Günümüzde Üçüncü Dünya halklarının ve onların emperyalist ülkelerdeki benzerlerinin anti-emperyalist mücadeleleri, dünya devriminin eksenini oluşturuyorlar. Üçüncü sinema, bize göre, bu mücadelenin içindeki, zamanımızın en büyük kültürel, bilimsel ve sanatsal manifestosunu, başlangıç noktası her insanla özgür bir kişilik yaratma olasılığını – başka bir deyişle, kültürün anti-kolonileştirilmesini – kabul eden sinemadır.