Atıf Yılmaz

Doğum Tarihi : 9 Aralık 1925, Mersin

Ölüm Tarihi : 5 Mayıs 2006, İstanbul

Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde okudu. 1947'de "Tavanarası Ressamlar Topluluğu'na" katıldı. Aynı yıllarda "Beş Sanat" dergisinde sinemayla ilgili yazıları yayınladı. Bir ara senaryo ve sinema afişleri yaptı.

1950'de Semih Evin'in asistanı olarak sinemaya geçti. Bir yıl sonra "Kanlı Feryat" filmiyle yönetmenliğe başladı. 1960 Yılında Orhan Günşıray ile Yerli Film şirketini kurdu. Çeşitli sinema derneklerinde ve sendikalarında görev aldı. Kendi hesabına yapımevi kurdu sonra kapattı. 1980'de Ömer Kavur ve Yavuz Özkan ile birlikte ADAF'ı kurdu. Bu şirket dağıldıktan sonra, kendi adına bir yapımevi açtı.

Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Atıf Yılmaz, hemen hemen her türde yapıtlara imzasını atmasına rağmen, belirli bir çizginin üzerinde kalmayı bildi. Özellikle köy yaşamını anlatan ve toplumsal içerikli filmlerde başarı sağladı. Çoğunlukla kendi yönettiği filmlerin senaryolarını kendi yazdığı gibi başka yönetmenlere de senaryolar yazmıştır (Üç Arkadaş, Ateşten Damla gibi).

Piyasa işi filmlerinde bile belirli bir biçimsel olgunluk ile rahat bir anlatımı bulunmaktadır. Atıf Yılmaz, hemen hemen her türde film yaptı ve çeşitli akımlar denedi. Filmleri yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli ödüller kazandı. 1951'den başlayarak çeşitli yapım şirketleri kurdu ve Türk sinemasında pek çok Ünlü yönetmenin yetişmesine katkıda bulundu. 1985 yılında Cengiz Ergün, Atıf Yılmaz'la birlikte Odak Film şirketini kurdu. Atıf Yılmaz halen film çekmektedir. Sinema oyuncusu Nurhan Nur ve daha sonra da senarist Ayşe Şasa ile evlenen Atıf Yılmaz, üçüncü evliliğini Deniz Türkali ile yaptı.

Türk sinemasının en soluklu yönetmenlerinden Atıf Yılmaz, 1926'da Mersin'de doğdu. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girdi ve Nuri İyem Atölyesi'nde resim çalışmaları yaptı. Yapıtlarıyla Tavan arası ressamlar sergisine katıldı. 1950'de Semih Evin'in Allah Kerim filminde asistanlık yaparak sinemaya adımını attı. Bir süre Hüseyin Peyda ile birlikte çalışarak onun yönettiği Mezarımı Taştan Oyun filminin senaryosunu yazdı. 1952'de Kanlı Feryat ile yönetmenliğe geçti.

Atıf Yılmaz, yarım asrı geçen sinemacılık serüveninde tüm dönemlerin moda ve ticari akımlarına ayak uydurup her türde filme imzasını atarak Türk sinemasının hem nitelik, hem de nicelik olarak en fazla üreten yönetmenlerin arasına girdi. Sinemacılık serüvenini tek bir ortak paydada toplamak olanaksız. Toplumun yükselen değerlerine koşut olarak melodramdan tez filmine, kasaba güldürüsünden kadın odaklı filmlere uzanan geniş bir yelpaze içinde çalıştı. Kendini yinelemekten çok yenilemeye, çizgisini aşmaya çalışarak kimi modaların öncülüğüne ve devamına soyundu. Atıf Yılmaz'ın bugüne kadar ürettiği 111 filme bakarak Türk sinemasının gelişim evreleriyle, toplumumuzun çeşitli dönemlerdeki değişim-dönüşümlerini izlemek mümkün. Hıçkırık, Dağları Bekleyen Kız, İlk ve Son ile melodramların Altın çağına, Gelinin Muradı ile kırsal kesim duyarlılığına, Bu Vatan'ın Çocuklarıyla Kurtuluş Savaşı'nın milli duygularla körüklenen coşkusuna, Dolandırıcılar Şahı ile 60 devrimi ya da ihtilalinin yarattığı geçici özgürlüklerin itmesiyle siyasi ortamdaki yozlaşmaya, Ayşecik Şeytan Çekici ile konuşkan, büyümüş de küçülmüş çocuk filmlerine, Taçsız Kral ile Metin Oktay 'lı popülist yansımalı spor dünyasına, Keşanlı Ali ve Pembe Kadın ile tiyatro yapıtlarına, 70'lerin sonunda Selvi Boylum, Adak, Talihli Amele ile toplumsal içerikli konulara, 80'lerin ortalarında bir koldan Bir Yudum Sevgi, Dağınık Yatak, Mine, ve Kadının Adı Yok ile Duygu Asena tipi pratik kız sanat enstitüsü feminizmine, öbür koldan da Adı Vasfiye, Ahhh Belinda, Asiye Nasıl Kurtulur, Hayallerim Aşkım ve Sen ile düşmüş ya da düşürülmüş kadın duyarlılığına, Düş Gezginleri'yle bastırılmış cinsel fantezilere eğildi.

Tecimsel kaygıları nedeniyle her dönemde modayı es geçmeyen, yükselen değerleri hemencecik kucaklayan, yeni moda-türlere el atmaktan kaçınmayan, en alışıldık konu-temaları bile belirli bir çizginin üstüne taşıyarak işlemenin üstesinden gelebilen, yorulmayan, bıkmayan, araştıran, deneyen, düş üstesinden gelebilen, yorulmayan, bıkmayan, araştıran, deneyen, düş kırıklıklarına ve eleştirilere pabuç bırakmayan, her devrin adamı olma özelliğini ustalığı ile örtüştüren, bir çırpıda yanıtlanmayacak denli değişken, ama asla yadsınmayacak, her daim genç kalabilen ya da kalmayı inat ve sabırla deneyen bir yönetmen.

Atıf Yılmaz'ın Altın Portakal Festivali sırasında konakladığı otelde rahatsızlanması üzerine Altın Portakal Festival Komitesi görevlilerince, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. İstanbul da tedavilerine devam eden Atıf Yılmaz ülser nedeniyle ameliyat edildi. Bağırsaktaki yapışma ve tıkanmanın sonucunda 5 Mayıs 2006 tarihinde hayata veda etti.

  1. Zavallılar
    Tüm Bilgiler
    Zavallılar Dram 
    Yerli Film
    Film, yolları cezaevinde kesişen üç kişinin hapishaneye düşme hikâyelerini anlatır. Abu, üvey babası yüzünden annesi ile birlikte cinayet işler. Maaşını alamayan Arap, patronunu darp edip parasını zorla alır. Hacı ise gönlünü kaptırdığı fahişeyi korumaya çalışırken cinayet işler. Aynı cezaevinde yıllarca birlikte yatan üç arkadaşın tahliyesi yaklaşmıştır. Fakat hiçbiri cezaevinden çıkmak istemez.
    • 1974
    • Türkiye
    • IMDb 7
    • 42
    • 0
    Adı Vasfiye
    Tüm Bilgiler
    Adı Vasfiye Dram, Fantastik 
    Yerli Film
    dı Vasfiye (1985), yeni romanı için konu arayan bir yazarın yaşadıklarını anlatıyor. Bir tıkanma döneminden geçen yazar Erol, pavyon şarkıcısı olan Sevim Suna’nın afişini görür ve Sevim’in hikâyesini merak ederek düşünmeye başlar. Bu sırada yanında Emin adında biri belirir. Emin, afişteki kadının kendi karısı Vasfiye olduğunu söyler ve hikâyelerini anlatmaya başlar. Emin, hikâyenin bir yerinde ortadan kaybolur ve yazar Erol, Emin’i ararken yanında bir anda İğneci Rüstem’i görür. Rüstem, Emin’in kaldığı yerden Vasfiye’nin hikâyesine devam eder. Derken o da aniden ortadan kaybolur. Çapkın Doktor Fuat, uyanık Kuyumcu Hamza’nın da anlattıklarının ardından Vasfiye ile ilgili birbiriyle çelişen pek çok hikâye dinleyen Erol, Vasfiye’nin gerçek hikâyesini öğrenmeye çalışırken gerçek ve hayali birbirine karıştırmaya başlayacaktır. 4 erkeğin gözünden farklı şekillerde anlatılan “kadın”a dair emin olduğumuz tek gerçek adının Vasfiye oluşudur. Necati Cumalı hikâyelerinden sinemaya uyarlanan, yönetmenin deyimiyle “sosyal içerikli fantastik bir kadın filmi” Adı Vasfiye (1985), 80’li yılların absürt Türk Sineması ve Müjde Ar ile “Atıf Yılmaz” denince akla ilk gelenleri içerisinde barındırıyor.
    • 1985
    • Türkiye
    • IMDb 7.3
    • 54
    • 0
    Değirmen
    Tüm Bilgiler
    Değirmen Dram, Komedi 
    Yerli Film
    Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde Sarıpınar kasabasının başında Kaymakam Halil Hilmi Bey vardır. Halil Hilmi ne kasabasında yaşanan yoksulluğun ne de etrafını kuşatan dalkavukların farkındadır. Karaborsa ve rüşvetle geçinen kasaba eşrafı kaymakamı da yanlarına çekmek için bir konakta gece âlemi düzenlerler. Âlem sırasında kasabada nam salmış Naciye isimli hayat kadını oynarken konak sallanmaya başlar. Naciye’den ve içkiden etkilenen konuklar deprem olduğunu düşünüp kaçışırken birbirlerini yaralarlar. Ertesi sabah âleme katılan isimlerden bazıları deprem olduğunu İstanbul’a haber verirler. Ancak geceye katılanlar dışında kimse depremi duymamıştır. Kaymakam kasabayı gezince evlerin yıkılmış olduğunu görür. Ancak bu yıkımın sebebi deprem değildir.
    • 1986
    • Türkiye
    • IMDb 7,5
    • 45
    • 0
    Aaahh Belinda
    Tüm Bilgiler
    Aaahh Belinda Fantastik, Komedi 
    Yerli Film
    Senaryosunu Barış Pirhasan’ın yazdığı ve Türkiye’deki ender sürrealist filmlerden – belki de zaman ve mekandaki kaydırmayı ve gerçekliğin üst gerçekliğe dönüşümünü göz önüne alırsak tek sürrealist Türk filmi! – olan Aaah Belinda, pek çok detayı içinde barından ve farklı yaklaşımlarla çözümlemeye imkan tanıyan, değerli bir Türk filmi. Barış Pirhasan’ın 80’lerin başından beri süregelen toplumsal değişimi, kadının Türk toplumundaki yerini, aile yaşamını ve kadın-erkek ilişkilerini sorguladığı ve alttan alta eleştirdiği senaryosu; Atıf Yılmaz’ın sinemasal tercihleriyle de daha ilgi çekici bir hale gelir.
    • 1986
    • Türkiye
    • IMDb 7.8
    • 58
    • 0
    Selvi Boylum Al Yazmalım
    Tüm Bilgiler
    Selvi Boylum Al Yazmalım Dram, Romantik 
    Yerli Film
    Kamyon şoförü İlyas, İstanbuldan Asyanın kaldığı köye gelir. Birbirlerine âşık olup evlenirler. Çocuklarının adına Samet koyarlar. İlyas, kamyoncu olduğu için sık sık yollara çıkar ve Asya, Sametle yalnız kalır. Bir gün yine yola çıkan İlyas, eve dönmez. Asya, bu acıya dayanamaz ve oğluyla birlikte yollara düşer. Yolda Cemşit adında bir adamla karşılaşırlar. Cemşit onlara kol kanat gerer. Birlikte yaşamaya başlarlar. Bir gün İlyas karşılarına çıkar. Asya, artık bir seçim yapmak zorundadır.
    • 1977
    • Türkiye
    • IMDb 8,5
    • 39
    • 0
    Ah Güzel İstanbul
    Tüm Bilgiler
    Ah Güzel İstanbul Dram, Komedi 
    Yerli Film
    İstanbullu bir adamın taşralı bir genç kadına aşkı konu edilir. Haşmet, iflas etmiş saraylı bir ailenin son temsilcisidir. Elden çıkardıkları yalının bahçesinde bir kulübede yaşayıp seyyar fotoğrafçılık yaparak geçimini sağlamaktadır. Bir gün artist olma hayaliyle İstanbul’a gelen Ayşe’yle tanışır. Haşmet, Ayşe’ye âşık olur. Genç kadının kötü yola düşmesinden korkarak ona yardım etmeye karar verir
    • 1966
    • Türkiye
    • IMDb 8,0
    • 188
    • 0
Atıf Yılmaz Haberleri
Şiirsel Gerçekçi Filmler
  31 Aralık 2023

Şiirsel Gerçekçi Filmler

1929 Buhranı sonrası sosyoekonomik kargaşanın hâkim olduğu bir dönemde doğan Şiirsel Gerçekçilik, bireyi merkezine alarak toplumsal bir hiciv lirizmi sunar. 1930’larda Fransa’da doğup ardından tüm Avrupa’yı kucaklayan akım, yaklaşmakta olan savaşın karamsar, huzursuz ve acı dolu adımlarına karşı durur; bu net duruşunu şairane bir üslupla harmanlayıp gerçeğin sert hatlarını şiir törpüsüyle silikleştirir. Toplumdaki çalışan insanın, emekçinin, kaçakçının, fabrika işçisinin sorununa, çaresiz karakterleri ve onların tutarsız davranışlarıyla gönderme yapar; sosyalizmi, sıradan insanı, sen ve ben’i savunur. Savaşın yıkmaya çalıştığı hayalleri önemseyerek, günlük hayatın şiirselliğini yakalama derdine düşüp lirik bir kadraj tekniğiyle loş ortamları, puslu havalarda, ıslak kaldırımlar üzerinde perdeye aktarır.
  •   130
  •   0
Sanat ve politika arasındaki ilişki her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Sinemanın da görsel ve işitsel imkanları sayesinde politikayla olan ilişkisi göz ardı edilemez. Proletaryanın tarih sahnesine çıkışıyla birlikte grevler, lokavtlar ve sendikalar da perdeye yansımaya başlamıştır. Bu tezde “Politik Sinema Örneği Olarak Ken Loach sineması ve iki filmi olan “Riff- Raff” (Ayaktakımı) ve “I, Daniel Blake” (Ben, Daniel Blake)” filmlerinde İşçi Sınıfının sunumları incelenmiştir.
  •   310
  •   2