: Kendi Stilini Arayışı
1944’te çevirdiği Blithe Spiril (Ben Çağırmadım) adlı, Lean’tn ilk yönetmenlik çalışması olan gürültü patırtılı komedinin tasarısı da Coward’a aitti. Daha sonraki yapıtı Brief Encounter (Kısa Tesadüfler/Kısa Buluşma, 1945) ile Lean komedi türünden ayrıldı. Bu filmde istasyonda bir rastlantı sonucu tanışan iki insan arasında zamanla aşka dönüşen bir ilişki oluşur, fakat birbirini seven bu iki insanın duygularını savunacak cesareti gösterememesi yüzünden ilişki bozulur. Lean, bu sakin, duyarlı öyküyü, konuyu istasyon kafesinde yoğunlaştırmak suretiyle bir sahne oyunu biçiminde sinemaya uyarladı.
1946-48: Dickens Filme Çekilebilir
Lean gerçek yeteneklerini Charles Dickens‘dan sinemaya uyarladığı Great Expectations (Büyük Umutlar, 1946) ve Oliver Twist (1948) adlı yapıtlarıyla kanıtladı. Sevilen İngiliz yazarın yapıtları, içerdikleri küfürler yüzünden “sinemaya uyarlanamaz” kabul edilirken, Lean görünürde imkânsız olanı başardı. Muhteşem dekorlar kullanarak Viktorya dönemindeki İngiltere’nin büyülü havasını yansıttı. Her iki filmde de destekleyici yan roller üstlenen Alec Guinness, bu yapıtlara damgasını bastı ve her zaman sürtüşmesiz olmasa da, Lean ile uzun yıllar sürecek bir ilişki kurulmuş oldu.
1957: Uluslararası Üne Kavuşması
Lean’in The Bridge on the River Kwai (Kwai Köprüsü) adlı savaş karşıtı destanı tam yedi tane Oscar’la ödüllendirildi ve yönetmenin dünya çapında üne kavuşmasını sağladı. Bu filmde bir İngiliz subayı (Alec Guinness), birliğiyle beraber Japonlara esir düşer. Önceleri bir köprü inşaatında Japon kumandana yardım etmeyi kabul etmeyen İngiliz subayı, daha sonra yumuşar ve giderek kendisini bu projeye kaptırır. Sonunda da kişisel hırsıyla düşmanla işbirliği yapmak arasında bir çelişkiye düşer. Lean, burada İngiliz’in mükemmelliyetçi düşünce tarzını olduğu kadar, Japon’un kendini feda etme zihniyetini de alaya aldı.
1962-65: Tarihi Anıt Niteliğindeki Yapıtları
Lean, bu yıllarda çevirdiği filmlerle anıtsal, zengin dekorlu filmlerin başta gelen yönetmeni olduğunu kesin bir şekilde kanıtladı. 1962’de, İngiliz Gizli Servisi emrine uyarak Arapların Osmanlılar’a karşı isyanlarını düzenleyen İngiliz subayı Thomas Lawrence’ın yaşamöyküsünü beyazperdeye aktardı. Başrolü Peter O’Toole’ün üstlendiği ve yedi Oscar’la ödüllendirilen bu üç buçuk saatlik yapıtta Lean, çöldeki parlak renkli kitle sahnelerini büyük bir ustalıkla beyazperdeye yansıttı.
Doktor Jivago
1965’te Boris Pasternak’ın romanından sinemaya uyarladığı Doktor Zhivago (Doktor Jivago) filmiyle yine 5 tane Oscar kazandı. Bu filmde ihtilalin kasıp kavurduğu Rusya’da iki âşığın (başrollerde Omar Sherif ve Julie Christie) öyküsü anlatılmaktadır. Maharetli bir biçimde duygulara hitap etmekle, Lean de, Pasternak’ın arzusuna uygun olarak, daha iyi bir Rusya’nın vizyonuna yer vermek istedi.
1970’de, o zaman için muazzam bir bütçe olan 13 milyon dolara mal olan Ryan’s Daughter (İrlandalı Kız) filminin arka planında 1916 yılında iç savaşla sarsılan Kuzey İrlanda yer almaktadır. Lean, burada da, bu sefer bir İngiliz subayı ile İrlandalı bir öğretmenin karısı arasındaki trajik aşkın öyküsünü anlatır. Orijinal mekânlarda üç yıllık bir çalışmayla çekimleri tamamlanan bu yapıt, öncelikle doğal havasına uygun sahne kompozisyonlarıyla büyük beğeni topladı.
1984: Anıtsal Filmlere Dönüş
1970′ lerde anıtsal filmlerin sonu gelince, Lean film yapmaktan vazgeçti. 1984′ te E. M. Forster’in romanından sinemaya uyarladığı A Passage to India (Hindistan’a Bir Geçit) adlı filmle bir dönüş yaptı. Yönetmen burada da, daha önceki çok başarılı yapıtlarında olduğu gibi, anıtsal boyutlarda zengin dekorlu bir film yapmaya özen gösterdi ve 20’li yılların Avrupa kültürüyle Hint kültürünü karşı karşıya getiren bir panorama çizdi. Bu filmde genç bir İngiliz kızı Hindistan’a gider ve burada yerli bir doktorla tanışınca karmakarışık duygulara kapılır. Filmin çekim çalışmaları sırasında da önemli sağlık sorunlarıyla uğraşan 76 yaşındaki Lean için, A Passage to India çektiği son film oldu. Lean yedi yıl sonra İngiltere’nin başkenti Londra’da hayata veda etti.