Man San Lu

  1. Mùi Du Du Xanh
    Tüm Bilgiler
    Mùi Du Du Xanh Dram, Romantik 
    Türkçe Altyazı
    1993 Yabancı film dalında Oscara aday olmuş, 93 Cannes ve 94 İstanbul festivallerinde gösterilmiştir. Film, uçarı babaları tarafından terk edilip, duygusal çöküntü yaşayan bir ailenin dramını Vietnamlı küçük bir hizmetçi kızın gözünden sergiliyor. Kölelik ile aşk arasındaki belirsiz ilişkinin en uç noktalarındaki karmaşıklığı anlatan bir yapıt.
    • 1993
    • Fransa,Vietnam
    • IMDb 7.3
    • 317
    • 0
Man San Lu Haberleri Tümünü Gör
Altın Palmiyeli birçok filmi sitemizden izleyebilirsiniz.
  •   262
  •   0
Kierkegaard’ın felsefesi aracılığı ile yapmaya çalıştığı şeyi Ingmar Bergman da sineması aracılığı ile yapmaya çalışmaktadır. Kierkegaard, felsefesi aracılığı ile okuyucularının kendilikleri ile yüzleşmelerini sağlarken, Ingmar Bergman da yaratmış olduğu karakterler aracılığı ile seyircilerin yıllar boyunca içlerinde baskılamış oldukları güdüleri ve dürtüleri ile yüzleştirir. Kierkegaard ve Bergman, okuyucularının ve izleyicilerinin id bölgelerine çomak sokmaktadırlar, hatta Freud için söylenen takma adı bu iki ‘düşünür‘ için de rahatlıkla söyleyebiliriz ‘Arı kovanına çomak sokan adamlar.’
  •   130
  •   0
Almodóvar benim için her zaman favori yönetmenlerimden biri olmuştur. Geçtiğimiz günlerde okulda kendisiyle ilgili yoğun bir ders sürecimden sonra, arka arkaya Pedro Almodóvar izlerken buldum yeniden kendimi. Kendisiyle ilgili konuşmayı her zaman sevmişimdir, bu yüzden bunu bir tık profesyonel hale dönüştürüp, detaylı bir inceleme yapmak istedim. Bazen açıklamaları anlaşılır ve doğru kılmak için bireysel konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, tüm zamanların en sevdiğim ve ilham veren yönetmeninden bahsederken öznelliğe bağlı kalmanın zor olacağını bilerek, Pedro Almodóvar’ın üç filmini kendi bakış açımla değerlendireceğim: The Skin I Live In (İçinde Yaşadığım Deri, 2011), All About My Mother (Annem Hakkında Her Şey, 1999) ve Volver (Dönüş, 2006).
  •   101
  •   0
Sinemanın en önemli ve sinemayı sinema yapan akımlarından biri kuşkusuz "Yeni Gerçekçilik"tir. Hatta şahsi olarak, akımı önem olarak ilk sıraya koyar ve onsuz sinemanın çok büyük anlam kaybedeceği fikrini savunurum. Sinemanın her açıdan halka inmesini sağlayan yeni gerçekçilik, kitleleri de derinden etkilemiştir. İşte bu önemli sinema olayının öncülerinden, akımın ilk belirtilerinin görüldüğü filme imza atan (Ossessione, 1942), bir deha, bir büyük yönetmendir Visconti.
  •   98
  •   0