Li Man

  1. Man cheng jin dai huang jin jia
    Tüm Bilgiler
    Man cheng jin dai huang jin jia Aksiyon, Fantastik 
    Türkçe Altyazı
    Çin, Tang Hanedanlığının sonları, 10. yüzyıl. Chong Yang Festivali’nin gecesinde Saray altın çiçeklerle dolmuştur. İmparator (Chow Yun Fat) beklenmedik şekilde ortanca oğlu Prens Jai (Jay Chou) ile döner. Bahanesi tatilini ailesiyle geçirmektir, ama İmparator ile rahatsız İmparatoriçenin arasındaki soğukluktan, bu samimiyetsiz görünmektedir. Yıllar boyunca, İmparatoriçe ve üvey oğlu Veliaht Prens Wan (Liu Ye) arasında yasak bir ilişki vardır. Tuzağa kısıldığını hisseden Prens Wan İmparatorun doktorunun kızı olan gizli aşkı Chan (Li Man) ile saraydan kaçmanın hayallerini kurmaktadır. İmparatorun da aynı şekilde gizli kapaklı planları vardır; İmparatorun Doktoru (Ni Dahong) onun entrikalarını bilen tek kişidir. Yaklaşan tehlikenin farkına varan İmparator doktor ve ailesini saraydan uzak bir bölgeye yerleştirir.
    • 2006
    • Çin,Hong Kong
    • IMDb 6.823
    • 149
    • 0
Li Man Haberleri Tümünü Gör
Mikio Naruse’nin külliyatı hakkında yazan eleştirmenler, kaçınılmaz olarak olumsuz karşılaştırmalara ve eksiklikler listesine düşerler. Japon auteur’ler panteonuna geç dahil olmuş bir isim olarak Naruse, daima Kurosawa, Ozu ve Mizoguchi’nin altında değerlendirilmiştir. Şikâyetlerin ortak bir nakaratı vardır. Naruse içsel, ev içi dramlar yapmıştır ama onun işleri Ozu’nun eserleri kadar oyunbaz ya da sevimli değildir. Ozu ile birlikte Shochiku’nun Kamata stüdyolarında çıraklık yapmıştır, ama ya o stüdyonun hafif, eğlenceli üslubunu öğrenememiş ya da öğrenmek istememiştir. Israrla ağır, kasvetli ve depresif olmaya devam ettiği için oradan ayrılmasına memnuniyetle göz yumulmuştur. İki altın çağı kucaklayan klasik bir yönetmendir, ancak onun eserleri Bordwell’in kutladığı Japon sinemasının kendine özgü biçimsel süslemelerini ya da Burch’un betimlediği Japon estetik pratiğinin radikal sapmalarını örneklemez. Kadın melodramları çekmiştir, ama bunlar ne üslup açısından ne de duygusal yoğunluk açısından Mizoguchi’ninkiler kadar incelikle etkileyicidir.
  •   469
  •   0
1957’de François Truffaut şöyle yazmıştı: “Yarının sineması bana, bireysel ve otobiyografik bir romandan bile daha kişisel görünüyor; bir itiraf ya da günlük gibi. Genç sinemacılar kendilerini birinci tekil şahısla ifade edecek, başlarından geçenleri anlatacaklar: ilk aşklarının hikâyesi ya da en sonuncusu; politik uyanışları; bir yolculuk, bir hastalık, askerlik, evlilik ya da son tatil… ve bu keyifli olacak, çünkü gerçek olacak… Yarının sineması bir aşk eylemi olacak.” (1)
  •   414
  •   0
"Hepimiz Kubrick'in çocuklarıyız, değil mi? Onun yapmadığı bir şeyi yapabilir misin ki?" (Paul Thomas Anderson)
  •   143
  •   0
Night of The Hunter (Caniler Avcısı)'ın 70. Yılında, Tek Filmle Unutulmaz Olan Yönetmenleri Selamlıyoruz.
  •   579
  •   0