Marianne Faithfull

Marianne Evelyn Gabriel Faithfull (29 Aralık 1946) bir İngiliz şarkıcı ve aktris. 1960'larda hit single'ı "As Tears Go By" ile popülerlik kazandı ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İngiliz İstilası sırasında baş kadın sanatçılardan biri oldu.

Londra, Hampstead'de doğan Faithfull, kariyerine 1964'te Andrew Loog Oldham tarafından keşfedildiği bir Rolling Stones partisine katıldıktan sonra başladı. İlk albümü Marianne Faithfull (1965) (Come My Way albümüyle aynı anda yayınlandı) ticari bir başarıydı ve ardından Decca Records'ta bir dizi albüm yayınlandı. 1966'dan 1970'e kadar, Mick Jagger ile oldukça duyurulan romantik bir ilişkisi vardı. Popülaritesi, I'll Never Forget What's'isname (1967), The Girl on a Motorcycle (1968) ve Hamlet gibi film rolleriyle daha da arttı.(1969). Ancak popülaritesi, 1970'lerde kişisel sorunların gölgesinde kaldı. Bu süre zarfında anoreksik, evsiz ve eroin bağımlısıydı.

Kendine özgü sesiyle dikkat çeken Faithfull'un daha önce melodik ve yüksek kayıtlı vokalleri (1960'larda kariyeri boyunca yaygındı), şiddetli larenjitten etkilendi ve 1970'lerde sürekli uyuşturucu kullanımıyla birleşti, sesini kalıcı olarak değiştirerek gıcırtılı, çatlamış bıraktı. ve perdede daha düşük. Bu yeni ses, bazı eleştirmenler tarafından "ıslatılmış viski" olarak övüldü ve Faithfull'un müziğinde ifade edilen ham duyguları yakalamaya yardımcı olduğu görüldü.

Uzun bir ticari aradan sonra Faithfull, eleştirmenlerce beğenilen Broken English albümünün 1979 sürümüyle geri dönüş yaptı. Albüm ticari bir başarıydı ve müzik kariyerinin yeniden canlanmasına işaret ediyordu. Broken English, Faithfull'a En İyi Kadın Rock Vokal Performansı dalında Grammy Ödülü'ne aday gösterildi ve genellikle onun "kesin kaydı" olarak kabul edildi. Bunu Dangerous Acquaintances (1981), A Child's Adventure (1983) ve Strange Weather (1987) gibi bir dizi albümle takip etti . Faithfull ayrıca hayatı hakkında üç kitap yazdı: Faithfull: An Autobiography (1994), Memories, Dreams & Reflections(2007) ve Marianne Faithfull: A Life on Record (2014).

Faithfull, VH1'in "Rock and Roll'un En Büyük 100 Kadını" listesinde listelenmiştir. 2009 Kadın Dünyası Ödülleri'nde Dünya Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü aldı ve Fransa hükümeti tarafından Ordre des Arts et des Lettres Komutanı oldu.

  1. My Generation
    Tüm Bilgiler
    My Generation Belgesel, Müzik 
    Türkçe Dublaj
    Efsane İngiliz oyuncu Michael Caine’in anlatıcılığı ve rehberliğinde 1960’lar İngiltere’sindeyiz... İşçi sınıfı, popüler kültürü biçimlendiriyor. Arşiv görüntülerinden ziyade aralarında Paul McCartney, Marianne Faithfull, Twiggy ve Mary Quant’ın da olduğu simge kişilikler tanıklıklarıyla, İngiltere sınıf sistemini alt üst eden değişimi anlatıyor. Belgeselin müziklerinde ise hâlâ değerini koruyan The Kinks, The Beatles ve The Rolling Stones’un parçaları dönemin ruhunu yakalıyor. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan bu enerjik belgesel, modadan sinemaya oradan da müziğe uzanırken siyasetin de dışında kalmıyor ve 1960’lara dair değerli ve eğlenceli bir portre sunuyor.
    • 2017
    • İngiltere
    • IMDb 7.1
    • 29
    • 0
    Marie Antoinette
    Tüm Bilgiler
    Marie Antoinette Biyografi, Dram 
    Türkçe Altyazı
    Antonia Fraser’ın çok satan kitabından, Sophia Coppola tarafından beyazperdeye uyarlanan film, tarihin en ünlü kadın figürlerinden birine, Fransa kraliçesi Marie Antoinette’in dramına odaklanıyor. Dönemin politik ve siyasi şartları gereğince Fransa kralıyla evlendirilen genç Avusturya kraliçesi Marie Antoniette, yaşamını sürdüreceği bu yeni hayat düzeninde çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Kayıtsız ve ilgisiz bir kocaya sahip olan genç kraliçe, Versailles sarayının ihtişamlı gölgesi altında çeşitli siyasi oyunlara ve politik hesaplaşmalara tanık oluyor. Genç kraliçe bu alışık olmadığı düzende mücadele etmenin yolunu uçarı partilerde ve tehlikeli dostluklarda ararken, film kadın başrakarakterini tüm insansı halleriyle ele alıp alışılmışın dışında bir Marie Antoniette portresi çiziyor.
    • 2006
    • ABD,Fransa,Japonya
    • IMDb 6.5
    • 312
    • 0
    Paris, je t’aime
    Tüm Bilgiler
    Paris, je t’aime Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    Öykü kitapları okumayı sever misiniz? Roman okumayı, uzun soluklu bir ilişkiye sahip olmaya benzetirim. Kimi zaman durgun, kimi zaman çalkantılı, her geçen gün daha çok kök salarak bağlandığınız bir ilişki gibi bağlanıverirsiniz okuduğunuz romana da. Öyküler ise daha çok tek gecelik ilişkiler gibidir. Yüreğinizde ani ve tokat gibi bir etki bırakabilir. Kısalığına tezat, etkinin kuvvetine bağlı olarak belki de bir ömür boyu unutamazsınız.Paris ve aşk güzellemesi olarak beyazperdeyi kırmızı kalplere boğan Paris, I Love You da, böyle bir etki bırakıyor izleyen üzerinde. 22 yönetmenin 5 dakikalık birbirinden farklı aşk ve Paris temalı kısa filmlerinin toplamı olan film, insan üzerinde direk, hayran olduğunuz yazarların farklı hikayelerinden oluşan toplama bir öykü kitabı okumuşsunuz izlenimi yaratıyor. Şaşkınlık, kahkaha, hayret, romantizm ve hayranlık duygularının karışımı bir etki...Ethan ve Joel Coen, Wes Craven, Alfonso Cuarón, Christopher Doyle, Walter Salles, Gus Van Sant gibi isimler yönetsin; Steve Buscemi, Juliette Binoche, Willem Dafoe, Maggie Gyllenhaal, Natalie Portman, Gérard Depardieu gibi isimler oynasın; hele bir de konumuz da aşk ve Paris olur ise heyecan duymayalım da ne yapalım!Filmekimi kapsamında da gösterilen Paris I Love You festivalin, biletleri en çabuk tükenen filmlerinden biri olmuştu. Filmi izledikten sonra yapmanız kaçınılmaz olan şeylerden biri, sizde en çok etkiyi bırakan bölümleri teker teker aklınızda yeniden canlandırmaya çalışmak. Arka arkaya, kimisine hayran kaldığınız, kimisini sadece ufak bir tebessüm ya da hüzün ile izlediğiniz, kimisinde (özellikle de Coen'lerin yönettiği Steve Bruscemi'li bölüm) kahkahalarla güldüğünüz filmler öylesine arka arkaya, siz daha tam tadını çıkaramadan sıralanıyor ki, bittikten sonra geri dönüşlü bir beyin fırtınası kaçınılmaz oluyor. Hatırlamaya çalışırken 'arada atladığım filmler var mıydı' hayıflanmaları ile kesinlikle bir kere izlemenin yeterli olmadığı filmlerden biri Paris, I Love You.Bir bütün olarak nasıl olduğunu söylemenin zor olduğu filmlerden biri karşımızdaki. Birbirinden o kadar farklı esintiler estiren kısalarla karşı karşıyayız ki... Joel Coen ve Ethan Coen'in yönettiği, Steve Buscemi'ye neden bu kadar hayran olduğumu bir kere daha anlamama neden olan bölüm, filmin en eğlenceli kısalarından. Vampirlerinin bile Paris'in romantizminden pay aldıkları, Vincenzo Natali'nin yönettiği, bilmesem kesinlikle Wes Craven imzalı olduğunu düşüneceğim bölüm, (bir çok insan hiç hoşlanmamış olmasına rağmen) bana Paris'in geçmişten günümüze pek çok özelliğini hissettirdi. Tarihin, aşkın, mistisizmin en çok yakıştığı şehirlerden biri olan Paris hakkında yapılabilecek en keyifli çalışmalardan biri kanımca.Gurinder Chadha'nın yönettiği bölüm, Doğulu göçmen bir kızla Batılı bir gencin yakınlaşması konusunda aslında pek çok açıdan klişeler barındırsa da, etkiliyici bir sevimliliği de yok değil. Çoğu zaman oryantalizm kokan bu tarz konulu yapımların klişelerini, belki de bu sevimliliği sayesinde üstünden silkmeyi başarıyor.En şaşırtıcı...
    • 2006
    • Fransa
    • IMDb 7,2
    • 292
    • 0
    This Much I Know to Be True
    Tüm Bilgiler
    This Much I Know to Be True Belgesel, Müzik 
    Türkçe Altyazı
    This Much I Know to Be True belgeseli, Nick Cave ile Warren Ellis‘in son iki stüdyo albümleri Ghosteen ile CARNAGE‘ın dünyalarından keşifler sunarken bir yandan da ikilinin yaratıcı birlikteliklerinin perde arkasını gözler önüne seriyor.
    • 2022
    • İngiltere
    • IMDb 7.8
    • 296
    • 0
    Made in U.S.A
    Tüm Bilgiler
    Made in U.S.A Gizem, Komedi 
    Türkçe Altyazı
    Çetin ceviz dedektif Paula Nelson, sevgilisiyle buluşmak üzere Atlantic City’ye gider. Şehre varınca adamın öldüğünü öğrenir ve olayı araştırmaya başlar. Otel odasında karşılaştığı biri, yazar David Goodis’in evinde ölü bulununca, Paula da bir cinayet zanlısına dönüşür.
    • 1966
    • Fransa
    • IMDb 6.2
    • 467
    • 0
Marianne Faithfull Haberleri
Merhum yönetmen sadece Yeni Dalga'nın başlamasına yardımcı olmakla kalmadı, sinemanın dilini de sonsuza dek değiştirdi.
  •   287
  •   0