Türkçe Altyazı
Abel Gance’ın, günümüze kadar ulaşan en uzun versiyonu 333 dakika olan 1927 yapımı biyografik filmi, konu aldığı tarihi kişiliği tatmin edecek boyutta bir destan. Bonaparte’ın hayatını, 1780’deki kartopu savaşlarını yönettiği okul günlerinden başlayıp 1796’daki muzaffer İtalya seferine dek izleyen film, buna karşın çağdaş standartlara göre derinlikten yoksun. Gance’ın gözünde Napolyon psikolojik bir kahraman değil, bir "kader adamı"ydı. Gance’ın Fransa İmparatoru’na övgüsü, Sergey Ayzenştayn’ın Alexandr Nevski’siyle (Şimal Hücum Taburu, 1938) ortak bir nokta taşıyor ve bu iki muhteşem sinema eseri de milliyetçi propagandaya hizmet ediyor.Eğer Gance sanatçıdan çok bir öncüyse, Napolyon’un bugün bile enerji ve yaratıcılıkla dolup taşması yönetmenin dehasının bir göstergesidir. Muhteşem bir sekansta kamerayı, sanki bir trapezdeymişçesine dekorun üstünde sallayarak "La Marseilles"in galeyana getirici (sessiz) bir yorumundaki devrimci ruhu yakaladı. Ancak en görkemli başarısı, Cinerama’nın ortaya çıkmasından neredeyse 30 yıl önce kullandığı Polyvision tekniğidir (üç projektör kullanılarak üçlü perde görüntüsü yaratılan bölünmüş perde efekti).