Robert Redford, hem parlak yıldızlar dünyasının kalıcı ikonu hem de Amerikan bağımsız sinemasının duayeni olarak, genellikle karşı çıktığı şeylerle tanımlanagelmiştir. Kaliforniya banliyösündeki yetişme tarzından sıkılan doğal bir atlet olan Redford, istemeden de olsa 'Beyaz Anglo-Sakson Protestan' (WASP) Amerikası'nın simgesi haline geldi. 70'lerin Hollywood'unda, çoğu İtalyan veya Yahudi kökenli koyu saçlı, dinamik oyuncuların döneminde Redford, eski tarz bir başrol oyuncusu olarak kaldı. Yırtıcı ve aslana benzeyen yakışıklılığıyla, onu sıradan bir bakkalda saklanmış halde hayal etmek neredeyse imkansızdı.