Béla Tarr

Macar sinemasının yetiştirdiği en büyük yönetmenlerden biri olan Bela Tarr; kasvetli gerçekliğin, melankolik varoluşun ve hiçliğin ezgisini beyaz perdeye taşır. İlk dönem filmlerinde katı gerçekliğin dolaylarında Macar illerindeki yoksulluğu ve çaresizliği resmeden yönetmen, ustalık eserlerinde ontolojik kaygılara yaslanır. Uzun plan çekimleri, sinematografisinin etkileyiciliği ve giderilmez boşlukları Tarr sinemasının alametifarikalarıdır. Doğu Avrupa'dan dünyaya sessiz bir çığlık biriktiren Bela Tarr'ın sinemasına hoş geldiniz.

1955 yılında Macaristan'ın Pecs kentinde dünyaya gelen Bela Tarr; sinema ve tiyatro ile içli dışlı bir ailenin çocuğudur. Babası sahne tasarımcısı olan annesi 50 yıla yakın suflörlük yapan Tarr'ın küçük yaşlardan itibaren sanata ve felsefeye ilgisi aile geçmişiyle açıklanabilir. Babasının ergenlik döneminde Bela'ya aldığı kamera, Tarr'ın ilgisini felsefeden sinemaya çevirmesine kaynaklık edecek yine de Tarr, filmografisinde felsefi sorgulamalara sıkça yer verecekti. Amatör filmler çekerek sinema dünyasına merhaba diyen Bela Tarr, felsefe dalında bir kürsü sahibi olmaktan vazgeçince tüm motivasyonunu sinemaya yönlendirir.

Komünist Macar hükümetlerinin Sovyet hükümranlığı altında geçen yıllar, Tarr'ın hayal kırıklığıyla genç yaşlarda tanışmasına sebep oldu. Günden güne azalan kuvveti ve otokrasi eğilimli yoz uygulamaları Sovyet Rusya'nın devlet politikasına haline geliyor ve Demir Perde ülkeleri bu baskının altında mutsuz nesiller yetiştirmek zorunda kalıyordu. Tam da bu nedenle Bela Tarr filmografisini ikiye ayırmak mümkündür. İlk dönem filmlerinde katı gerçekliğin egemen kılındığı ve Macar kırsalında ezilen işçi ve köylülerin konu edinildiği sıklıkla göze çarpar.

1979-1982 arası çektiği filmler, Tarr'ın ilk dönem çalışmalarını imler. Családi Tüzfészek -Aile Yuvası- (1979), Szabadgyalog -Dışarıdakiler- (1981), Panelkapcsolat -Prefabrik İnsanları-(1982) isimlerindeki Tarr filmleri, belgesel-kurgu türleri arasında sıkı bir geçişin tezahürleridir. Sınıfsal çatışmadan ve ezgin insan hallerinden bahsedilen bu filmlerde, Macaristan'ın haletiruhiyesini anlatma çabası hakimdir.

Tarr'ı dünya sinemasının baş köşesine oturtan filmler ise; 1988 yılından sonra bir bir gelmeye başlar; gerçi 1984 yılında çektiği Öszi Almanach -Sonbahar Almanağı- (1984) adlı film, Tarr sinemasının iki bölüme ayırdığımız üslubunun kırılma noktasıdır. Oda draması olarak niteleyebileceğimiz bu eser, hem varoluşsal kaygılardan hem de toplumsal çıkmazlardan bahis açmasıyla Tarr'ın geçiş filmidir. 1988 yılında vizyona giren Kárhozat -Lanet-(1988) eseri, sanatçının ustalık döneminin emarelerini taşımaya başlayan ilk filmidir.

Uzun plan çekimler, az diyalog ve yoğun sinematografik unsurların devreye girdiği bu film; hiçliğin ve boşluğun ortasında bir sevgi kırıntısına beyhude biçimde bağlanan Kerrer'in dramını az söz ve çok görselle iletir. Bu filmle beraber ontolojik kaygılarla yaşama uğraşı veren ve hiçliğin pençesine düşen bireyler, kabuğunu kıramayan halleriyle kasvetin, sıkıntının ve melankolinin habercisidirler. Tarr'ın ikinci dönem filmlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Sátántangó -Şeytan Tangosu- (1994), Werckmeister Harmóniák -Karanlık Armoniler-(2000), A Londoni Férfi -Londra'daki Adam-(2007), A Torinói ló -Torino Atı- (2011)

Lanet filminden yola çıkarak hem Şeytan Tangosu hem Torino Atı filmlerinde Tarr; içsel buhranların sisli atmosferini beyaz perdeye yansıtır. Lanet filmindeki Kerrer karakteri, diğer filmlerinde çoğalarak hemen bütün karakterlerin hapsolduğu karanlık ve boşluk ön plana çıkartılır. Tarr, hayatı boyunca aslında bir filmi çektiğini söylerken hiç de haksız değildir. Tarr'ın özellikle ustalık dönemi eserlerindeki filmler, birbirinin devamı niteliğinde olduğunu hissettirirken yalnızca mekansal bir değişiklik söz konusudur.

1994 yılında çekilen Şeytan Tangosu filmi, dünya sinemasının anıtsal yapımlarından biri olarak dikkat çeker. Karakterlerin felsefi çözümlemelerinin Nietzsche'nin dünya görüşüne temas ettiği bu yapım, 450 dakikalık film süresiyle her bünyeye hitap etmeyen; ama içindeki derinlikle insanı kuyusuna davet eden bir eserdir.

Son filmi Torino Atı'yla sinemaya veda ettiğini açıklayan Tarr; mekanın ve zamanın beyhudeliği karşısında sıkıntının avukatlığına soyunmaktadır. Az ama öz filmografisiyle dünya sinema tarihinde yerini almış bu Macar, maneviyatını kaybetmeyi tercih etmiş; materyalist bir Tarkovski olarak adlandırılır ve belki de payelerin en büyüğünü bünyesine yedirir. Sinemadan ve felsefeden uzak kalmamanız dileğiyle.

Eren ŞAHİN

https://boboscope.com'dan alınmıştır.

  1. Szabadgyalog
    Tüm Bilgiler
    Szabadgyalog Dram 
    Türkçe Altyazı
    Bir kadınla mutluluğu bulamayan genç ve dengesiz bir adamın portresi. Bir zamanlar fabrika işçisi ve hemşire. Keman çalıyor, müzik okulundan atılıyor. Disk jokeyi olur.
    • 1981
    • Macaristan
    • IMDb 6,5
    • 34
    • 0
    Családi Tüzfészek
    Tüm Bilgiler
    Családi Tüzfészek Dram 
    Türkçe Altyazı
    Irén, kızıyla birlikte kayınvalidesinin Budapeşte'nin merkezindeki küçük dairesinde yaşamaktadır. Kocası askerlikten yeni dönmüştür ve ilişkileri kötüye gitmektedir. Irén çok geçmeden aileden ayrılmak ister ama yeniden barınma talebi Komünist yönetime takılacaktır.
    • 1979
    • Macaristan
    • IMDb 7,3
    • 195
    • 0
    Öszi Almanach
    Tüm Bilgiler
    Öszi Almanach Dram 
    Türkçe Altyazı
    Muhtemelen Jean-Paul Sartre'ın varoluşçu oyunu No Exit'ten esinlenen, küçük bir apartman dairesinde birbirine yakın yaşayan beş kişiyi konu alan bu hikaye, Sartre'ın cehennemin doğası hakkındaki meşhur hikayesiyle aynı endişeyi aktarıyor. Yaşlı ve zengin bir kadının sahip olduğu kasvetli, klostrofobik bir dairede yaşayanlar, kasvetli hayatlarını sürdürürken umutsuzca birbirleriyle ilişki kurmaya çalışırlar ve en karanlık yönlerini açığa çıkarırlar.
    • 1984
    • Macaristan
    • IMDb 7,2
    • 98
    • 0
    Panelkapcsolat
    Tüm Bilgiler
    Panelkapcsolat Dram 
    Türkçe Altyazı
    Robi, eşi ve iki çocuğuyla yaşayan mutsuz, orta-alt sınıftan bir Macar insanıdır. Karısıyla olan evliliklerinin 9. yıl dönümünde ona sadece bir şişe şarap ve saç spreyi götürür ve karısının daha yakın, daha sevgi dolu ve işbirliğinde olmaları için sızlanmalarına, evlilikte yalnız kalakalma eleştirilerine, ağlamasına katılmaz, kopmaktadırlar... Bir süre sonra ise neden, nasıl, ne hakla tepkilerine ek olarak gitme diyen eşine aldırmadan bavulunu toplar, kapıyı zorla açar ve çıkar gider. Filmde, öncelikle bu olayın öncesini ve gelişimini izlemekteyiz...
    • 1982
    • Macaristan
    • IMDb 7,4
    • 212
    • 0
    A Londoni férfi
    Tüm Bilgiler
    A Londoni férfi Gizem, Suç 
    Türkçe Dublaj
    Maloin, uçsuz bucaksız okyanusla iç içe geçen bir feribot limanının hemen yanında bulunan demiryolunun makaslarını kontrol eden bir bekçi olarak, hayatın bütün dertlerinden, çelişkilerinden uzak sade bir basit hayat sürmektedir. Ancak Maloin, yine o sade ve dertsiz bir akşam üzeri, korkunç ve hayatının sonuna kadar unutamayacağı ve kendisini derinden etkileyecek bir olaya şahit olur.İyi seyirler..
    • 2007
    • Almanya,Fransa,İtalya,Macaristan
    • IMDb 7.1
    • 250
    • 0
    A torinói ló
    Tüm Bilgiler
    A torinói ló Dram 
    Türkçe Altyazı
    Yapıtları ve yaklaşımıyla çağdaş bağımsız sinemacıları etkileyen Bela Tarr’ın 10 sene aranın ardından çektiği bu ilk film, Alman düşünür Friedrich Nietzsche’nin 1889’da Torino’da kırbaçlanan bir atı boynuna sarılarak kurtarmaya çabalamasıyla başlıyor. Bu mücadelesi Nietzsche’yi öldüğü güne kadar yatağa bağlayacak, dilsiz bırakacak, çaresi bulunmayan bir akıl hastalığına götürecektir. Fakat filmin kahramanı, çiftçi sahibine ayak uydurmaya çalışan yaşlı attır...
    • 2011
    • Macaristan
    • IMDb 7.8
    • 360
    • 0
    Kárhozat
    Tüm Bilgiler
    Kárhozat Dram, Suç 
    Türkçe Altyazı
    Karrer hayatını yoğun bir depresyon içinde gayretle sürdürmektedir. Bulunduğu çevre monotondur ve yağmurlu ve çamurlu. Yalnızlığın tükettiği Karrer'in umutsuzluğu Titanik Bar'ın ve bu barda çalışan güzel, akıldan çıkmayan şarkıcısının varlığı olmasa çaresiz olabilirdi. Ancak bu şarkıcı evlidir ve Karrer onu kocasından ayırmaya kararlıdır.
    • 1988
    • Macaristan
    • IMDb 7.8
    • 346
    • 0
    Werckmeister harmóniák
    Tüm Bilgiler
    Werckmeister harmóniák Dram 
    Türkçe Altyazı
    László Krasznahorkai imzalı The Melancholy of Resistance kitabından uyarlanan "Karanlık Armoniler"in kolayca özetlenebilecek bir hikayesi yok.Küçük bir Macar kasabasına bir sirk gelir. Bir kamyona yüklenmiş dev bir balina ölüsü "Prens" adlı sunucu tarafından kasaba halkına gösterilecektir. Ancak "Prens" ortaya çıkmaz. Sessiz bir kalabalık dondurucu soğukta kamyonun çevresine toplanır. Bu bekleyiş kasabada büyük bir gerginliğe yol açar. İnsanlar içlerindeki şiddeti dışa vurmaya hazırdır. Darbe söylentileri ortada dolaşmaktadır. Ortam insanları ayartmak, yoldan çıkarmak için çok uygundur. Karanlık Armoniler bir süre komünizmle yönetilmiş bir ülkede düzeni ve barışı yok edip anarşik bir ortam yaratmaya çabalayanlara karşı sessiz bir çığlıktır.
    • 2000
    • Almanya,Fransa,İtalya,Macaristan
    • IMDb 8.2
    • 382
    • 0
    Sátántangó
    Tüm Bilgiler
    Sátántangó Dram 
    Türkçe Altyazı
    Macaristan’ın tahrip olmuş küçük bir köyünde, hayat fiili olarak durmuştur... O akşamüstü köylüler büyük bir ödeme beklemektedir. Bazıları hakettiğinden fazlasını alma planlarıyla oradan ayrılmayı düşünmektedir. Fakat o sırada iki yıl önce öldüğünü düşündükleri karizmatik Irimias’ın konuşmasını duyarlar. Geri gelmiştir - Film Irimias’ın köye dönüşünün etkisi ve sonuçları üzerinedir ve olaylar aheste aheste gelişir - "Dünyada ne kadar insan varsa o kadar hayal kırıklığı vardır" demeye getiren film, Laszlo Krasnahorkai'nin aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Bir girizgah ve ardından gelen 12 bölüm halinde kurgulanan film yaklaşık iki gün içinde gelişen olayları anlatır. Her bölümde filmdeki karakterlerin hikayesini 'kendi' başlangıç noktalarından seyrederiz. Olaylar doğrusal bir biçimde ilerlerken zaman atlamaları olmaksızın birbiriyle 'öteki'nin bakış açısından sürekli kesişir * !!Film 7 saat ve yönetmenin de "lütfen kesintisiz izleyin" ricası var!!
    • 1994
    • Almanya,İsviçre,Macaristan
    • IMDb 8.4
    • 413
    • 0
Béla Tarr Haberleri
Durmaksızın yağan yağmurun etkisiyle sokakları çamura bulanmış küçük Macaristan kasabalarından ibaret siyah-beyaz bir dünya. Sinema tarihinde çok az yönetmen, Béla Tarr’ın yaptığı gibi kendine özgü, bütünlüklü bir evren yaratabilmiş ve bu evrenin özelliklerini filmografisinin büyük bir kısmına doğru genişletebilmiştir. Görsel anlamda böylesi puslu bir dünya yaratan Tarr, bu dünyayı çok belirgin, neredeyse imzasına dönüşen teknik tercihlerle filme alır. Bunların başında gelen de elbette uzun planlar. Yönetmen bu tercihini, plan uzunluğunun şiddeti, gerilimi, titreşimi, derinliği üzerinden açıklar. Genele bakacak olursak da Tarr’ın sineması tam olarak şiddet, gerilim ve derinlik üzerine kuruludur. Bu duygular da kökenini, yönetmenin kariyer seyrini göz önünde bulundurup söylersek, önce sosyal ve toplumsal sorunlardan, devamında ise bu sorunların ontolojik kavramlarla harmanlanmasından alır.
  •   283
  •   0
Genellikle uzun ve siyah-beyaz filmlerin yönetmeni olan Lavrente Indico Diaz, bilinen adıyla “Lav Diaz” Filipinlerin en kıymetli yönetmenlerinden biridir. 1958’in Aralık ayında doğan yönetmen, yapımcı oluşunun yanı sıra, editör, şair, yazar, besteci ve aktör olarak da çeşitli alanlarda çalışıp ilgilenmiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan yönetmen, filmlerinde genellikle kendi şiirlerini ve kendi müziklerini kullanır. Notre Dame Üniversitesi, Ekonomi diplomasının yanı sıra hukuk eğitimi de alan Diaz, Temmuz 2017’de Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences)’ne davet edilmiştir.
  •   21
  •   0
Deleuze’ün sinema felsefesi, temel olarak “kavram yaratma” üzerine odaklanmaktadır. Deleuze’ün sinema üzerine yaptığı çalışmaların temeline bakıldığında sinema, sonsuz bir düşünme, var olma ve karşılaşma halini yansıtan temel bir olgudur. İmgelerin yarattığı kanallar vasıtasıyla farklı disiplinlerdeki düşüncelere etki edebilen (ya da başka disiplinlerdeki düşüncelerden etkilenen) sinema, kendi gerçekliğine sahip olan bir düşünme şeklidir. Bu anlamda sinema, düşünceler aracılığıyla bir üretim tarzı olmanın yanında, aynı zamanda hareketin ve zamanın imgelerin içinde filizlendiği bir sanat türüdür. Dolayısıyla sinemada hareket ve anlam Deleuze tarafından büyük önem taşımaktadır.
  •   40
  •   0
Yazımıza hemen Yoshida’nın hayatı, kariyeri ve sineması üzerine bir şeyler karalamaya başlamadan önce aslında merak edilen soruya cevap vermek doğru olacaktır. Çok büyük bir ihtimalle bugüne kadar adını dahi duymadığınız bir yönetmenle ilgili böylesine geniş çaplı bir yazıyla karşılaşınca haliyle yönetmenin kim olduğunu merak ediyorsunuzdur. Ama bir yerden sonra esas merak edilen şey neden bu yönetmeni yazımıza konu olarak seçtiğimiz. İlk olarak söyleyebileceğim şey aslında Yoshida’nın, adı sinema tarihinde sıklıkla geçmesi gereken biri olmasına karşın bu derece unutulmuş olmasına duyulan üzüntüdür. Çünkü yönetmenin ortaya çıkardığı işler ve sinemaya yaklaşımı bakımından eksiksiz bir usta ve de dahi olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Bir diğer söyleyebileceğim şey de yönetmenle ilgili sadece Türkçe’de değil özellikle bu konuda oldukça geniş bir arşive sahip Fransızca ve İngilizce dillerinde yayın yapan mecralarda da herhangi bir derli toplu bilginin bulunmuyor olması. Elbette bu bizlere yazıyı hazırlarken çok büyük zorluklar olarak geri döndü. Ama her şeyden öte yönetmeni seçmemizdeki en önemli faktör Yoshida’nın yıllar önce temellerini attığı sinemasal kuramı bugün yeniden dillendirmeyi ve üzerine düşünmeyi istememizdir.
  •   285
  •   0