D.W. Griffith’in geniş kapsamlı tarihsel melodramlarının sonuncusu olan Orphans of the Storm (İki Yetime / Fırtına Çocukları), Fransız Devrimi’nin kargaşasına yakalanan iki küçük kızın öyküsünü anlatıyor.Her ne kadar önceki on yılda başarı kazanan bir tiyatro oyunundan uyarlanmış olsa da Griffith senaryoyu çekim esnasında yazmıştır. Bunun sonucunda ortaya çıkan güçlüklere rağmen Orphans of the Storm, Gish kardeşlerin kariyerlerinin belki de en iyi performansıyla, güzel bir sahneleme ve oyunculuk şaheseri.

Birinci Dünya Savaşı döneminde Fransa’daki siperlerde başlayan film, Arabistan ve doğal olarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarında devam eder. Yaklaşık 100 yıllık bir film olmasına rağmen düşmeyen bir tempoya ve akıcılığa sahip. Dönemin güzel oyuncusu Mary Astor ve William Boyd’un başrollerinde oynadığı filmi Louis Wolheim’ın performansı alıp götürüyor. Komedi Filmi Yönetmeni Oscar ödüllü filmin esprileri ve komik sahneleri bugün için bile oldukça başarılı. Eğlenceli, hoş zaman geçirmek için keyifli bir seyirlik.İlk Oscar ödüllerinin verildiği 1927 yılında En İyi Komedi Yönetmeni ödülü almıştır. Lewis Milestone’un (En İyi Yönetmen Ödülü), Komedi Filmi Oscar’ı bu filmin tek Oscar adaylığıydı. En iyi film dalında aday gösterilmeden yönetmenlik Oscar’ını kazanan iki filmden biri; diğeri Lady Hamilton (1928) dır. Lewis Milestone, bu kategorinin Akademi Ödülleri’nde göründüğü ilk ve tek yıl olan Yönetmenlik (Komedi Filmi) için bir Oscar kazandı. Milestone, kategorideki diğer tek aday olan Harold Lloyd’s Speedy (1928) filminin yönetmeni Ted Wilde’ı yendi. Charles Chaplin başlangıçta Şarlo Sirkte (1928) filmiyle En İyi Komedi Yönetmeni adayı olarak duyurulmuştu, ancak daha sonra kategoriden çıkarıldı (En İyi Erkek Oyuncu adaylığı da iptal edildi.) ve özel bir Onur Ödülü verildi. Milestone, Louis Wolheim’ın 1. Dünya Savaşı ortamında oynadığı Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok(1930) filmi ile ikinci Oscar’ı kazandı ve The Front Page (1931) ile bir kez daha aday gösterildi. Bu filmin bir zamanlar kaybolduğuna inanılıyordu. Yapımcı Howard Hughes’un ölümünün ardından kasasında, Hughes tarafından üretilen diğer iki “kayıp” filmin kopyalarıyla birlikte bir kopyası bulundu. The Racket (1928) ve The Mating Call (1928). Bulunan bu film için baskı tam zamanında kurtarıldı. Filmde ciddi hasarın (ve neredeyse parçalanmanın) görülebileceği noktalar var, ancak restoratörler hasarı onarmak için ellerinden geleni yaptılar. Aralık 2004’te televizyonda ilk kez Turner Classic Movies’de yeni sipariş edilen bir müzik notası ile yayınlandı.

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, savaşın anlamsızlığını gözler önüne seren ve savaşta herkesin kaybettiğini müdafaa eden Erich Maria Remarque'nin ?Im Western nichts Neues? isimli romanından uyarlanan bir klasik.Film, Birinci Dünya Savaşı?na bağnaz öğretmenlerinin kendilerine empoze ettiği militarist-milliyetçi duygularla gönüllü olarak katılan Alman gençlerinin savaşın ağırlığı ve acımasızlığı altında nasıl ezildiklerini, bedenen kurtulsalar dahi geri dönüşü olmayan verdikleri bu kararın ruhların da açtığı derin yaraları çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor.Hem film hem kitap yayınlandığı dönemde bir hayli milliyetçinin tepkisini çekmiş, İtalya ve Almanya?da filmin gösterimi yasaklanmış; kitap ise Nazi Almanyası?nda 1933 senenindeki ?Kitap Yakma Eylemi? esnasında yakılmıştır. Film bu arada, en iyi yönetmen ve en iyi film dallarında Oscar ödülünün de sahibi olmuştur.