Art Malik

  1. A Passage To India
    Tüm Bilgiler
    A Passage To India Dram, Macera 
    Türkçe Dublaj
    Olaylar 1924 yılında, İngiliz sömürgesi olan Hindistan’da geçiyor. Judy Davis’in canlandırdığı Adela Quested, genç ve dikbaşlı bir İngiliz kadın, yanında nişanlısının annesi Mrs. Moore (Peggy Ashcroft) olduğu halde Hindistan’a gelir. Burada tanışıp dost edindiği Dr. Aziz (Victor Banerjee) bir süre sonra Adela’yı mistik Marabar mağaralarına yapacağı ziyarette kendisine katılması için davet eder. Girdikleri bir mağaradan yara izleriyle çıkan Adela, Aziz’in kendisine saldırdığını iddia eder.İngiliz yetkililer Adela’nın mahkeme yoluna gitmesi için baskı yaparak, Aziz’i adeta yargılanmadan suçlu ilan ederler. Suç işlendiğine dair en ufak bir kanıt bile bulunmadığı halde Aziz, İngilizlerin ve kendi halkının gözünde saygınlığını yitirir.
    • 1984
    • ABD,İngiltere
    • IMDb 7,2
    • 355
    • 0
    The Living Daylights
    Tüm Bilgiler
    The Living Daylights Aksiyon, Gerilim 
    Türkçe Altyazı
    James Bond, Rusya'dan kaçmaya çalışan bir Rus generale yardım ederken, onu öldürmeye çalışan güzel bir çellocu görür. Generalin kaçışı farkedilip tekrar ele geçirilince, Bond bu kez çellocunun peşine düşer. Viyana'dan Fas'a kadar süren maceraları, Afganistan'da gizemin çözülmesiyle sona erecektir.
    • 1987
    • İngiltere
    • IMDb 6.7
    • 436
    • 0
Art Malik Haberleri
Antonioni, Fellini ve Bresson gibi auteurlerin önemli filmlerine yeni bir ışık tutan ve bir dizi önemli ama az bilinen filmi gölgelerden çıkaran Modernizmi Seyretmek Avrupa sanat sinemasının II. Dünya Savaşı sonrasındaki altın çağının ilk kapsamlı incelenişidir. András Bálint Kovács'ın 1950'lerden 1970'lere uzanan bu ansiklopedik çalışması sinemadaki modernizmin az sayıdaki stile ve temaya sahip birleşik bir hareket değil, tersine modern sanatın temel ilkeleri üzerine hayrete düşürücü bir çeşitlemeler alanı olduğunu öne sürüyor.Modernizmin ve avangardın kavramlarının sinemada kendilerini farklı şekilde nasıl gösterdiklerini örneklerle açıklayan Kovács incelemesine sanat sinemasının tarihsel bir kategori olarak ortaya çıkışının izini sürerek başlıyor. Daha sonra modern stillerin ve biçimlerin temel biçimsel özellikleri kadar onların entelektüel temellerini de açıklıyor. Sonunda, modernist kuram ve felsefenin üzerinde durarak Kovács modern Avrupa sanat sinemasının evriminin yenilikçi bir tarihini sunuyor. Yalnızca modernizmin kökenlerini değil, aynı zamanda onun stilistik, tematik ve kültürel somutlaşmasını da inceleyen Modernizmi Seyretmek sinemanın bu altın çağını içeren tarihsel dönemleri düşünmenin yaratıcı yeni yollarını gösteriyor.
  •   46
  •   0
Yaptığı her filmle ya da açıklamayla sansasyon yaratan, bir kesimin fazlasıyla tepkisini alan diğer bir kesimin ise zaman zaman tereddütle de olsa benimsediği İngiliz yönetmen Peter Greenaway’ı tek kelimeyle sinemanın görüp görebileceği en yaramaz, en kabına sığmaz ihtiyarlarından biri olarak tanımlayabiliriz. Sanatın neredeyse her dalıyla az ya da çok bağı olan (opera, resim, enstalasyon, video art …) fazlasıyla entelektüeldir ve elbette tüm bu karpuzları kucağında taşımasını sağlayan yetenek ve zekâsıyla, özellikle sinemanın çizilmiş sınırlarının dışına çıkan ve çizgi içinde kalanlara da arsız bir çocuk gibi nanik yapan bir kişilik diyebiliriz onun için. Hiç durmadan üretmeye devam eden Greenaway, kuşkusuz son yıllarda daha da hızlanmıştır. Bunun sebebini ise seksen yaşında intihar ederek, kendi özgür iradesiyle hayatına son vermeyi düşünen birinin yapmak istediği hayallerini gerçekleştirme telaşı olarak görebiliriz.
  •   75
  •   0
İlk filmi olan Elevator to the Gallows vesilesiyle Louis Malle ismini Yeni Dalga akımına hiç dahil etmeyen sinema yazarları da mevcuttur. Bu yönetmeni belli bir tür ya da akımın içinde anmak zordur. Çünkü yüksek burjuva bir aileden gelen, iyi eğitim almış, 2. Dünya Savaşı yılları acı hatıralarla zihnine kazınmış bir sanatçı olan Malle, olağanüstü hayat birikimini tematik bir devamlılık içeren filmlere dönüştürmek yerine, türden türe sıçrayan bir kariyeri tercih etmiştir. Kimi, otobiyografik öğeler de içeren yapıtlarıyla, kara filmden belgesele, dramdan komediye her türde başarısını yinelemiş, Fransız Sineması’ndaki ustalığını ilerleyen yıllarda Hollywood’da da kabul ettirmeyi başarmıştır. Hangi dilde, ne türde film çekerse çeksin, sinemaseverlerin kalbindeki yeri ise asla değişmemiştir.
  •   226
  •   0