Kaptan Crawford yeni atandığı İsyancı adlı gemi ile birlikte İngiltere’den ayrılıp Akdeniz’de filoya katılacak ve değerli bir yük taşıyan konvoya koruma sağlıyacaktır. 1797 yılında İngiliz donanmasında şartlar çok kötü ve tayfalar ile askerler isyan hazırlığındadır, elbette Crawford’un yönettiği gemide de isyan hazırlıkları vardır, annesi ünlü bir soylunun metresi olan ve babası bilinmediği için hırçın bir tabiat sergileyen ukala ve acımasız yardımcı kaptan Scott-Padget bütün bu olanları körükleyecek şekilde herkese kötü davranmaktadır.
Alfie aslında kötü birisi değil. Sadece karşı cinse inanılmaz bir zaafı var. Hatta “kuşlar”ın onun için karşı konulmaz olduğunu ve bu durumun onun doğuştan mizacının bir parçası bile olduğunu söyleyebilirsiniz. Michael Caine’in yıldızlaştığı film müstehcen ve vahşi bir komedi olduğu kadar seks ve günahlarla da dolu. Eğlenmek isteyenler için Alfie, çekici, hoş ve sürükleyici. Daha fazlasını isteyenler içinse Alfie hikaye anlatımıyla zaman zaman trajik ancak son derece sade ve dokunaklı.
Kardinal Richelieu ve güç düşkünü çevresi, 17. yüzyılın Fransa'sında tüm gücü elinde bulundurmaya çalışmaktadır. Loudun şehrinin neredeyse tüm yönetim birimlerine sızan Richeliou'nun mutlak güce sahip olmasının önündeki tek engel Peder Urbain Grandier'dir. Peder Grandier şehri, Kardinal Richelieu'nun etik olmayan yapılanmasından korumaya çalışmaktadır. Richelieu önündeki bu büyük engeli kaldırmak için şeytani bir plan yapmıştır. Cinsel saldırıya ve sömürüye maruz kalmış bir rahibe tarafından suçlanacak olan peder tüm şehri karşısına alacaktır.
Annesiyle yaşayan sıradan genç bir İngiliz kızı olan Jo, siyahi bir denizciden hamile kalır. Jo, bir eşcinsel olan Geoffrey ile arkadaş olur ve onunla yaşamaya başlar. Jo, günbegün yetişkin bir kadın haline gelecektir...
Olaylar 1911 yılında, Yahudi düşmanlığının giderek şiddetlendiği bir dönemde Rusya'da geçer. Yahudi bir işçi olan Yakov Bok, köyünden ayrılıp bir iş bulmak için Yahudi düşmanlığının merkezi olan Kiev'e gelir ve kendini Yahudi düşmanı bir topluluğun üyelerinden biri için çalışırken bulur. Kendini korumak için Yahudi kimliğini gizlemektedir. Ancak bir Rus çocuğu öldürülünce Yakov cinayetle suçlanacak ve ortalık karışacaktır.
1700'lerin tam ortasındayız. Genç bir İrlandalı olan Redmond Barry, bir subayı düelloda öldürünce kaçıp yeni bir hayat kurmak ister. Serüvenler sonucu kendisini savaşın ortasında Prusya ordusunda bulur. Savaştan sonra casuslukla görevlendirilip İrlandalı bir Şövalye'nin peşine takılır. Onunla birlikte Prusya'dan kaçar ve kumarbazlığa başlayarak Avrupa'nın kalburüstü sosyetesine burnunun ucunu sokmayı başarır. Fakat gözü daha yükseklerdedir.