Bir savaş esiri kampındaki dokuz adamın beş yıl boyunca yaşadıklarını ve aşklarını anlatan bir dizi öykü. Almanya'nın İngiliz işgali altındaki bölgesinde yapılan çekimler inandırıcılık katıyor. Ana hikaye, kimliğini Nazilerden saklaması gereken Çek asker Hasek'in (Redgrave), bunu yapmak için ölü bir İngiliz Subayı gibi davranması ve adamın karısıyla yazışmasıdır. Kurtulduktan sonra tanışırlar ve hayatlarına birlikte devam etmeye karar verirler. Diğer mahkumların hikayeleri ise epizodik olarak ortaya çıkar.

Londralı psikiyatrist Clive Riordan, karısı Storm'un tekrarlanan ilişkilerinden bıkmış bir halde, onun son sevgilisi Amerikalı Bill Kronin'e karşı görünüşte 'mükemmel' bir intikam planlar. Onları suçüstü yakalayan Clive, Bill'i silah zoruyla kaçırır; Storm'un ve dünyanın geri kalanının bakış açısından Bill ortadan kaybolur. Ancak Clive'ın titizlikle hazırladığı komploda kurbanlarının şüphelendiğinden çok daha fazlası vardır ve son, özel laboratuvarında yavaş yavaş hazırlanmaktadır. Görünüşte kayıp bir köpekten başka hiçbir ipucu olmayan, yumuşak huylu bir Scotland Yard görevlisi devreye girer...

Londra nın küçük bir bölgesinde yaşayan İtalyan asıllı insanlar kendi bağımsızlıklarını ilan etmek isterler. Bir gün devletle arası antlaşmada bir boşluk bulup Pimlico Devleti adında bağımsızlıklarını ilan ederler. Bu iki ülke arasında seyahat için bir Pimlico Pasaportu ortaya çıkar.

2. Dünya Savaşından tüyler ürpertici, gerçek bir hikaye... İngiliz denizciler, 2. Dünya Savaşında bir alman savaş gemisinin peşine düşerler. Gemiyi bulmaları ve yok etmeleri gerekmektedir.

Film, iflah olmaz derecede kaçık bir ev sahibesini, bir grup gangsterle karşı karşıya getiriyor. Çete, kadının evini ayrıntılı olarak planlanmış bir soygunu gerçekleştirmek için üs olarak kullanıyor; ama çete üyelerinin tüm yetenekleri, kendi tuhaf dünyasında yaşayan ev sahibeleriyle baş etmeye yetmiyor. Bir sahnede, kaçma teşebbüslerine ara verip ev sahibesi ve arkadaşlarıyla çay içmek ve küçük orgun etrafında şarkı söyleyenlere katılmak zorunda kalıyorlar

II. Dünya Savaşı senelerinde Almanya'ya ajanlık yapan Heinrich Faber (Donald Sutherland), İngiltere'ye gelip çok ciddi bilgiler öğrenmiştir.. Ülkesine dönüp bu bilgileri gerekli mercilere aktarmadan önce İskoçya kıyılarında gözlerden uzak bir evde yaşayan Lucy (Kate Nelligan) ve engelli eşiyle zaman geçirmesi gerekecektir.

John Reginald Christie 2.Dünya savaşının hüküm sürdüğü yıllarda Londra'da kendi halinde yaşayan eski bir savaş gazisidir.Sürekli olarak ne düşündüğünü belli etmeyen, son derece soğukkanlı ,hazır cevaplı bir seri katildir.Kurbanlarını kadınlardan seçmektedir ve onlara geçmişte orduda doktor olduğunu söyleyerek yaklaşmaktadır.Bir gün Beryl &Timothy John Evans isimli fakir bir çift John Reginald Christie'nin kiralık dairesini tutmak için gelirler.Evans çifti daireyi tutar ama aralarında sürekli olarak tartışma yaşamaktadırlar.John Reginald Christie bir gün Bayan Evans'ı ziyaret eder.Bayan Evans ona hamile olduğunu ve fakirliklerinden dolayı 2. çocuğa bakamayacaklarını söyler.John Reginald Christie de Bayan Evans'a kürtaj olmasında yardımcı olabilecegini söyler ve ona kocasını ikna etmesini ister.John Reginald Christie,Bayan Evans'ı kürtaj esnasında boğarak öldürür ve cesedini bodrum katında bir mahzene atar.Bu cinayette Bay Evans'a kendisinin de sorumlu olduğunu ve kimseye bir şey söylememesi gerektiğini ifade ederek artık bu daireden gitmesini ister.Bay Evans hiç bir suçu olmadığı halde polise gider ve karısını öldürdüğünü söyleyerek onu John Reginald Christie'nin evinin kanalizasyon şebekesine attğını söyler.Polisler araştırma yaparlar ama cesedi bulamazlar ancak Bay Evans tutuklanır.Mahkemede her şey aleyhine görünmektedir.John Reginald Christie tanık olarak dinlenir ve neticede Bay Evans karısını ve bebeğiniöldürmek suçundan idama mahkum edilir ve cezası uygulanır.Aradan yıllar geçer ve John Reginald Christie'nin dairesini tutan başka birileri eşyayalarını yerleştirken duvarda tuhaf bir zulayı farkederler.Hemen durumu polise haber verirler.Yapılan araştırmalarda gerçek ortaya çıkar. Çünkü orası John Reginald Christie'nin boğarak öldürdüğü kadın kurbanlarını sakladığı yerdir.Bundan dolayı John Reginald Christie tutuklanır ve her şeyi itiraf ederek idam cezasına çarptırılır.Olayın ortaya çıkmasından 12 yıl sonra Timothy John Evans mezarından çıkarılır ve itibarı iade edilir.