Kızılderili genç bir kadın, köklü bir ailenin içine girer, iki kardeşi kendine aşık eder ve kanlı bir biçimde sonuçlanan bir tutkunun mimarı olur...

Fritz Lang'ın yönettiği Western Union - Çöl Devleri, batı birliği için çalışan bir adamla, bir kanun kaçağı olan kardeşinin öyküsünü konu ediniyor.

Ford Kardeşler tarafından öldürülen ünlü kanun kaçağı Jesse Jamesin kardeşi Frank, bu işlerden elini çekmiş olmasına rağmen katillerin serbest bırakılıp bir de ödüllendirildiklerini duyunca harekete geçer.

En İyi Görüntü Oscar'ını alan film, Vincente Blasco Ibanez'in romanından uyarlanmış. Babası geçmişte çok ünlü bir matador olan Juan (Tyrone Power), ailesinin adını sürdürmek niyetindedir. Ve kısa zamanda İspanya'nın en büyük matadoru haline gelir. Şimdi sıra çocukluk aşkıyla evlenmeye gelmiştir. Ancak karşısına çıkan ihtiraslı ve çekici bir aristokrat kadın, Juan'ın aklını başından alır...

Yolculuk edeceği geminin saatler sonra kalkacağını öğrenen hareketli ve heyecanlı bir mizaca sahip olan Bonnie (Jean Arthur), zamanını, Güney Amerika’nın İngilizce konuşulan tek barında, Geoff Carter (Cary Grant)’ın yerinde geçirmeye karar verir. Küçük çapta bir posta uçağı hava alanına sahip olan ve aynı zamanda alanın işletmeciliğini de yapan Geoff, kuralcı ve katı yapısı yüzünden o gece bir pilotun ölümüne sebep olur.Olumsuz hava koşullarına aldırmadan uçuş izni veren Geoff, pilotun ölümünden etkilenen genç kadına, bunun bir iş kazası olduğunu anlatır. Patron Geoff’un vurdumduymaz tavırlarına isyan eden Bonnie, gece, genç adamla muhabbet etme fırsatı yakalar ve o an Geoff’a aşık olur.

Colorado bölgesinde kanun kaçağı Wes McQueen, bir demiryolu soygununu gerçekleştirmek için hapisten kaçar, ancak güzel yerleşimci Julie Ann ile tanıştığında, doğru yola devam edip etmeyeceğini merak eder. Joel McCrea'nın Humphrey Bogart rolünü üstlendiği High Sierra'nın batı versiyonu.

15. y.y. Paris'inde yaşayan bir kukla ustası, Notre Dame kilisesinin çan çalıcısı, kambur fakat altın kalpli ve mutsuz Quasimodo'nun öyküsünü anlatıyor. Paris'in adaletinden mesul katedral onu kiliseye alarak hem dış dünyaya kapatmıştır hem de hizmetçi gibi kullanıyordur. Kasabaya gelen bir çingene topluluğuyla ortalık daha da şenleniyor ve Quasimodo çingene güzeli Esmeralda'ya aşık oluyor.

Kanunun peşinde olduğu Jesse James, Missouri'de kiralık bir evde Tom Howard adıyla sakin bir hayat sürmektedir. Karısı Zee ona Ford kardeşlerle ilişkisini kesmesi için yalvarmaktadır ancak Jesse ayrılmadan önce "son" bir banka soygunu daha yapmak ister...

Bir grup adamıyla banka soygunculuğu yapan çete reisi Stretch, son banka soygunundan sonra arkasından gelen atlı birliklerin sıkıştırmasıyla tek çareyi bir tuz gölüne kaçmakta bulur. Stretch'in adamları, başka çareleri olmadığı için onun peşinde tuz gölünde ilerlemeye başlar ve susuzluktan kıvrana kıvrana ilerlerler. Nihayetinde bir kasaba görünür, ölü bir kasaba, terk edilmiş bir kasaba... "Yellow Sky" kasabası... Acaba gerçekten terk edilmiş midir?

Filmde olaylar, Nevada’daki çiftliklerden birinde işlenen cinayetle başlar. Cinayetten sonra maktulün arkadaşları intikam için katilin peşine düşerler ve üç kişiyi yakalayıp, onları hemen öldürmek isterler...

Kiralık katil Raven, bir gece kulübü sahibi olan Gates tarafından kimyasal bir formülü ele geçirmek için tutulur. İş bittiğinde aldığı para, Nitro Chemical'dan çalınan ve polis tarafından numaraları belirlenmiş banknotlardan oluşmaktadır. Polis, Raven'ı yaptığı bir alışveriş sonrası aramaya koyulur. Raven ise kendisine kazık atanların peşine düşmek için Los Angeles trenine atlar...

Biddle kardeşler, benzin istasyonunu soyarken polisle girdikleri çatışmada vurulurlar ve ilçedeki hastaneye kaldırılırlar. Yaralanan Ray Biddle, son derece bağnaz, tutucu ve zenci düşmanı biridir. Buna rağmen zenci doktor Luther Brooks’tan yardım istemek zorunda kalır. Doktor Brooks, kurtarmak için çaba harcar. Ancak Ray Biddle’ın kardeşi Johnny Biddle hayatını kaybeder. Zenci doktorun kardeşini kasıtlı olarak öldürdüğünü sanan Ray Biddle, bunun bir cinayet olduğuna inanır ve intikam duygusu saplantı haline gelir...Kara-film türünü ırkçılık sorunuyla da birleştiren başarılı bir film.Birçoğu bunu Sidney Poitier’in ilk filmi olarak kabul etse de, daha önce ABD Ordusu için üç kısa film çekmişti. Ancak, bu onun ticari ilk uzun metrajlı filmiydi. Sidney Poitier, yardımcı yazar ve yönetmen Joseph L. Mankiewicz’e 27 yaşında olduğunu söylerken yalan söyledi, aslında sadece 22 yaşında idi. Richard Widmark, özellikle Sidney Poitier ile olan dostluğu göz önüne alındığında, karakteri Ray Biddle’ın yaptığı bazı ırkçı davranış ve sözlerden çok rahatsızdı. Sonuç olarak, özellikle bazı çekimlerden sonra, Widmark Poitier’den özür diledi. Chicago Polis Departmanı başlangıçta filmin o şehirde gösterilmesini yasakladı. Bir dakikalık silahlanma sahnesinde yapılan sansür sonrasında yasak kalktı. Otto Preminger, Sol C. Siegel ve Nunnally Johnson filmin yapımcılığını üstlenmek istedi, ancak stüdyo başkanı Darryl F. Zanuck filmin yapımcılığını bizzat üstlendi.

Constance, (Ingrid Bergman) kalbinden çok kafası ile yaşamaya alışık bir psikiyatristtir. Tüm hayatını derinden inandığı psikiyatriye adayan bu genç doktorun erkelerle hemen hemen hiç ilişkisi yoktur ve tüm hayatı işi üzerinedir. Çalıştığı kliniğin şefi olan Dr. Murchison' ın yerine Dr. Anthony Edwardes isminde suçluçluk psikolojisi üzerinde uzmanlaşmış tanınmış bir doktor atanır. Canstance ona karşı diğer erkeklere hissetmediği bir yakınlık ve sıcaklık duymaya başlayacaktır.

Birinci Dünya Savaşı esnasında Amerika Birleşik Devletleri de savaşa dahil olurken orduya genç askerleri toplamaya çalışmaktadır. Sadece gönüllü olarak değil, zorunlu olarak savaşa sürüklenen gençler de olur. Alvin York da bu genç askerlerden biridir ve esasında pasifisttir. İlk zamanlarında gönülsüz olsa da zamanla yeteneğini gözler önüne serince, üstleri tarafından Fransa'ya gönderilir. Burada birliklerindeki üstlerinin ölümüne tanık olur ve bir noktadan sonra tüm sorunluluk ona geçer.